Ses ve görüntünün gizlice kaydı

Teknolojinin toplum hayatımıza kazanımları yanında istenmeyen sorunları da bulunmaktadır.
Birbirilerinizle iş toplantılarınız, aile veya kafede buluşmanız ya da sohbetleriniz olabilir.
Birilerinin bu görüşme veya konuşmaları gizli kameraya çekmesi ya da ses kaydı yapması olasıdır.
Bu şekilde kişilerin ses ve görüntü kayıtlarının hukuka ve yöntemine uygun biçimde kaydedilmesinin hukuki boyutu önemlidir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yerleşik içtihatları, bu gibi eylemlerin özel yaşamın gizliliği ilkesine aykırı olduğunu belirtmektedir. (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi m.6 ve 8)
2709 Sayılı Anayasanın 20 ve 22nci madde hükümlerinde, kişilerin özel yaşamlarının ve haberleşmenin gizliliği ilkeleri güvence altına alınmış ve 38/6ncı maddesinde de, kanuna aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği ifade edilmiştir.
Aynı doğrultuda, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununun 206/2-a ve 217/2nci madde hükümlerine göre de, yasa ve hukuka aykırı deliller hükme esas alınamaz.
Bu durumda,gizli kamerayla yapılan ses ve görüntü kayıtlarının yalnızca ve koşulları oluştuğunda savunma hakkına dayalı olarak delil olabileceği, ancak bu istisna dışında hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin suçun kanıtlanmasında kullanılamayacağı kabul edilmektedir.
Öte yandan, aleni olmayan konuşmanın bir aletle dinlenilmesi veya bir ses alma cihazı ile kayda alınması halinin de suç oluşturacağının bilinmesi gerekir.
Bu gibi eylemlerde bulunanlar hakkında hapis cezasına hükmedilebilmektedir.
Bu konuşmaları basın ve yayın yoluyla yayınlayan kişiler de, hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır.
(5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.133)
Yürekten esenlikler ve içten
saygılarımızı sunarız...

EKOHABER