ABD, evrenselleşen ekonomi içindeki yerini arıyor

28-07-2015

Geçenlerde ABD Senatosunda çok sert tartışmaların olduğu, haşin bir müzakere süreci yaşanmış, konu Başkan Obamayı, ekonomide evrenselleşmeyi hızlandıracak antlaşmaları yapmada yetkilendirmek imiş. Tartışmaların odağına ise, bu antlaşmalarla oluşacak beraberlikler nedeniyle, Amerikan halkının işlerinden olma ihtimali yerleşmiş.
Sonuçta Senato Obamayı, 38e karşı 60 oyla bu konuda yetkilendirmiş.
Bu yetkiyle donanan Obama, dünya ekonomisinin %40nı yöneten Pasifik Okyanusu çevresindeki 12 ülkeyle yürütmekte olduğu müzakereleri hızlandırmak üzere kolları sıvamış, ancak müzakereleri sonlandırsa bile, antlaşmaların onayında son söz Kongrenin imiş, bunun da yılsonunu bulacağı söyleniyor.
Senatodan geçen yasayı hazırlayan uzmanlar, Kongrenin yasa üzerinde her hangi bir değişiklik yapmasına izin vermeme kararlılığında olduklarını açıkça beyan ediyorlar ve yasanın aynen Kongreden de geçeceğini savunuyorlar.
Bu tür kararların Kongreden geçiş geçmişine bakıldığında, zor da olsa herhangi bir aksama beklenmiyor.
Obamanın, Pasifik ülkeleriyle bu güne kadar yapılanların en kapsamlısı olma özelliğini taşıyan bu müzakere sürecinin hedefinde, tüm dünyayı saran, teknolojideki değişimleri, iletişim ve aktarma modellerini, hükümetlerin, siyasilerin ve belli güç odaklarının, kendi başlarına karar alma, uygulama kapılarını kapatma yer alıyor.
Bugün dünyanın önde gelen ekonomistlerinin kabullendiği bir gerçek var, ekonomide evrenselleşme artık bir yaşam biçimidir, eğer bugün ABD vatandaşı, 10.dolara bir gömlek, 12.000.dolara bir araba, 500 dolara bir bilgisayar alabiliyorsa, bu bir ekonominin evrenselleşmesi ürünüdür.
Bu ürünün kökünde de, büyük ABD firmalarının üretimlerini artık, işçilik ücretlerinin düşük, kar oranlarının az ve daha alt seviyede yaşam standartlarının olduğu ülkelere kaydırması yatıyor.
Bu arada, hukuk, ilaç sanayii ve muhasebe gibi mavi yaka işlerinin de, eğitim seviyelerinin yükselmesi, teknolojilerinin gelişmesi nedeniyle, gene o ülkelere kaydığı görülüyor.
Tüm dünya ekonomisini, bizimki dahil, etkisi altına alan bir de Çin gerçeği var, Çinin son 20 yılda dünya ticaretindeki hızlı genişlemesi, ABD iş yaşamını da etkiliyor.
Araştırmacılar, Çinin ucuz işçilik pazarının, son yıllarda 2milyon Amerikalıyı işsiz bıraktığını işaret ediyorlar.
Diğer bir tespit te, Amerikan firmalarının üretim tesislerini deniz aşırı ülkelere taşımaları, Amerikan işçi ücretlerinin de aşağı çekilmesine neden olduğunu gösteriyor.
Pasifik ülkeleriyle ortaklık oluşumları üzerindeki yoğun çatışmalar, gelecek yıllarda dünyanın önünde yeni bir ekonomik modelin oluşumunu kamçılıyor.
Bu oluşum paketi içinde, Japonya, Kanada, Meksika, Vietnam da yer alıyor, ancak uzmanlar Çin ve Filipinlerin, ABDnin yanına geçerek, önde olmayı hedeflediklerini vurguluyorlar.
Obama, yanındaki ekonomi uzmanları ve ABDnin önündeki yeni başkanlık yarışına katılacak başkan adayları, Hillary Clinton dahil, Amerikan işçilerini korumanın, öncelikleri olduğunu vurguluyorlar, aslında bu tür beyanların biz de pek yabancısı değiliz, değil mi???
Obama ve yeni başkan adayları, ABD için Çini ve diğer ülkeleri izlemek yerine, kendi koşullarını iyileştirecek yeni stratejiler geliştirmenin zorunlu olduğuna inanıyorlar.
Tüm bu gelişmelerin ortamında ekonomistlerin birleştiği çizgi, Dünya ekonomisi hızla gelişiyor ve evrenselleşiyor, bunun karşısında Hayır deme şansınız yok, tercihiniz sadece halkınızın yapabildiğiniz kadar büyük bölümünün, bu sürecin içinden başarı ile çıkmasını sağlamaktır
Los Angeles Timesda yayınlanan bu yazıyı sizlerle paylaşmamın iki nedeni var, birincisi ve de ağırlıklı olanı ABDde Başkanlık Sisteminin işleyiş tarzına bir örnek olması, ikincisi de tabii iş dünyamızın, evrenselleşen ekonomide yerimizi bulmasına ışık tuması

EKOHABER