Bursa Ticaret ve Sanayi Odasındaki ticaret siciline 40-50 senedir işimiz düşer, şimdiye kadar her gelen Ticaret Sicil Müdürü veya elemanları ile iyi ilişkilerimiz oldu.
Biz, bilgilerimizi, düşüncelerimizi onlarla paylaşmaya çalıştık.
Onlar da yol gösterici olmak için ellerinden geleni yaptılar.
Birkaç gün önce Bursa Ticaret Sicili Müdür Yardımcısı Sayın Onur Yılmazdan bir bilgilendirme yazısı aldım. Yazıyı çok beğendim.
Özellikle, bilgilerini paylaşmak ve yol gösterici olma açısından kendilerini tebrik ettim ve burada da ediyorum.
Yazıyı paylaşmak üzere izin istedim.
Gerekli izni verdiler.
Yazıyı, kendi üslubumu da göz önüne alarak ufak tefek ilavelerle aşağıda paylaşıyorum.
Sermaye artırımı kadar sıklıkla olmasa da, anonim şirketler, zaman zaman sermayelerini azaltma yoluna gidebilmektedir.
6762 sayılı eski Ticaret Kanunu, sermayenin azaltılabilmesi için mahkemeye müracaat edilip üç kişilik bir bilirkişi heyeti görevlendirilmesi talebinde bulunulmasını ve mahkemece tayin edilecek üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenecek raporla esas sermayenin azaltılmasına rağmen şirket alacaklılarının haklarını tamamen karşılayacak miktarda şirket aktifinin bulunduğunun tespit edilmiş olmasını şart koşuyordu.
6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu ise bu konuda eski Kanundan farklı bir prosedür belirlemiş; sermaye azaltılmasına gidilmesinin sebepleri ile azaltmanın amacının ve azaltmanın ne şekilde yapılacağının ayrıntılı bir şekilde açıklanması, yönetim kurulunun sermaye azaltılmasına gidilmesinin sebepleri ile azaltmanın amacını ve azaltmanın ne şekilde yapılacağını içeren bir raporu genel kurula sunması, genel kurulca onaylanmış bu raporun tescil ve ilân edilmesi gibi yükümlülükler getirmiştir.
Konumuz açısından ise sermayenin azaltılmasına rağmen şirket alacaklılarının haklarını tamamen karşılayacak miktarda aktifin şirkette var olduğunun belirlenmesini şart koşmuştur.
Bu belirleme oldukça önemlidir.
Zira, sermayenin azaltılmasına rağmen şirket alacaklılarının haklarını tamamen karşılayacak miktarda aktifin şirkette varlığı belirlenmiş olmadıkça genel kurulda sermayenin azaltılmasına karar verilemez.
Ancak, TTKda, bu aktifin şirkette var olduğunu kimin tespit edeceğine dair bir açıklık bulunmamaktadır.
Bunun nedeni, TTKnın ilk halinde bu raporu hazırlayacak olan işlem denetçisi idi.
Oysa TTK yürürlüğe girmeden işlem denetimi kaldırılınca, raporu kimin hazırlayacağı belirsiz hale gelmişti. Yasal bir boşluk oluşmuştu.
Bu yasal boşluk, Ticaret Sicili Yönetmeliği ile getirilen bir düzenleme sayesinde doldurulmuştur.
Sözkonusu Yönetmeliğe göre, sermayenin azaltılmasına rağmen şirket alacaklılarının haklarını tamamen karşılayacak miktarda aktifin şirkette mevcut olduğu,
a.Yeminli mali müşavir raporu
b.Veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu
c. Kuruluşu ve esas sözleşme değişikliği Bakanlık iznine tabi olan şirketlerde ise yeminli mali müşavir tarafından belirlenecektir.
Sermayenin azaltılması işlemi ile birlikte eş zamanlı olarak, azaltılan miktarla aynı tutarda veya daha yüksek bir tutarda artırılmasına karar verilecek olması halinde ise; yukarıda sayılan rapora ilave olarak, sermayenin tamamının ödendiği, karşılıksız kalıp kalmadığı ve şirket özvarlığı yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu ya da denetime tabi anonim şirketlerde denetçinin bu tespitlere ilişkin raporu ile tespit edilecektir.
Sayın Onur Yılmaza bu açıklamaları için teşekkür ediyor ve okuyucularımla paylaşıyorum.