USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Türkiye'nin tarımsal kalkınma potansiyeli !!!

09-07-2019

Geçen hafta sevgili Tahsin Ardıç, MÜSİAD başkanı Sayın Abdurrahman Kaan'ın, 'TARIMSAL KALKINMADA 10 YILLIK PLAN ÖNERİSİ'' başlığı altında, Türkiye'nin tarımsal kalkınma potansiyelinin değerlendirilmesine yönelik yaptığı değerli açıklamaları paylaştı bizlerle. Bu konu her gündeme geldiğinde, 35 yıllık DSİ geçmişim beni hemen içine sokar, heyecanlandırır ve kafamdaki oluşumları sizlere aktarmaya iter, gene öyle oldu. Aslında bu vesile aktaracaklarımı, daha önce de, çeşitli vesilelerle bu köşede dillendirdim, ama gene yazacağım, belki uygulayıcıların, karar vericilerin bu defa dikkatini çekerim, umuduyla… 
Türkiye'nin tarımsal kalkınma potansiyelinin ne yazık ki farkında değiliz, farkında olup doğru değerlendirebilsek, bugün soğan/buğday/arpa/ayçiçeği/mısır/pirinç/çay/et/vb ürünleri ithal eden değil, ihraç eden ülkelerin başında yer alırız, gelin önce Sayın Kaan'ın söylediklerinin küçük bir bölümüne göz atalım;
'Kırsal kalkınma açısından Türkiye'de üretim anlayışı geride kaldı. Bizim anlayışımıza göre bir ülkenin tarım gücünü üretim gücü belirler. 
Ama Türkiye'de kırsal hayatta konfor yok. Bu konforu da işin içine koymamız gerekir ki, şehirden kırsala geçiş olsun. Almanya, Hollanda, Amerika gibi ülkelerde şunu görüyorsunuz. Adam tulumunu giyer, hayvancılık işletmesinde sağım yapar, günlük işlerini yapar, ama bir de sosyal hayatı vardır, arabası vardır, belli bir hayat standardı vardır. Bazı destekleyici yardımlar alır, sigortası vardır, bazı vergilerden muaftır, elektriği suyu daha ucuza tüketir…''
Sayın başkanın 10 yıllık plan önerisini dayandırdığı tüm görüşlerini dikkatle okudum, hepsine katılıyorum, ama benim de önerilerim var, örnek aldığı ülkelerin bu alanda oluşturdukları yapıyı da çok dikkatli incelememiz lazım, bu yapının özellikle 3 önemli temel taşını, ÇİFTÇİNİN KOOPERATİF ÇATISI ALTINDA TOPLANMASI/ÜRETİMDE GELİŞMİŞ BİLGİLERİN KULLANILMASI/ÜRÜNLERİN PAZARLANMASI.
Bugün Hollanda, tarım ürünleri ihracatında dünyada ABD'den sonra 2.sırada yer alır ki, bizim Konya ovasından biraz büyük ve de topraklarının % 60'ı deniz seviyesinin altında. Hollanda'da tarım/hayvancılık yapanların % 95'i kooperatif çatısı altında kol kola girmişlerdir. 
ABD/Almanya/İspanya/Hollanda/vb ülkelerde çiftçilerin çocukları, kendi bölgelerinde kurulmuş UYGULAMALI Tarım/Hayvancılık MESLEK OKULLARINDA eğitilirler, alanlarındaki en son bilgilere sahip olurlar, araştırmacılar geliştirdikleri bilgileri de bu okullara aktarırlar. Bu konuda Hollanda'dan bir küçük örnek, top marul üretiminde en etkin gübrenin tavuk tezeği olduğunu bulmuş araştırmacılar, gezdiğim bir marul üretim alanının çevresinde kooperatifin bir de tavuk çiftliği kurduğunu, atıklarını gübreye çevirip kullandığını görmüştüm, tarlalarda çalışanların, kızlı/erkekli, çevredeki tarım meslek okulu öğrencileri olduğunu da… 
Bir başka örnek İspanya'dan, uygulamaya sokulan bir sulama projesinde alanın üretim kapasitesinin artışı karşılığında, alandaki mevcut köyleri 500 haneye çıkarmışlar ve yeni 500 hanelik köyler kurmuşlar. Hayvancılık yapan böyle bir köyü gezmiştim, gelin bu yapıya da göz atalım. Bu 500 aile bir kooperatif çatısı altında kol kola girmişlerdi, herkes kendi tarlasında hayvan yemi ekiyor, ürettiğini kooperatifin, kendisinin de ortağı olduğu yem şirketine satıyor. Her evde 10/12 süt ineği besleniyor, ineklerden sağılan süt evin kapısındaki tanka depolanıyor, sütü kendisinin de ortağı olduğu süt ürünleri şirketi satın alıyor. Evin kapısından içeri girdiğinizde tezek kokusu burnunuzu yakıyor, ama evin hanımı size ineklerini gösterdikten sonra içeriye çay içmeye davet ediyor, girdiğinizde kendinizi lüks bir villada buluyorsunuz. O ailenin 2 oğlu vardı, biri üniversitede okuyormuş, diğeri ailenin işleyen bu sistemine katkıda bulunmak üzere, bölgedeki hayvancılık meslek okulunda okuyordu, benzer örnekleri ABD ve diğerlerinde de görürsünüz…
Gelelim yapının 3.ayağı pazarlamaya, bu işi de gene kooperatif yapıyor, ürettiğiniz ürünleri, İspanya örneğinde olduğu gibi, gene kooperatif çatısı altında oluşturulmuş şirketler yapıyor, üreticiler gene bu şirketlerin ortağı.
Az da olsa, Türkiye'de de güzel örnekler var, Bursa ovasının armut üreticisi AĞAKÖY KOOPERATİFİ, Burdur'daki çiçekçilik kooperatifi gibi.
Her vesile ile tüm yetkililere yaptığım öneriyi, bu defa konuya gönül vermiş MÜSİAD Başkanı Sayın Abdurrahman Kaan ve arkadaşlarına da yapıyorum, yanınıza hem çiftçilerden, hem de devletin yetkililerinden temsilciler alarak, özellikle Hollanda'daki, İspanya'daki modelleri inceleyin ve göreceğiniz örnekleri bizim koşullarımıza aktararak, 'Tarımsal Kalkınmada 10 Yıllık Plan'' önerinizi, üreten sistemler içine yerleştirin.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?