Beyanata göre öncelikle Avukatların, duruşmalara fiziki olarak katılmalarına gerek bulunmaksızın ofislerinden internet ortamında mahkemeye sesli ve görüntülü biçimde bağlanmaları suretiyle duruşma yapılabilmesine olanak sağlanacak. Bunun için başlatılan çalışmaların ilerleyen aylarda hayata geçirileceği anlaşılıyor.
Ve tabi hukuk dünyasında konu etrafında da fırtınalar kopmaya, lehte aleyhte görüşler çarpışmaya başladı.
Aslında sistem konuya yabancı değil.
Sadece ceza soruşturma ve davalarına özgü biçimde yaklaşık 10 yıldır SEGBİS ( ses ve görüntü bilişim sistemi) denilen sistemle cezaevindeki tutuklu ve hükümlüler, tedavi altında bulunanlar yargı çevresi dışında bulunan kişiler, haklı diğer mazereti bulınan kişiler SEGBİS sistemi ile kamera mikrofon internet gibi zorunlu donanımları bulunan SEGBİS odasında ifadelerini verebiliyorlar. Görüntü ve ses içeren ifadeler zabıt altına da alınıyor.
Bir yanda SEGBİS hukukçuların bir kısmı tarafından ağır biçimde eleştiriliyor. Soruşturma ve dava aşamasında Hakim-Savcının şüpheli-sanıkla yüz yüze iletişim kurmasının basit jest ve mimiklerin dahi samimiyet adil ve doğru sonuç-karara ulaşmada vazgeçilmez unsurlar olduğu sözlülük ilkesinin çiğnendiği, sonuç olarak savunma hakkını kısıtlayan bir araç olduğu dillendiriliyor. Karşıt görüştekiler ise, ifadelerin gecikmeksizin alınması, insanların basit ifadeler için şehirden şehire taşınmaması, mahkum ve tutukluların cezaevinden adliyelere bir çoğu gereksiz duruşmalar için taşınmaması, teknolojik gelişme ve olanaklardan hukuk dünyasının istifade edebilme şartı gibi nedenlerle sistemi savunmakta.
Öyle ya da böyle teknoloji - internet çağında tüm sektör ve meslekler internetin bilgisayarın bilişimin çerçevesinden kaçamıyor, hukuk dünyası da bundan nasibini alması kaçınılmaz.
UYAP'ın ( Ulusal Yargı ağı projesi) hayatımıza ilk girdiği günleri anımsıyorum. İnanılmaz eleştiriler bir diğerini izliyordu. Şimdi ise UYAP beş dakika devre dışı kaldığında tüm hukuk dünyası kepenkleri kapatıyor. UYAP, yargıda Hakim, Savcı, Avukat, Adliye çalışanları ve Arabulucu Bilirkişi Uzlaştırmacı gibi tüm unsurların hatta vatandaşın dahi vazgeçilmezi haline geldi. Bir an için dahi yokluğunu düşünmek bankaların kara kalem-defterle çalışmaları gibi ilkel bir durum düşünmek olurdu. Ardından bence gecikmiş ancak harika bir uygulama olan e-tebligat projesiyle tebligatları anında hatasız biçimde teslim alır olduk.
E-duruşma uygulama ve projesini de bu anlamda olumlu bakmak istiyorum. Özellikle hukuk yargılamasında hatalı biçimde hatta HMK'nın prensiplerine aykırı biçimde gereksiz duruşmalar yapılmakta, zaman para ve enerji kaybına sebep olunmakta. Ortalama bir hukuk davasında taraf avukatlarının duruşmaların % 50'sine yakınına katılımı malesef zaman para enerji kaybıdır ve gereksizdir.
Şu belge şuradan beklenmektedir. Davacı tarafından geçerli mazeret olmadan duruşmaya girilmezse dava düşecektir. Diyarbakır'da gerçekleşecek bu neviden bir duruşma için İstanbul'dan Bursa'dan bir Avukatın yapacağı masraf, yol risk ve maceraları düşünmek lazım. Basit şekilde SEGBİS benzeri bir sistemle bu nevi duruşmaların yapılabilmesi bu tür saçmalıkları da tarihe gömmüş olacaktır. Ancak, adil yargılama ilkesini her zaman başa koyup zedeleyecek uygulamalardan kaçınmak kaydı ile. (Hoş yüz yüze duruşmalı bu sistemde bu ilkenin tıkırında gittiğini de kimse söyleyemez, aksine kayda geçecek duruşmalar bence daha garantidir.)
Özetle e-duruşma sistemi hakkında peşin ret- çilerden değilim. Teknoloji, internet ve bilişim çağının nimetlerinden meşru amaçlar ve araçlarla pozitif biçimde yararlanmanın kimseye bir zararı olmaz.
Ancak tekraren ve kararlı biçimde ADİL YARGILANMA HAKKINA EN UFAK BİR ZEDELEME GETİRMEMEYE DİKKAT EDEREK!
Sistemin ayrıntıları netleştikçe daha çok tartışılacaktır.
Bizden hayırlı olması dileklerimle siz okurlarıma iyi haftalar..
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?