En ileri medeniyete sahip Avrupa ülkelerinde bile her gün yüzlerce insan ölüyor. Hem de küçücük bir virüs yüzünden. Belki sıra bize de gelecek bilinmez. Aklıyla övünen insanoğlu en büyük akılsızlığı yapıyor ve hala şu yaşananlardan ders çıkarmıyor.
Depremlerle sallanıyor, virüslerle ölüyoruz.
Aslında ne ektiysek onu biçiyoruz.
Develeri çok su tüketiyor diye öldürdük
Kedilere köpeklere zulmettik
Çocukların kadınların ırzına geçtik
Kadınları acımadan hunharca öldürdük
Kul hakkı yedik
Arkadan konuştuk, gıybet ettik
Adam kayırdık, torpil yaptık, eşitsizlik yarattık
Millet açken tok yattık
İsraf ettik, ihtiyaç sahipleriyle paylaşmadık, gösteriş yaptık
Saraylarda malikanelerde villalarda yaşadık yanı başımızdaki yoksullara inat.
Yoksul ülkede çocuklar açlıktan inleye inleye ölürken biz 5 yıldızlı otellerin açık büfelerinden doldurduğumuz tabaklarımızı ziyan ettik, fazla yiyeceği çöpe attık
Kendimizden zayıf olanı ezdik, kendimizden güçlüye dalkavukluk ettik
Gözümüzün önünde başkasına yapılan haksızlığa göz yumduk, sustuk.
El uzattık, dil uzattık, göz koyduk.
Değer yargılarıyla dalga geçtik, küçümsedik.
Bize benzemeyeni kınadık.
Ve n’oldu?
Kendi evlerimizde hapis hayatı yaşar olduk.
Şimdi de utanmadan ayrışıyoruz.
Hem de şöyle bir zamanda…
İslam’a çamur atmaya teşne, her fırsatta aportta bekleyen inanç ve maneviyat yoksunlarıyla, yobaz ve geri kafalı sözde dindarların arasına sıkışıp kaldık.
İmama, din adamına laf atılacak zaman da değil, sadece elde Kur’anla çare beklenecek zaman da değil.
Şu an tüm dünyanın ilk ihtiyacı olan şey BİLİMDİR, TIPTIR VE HEKİMLERDİR.
Bilim bu hayatın kılavuzu, kullanma rehberi, ışığıdır. Şimdi ve şu anda imamlara değil, hekimlere ve sağlık çalışanlarına ihtiyacımız var.
Hakiki bir Müslüman yaşamsal tehlike zamanlarında bazı günahlardan muaf olduğunu bilmelidir.
Şöyle bir zamanda camiye gidilmez, cemaat yapılmaz, açık alanda ve toplu şekilde ibadet edilmez. “Eğer açlıktan ölme riskiniz varsa haram kılınan domuz etinden bile ölmeyecek kadar yiyebilirsiniz” diyen bir dinin mensubuyuz.” Cana kastetmek cinayettir ve günahtır ama nefsi müdafaa gerektiren durumlarda hayatta kalmak için öldürebilirsiniz” diyen bir dinini mensubuyuz. “OKU” diyen bir dinin mensubuyuz. Ama akıl ve vicdan yoksunu sözde inançlılar yüzünden, kalbinde maneviyat olmayan kalp gözü kapalılarla mücadele etmek zorunda kalıyoruz.
Bırakın imamla, hacıyla hocayla uğraşmayı. Onlar ötede dursun.
Siz işaretleri okuyun, yaşam ne demek istiyor onu okuyun.
Allah resmen uyarıyor, kendinize gelin diyor. Kimin umurunda?
Önce hekime inan, tedavini ol, ilacını al, ondan sonra aç Kur’anını oku, ibadetini yap diyor.
Maneviyatsız olmaz güzel kardeşim. “Ben ne yaptım” demeden olmaz. Duasız olmaz, yakarışsız ve tövbesiz olmaz.
Zaten dünyayı yakan bu maneviyat yoksunluğu olmadı mı?
Yetmedi mi?
İnsan hem bilime hem maneviyata yaslanamaz mı?
İnansanız da inanmasanız da Allah var ve başımıza gelen musibetler de işlediğimiz günahlar yüzünden.
Fiziğe, kimyaya, biyolojiye, matematiğe sarılacağız ama kalbimizi de Yaradan’ın nuruyla dolduracağız.
Doğanın, hayvanların, mazlumların ahı çıkıyor.
Sürekli el yıkatıyor Allah bize.
Sürekli el yıkıyor, etrafı dezenfekte ediyoruz.
ARININ diyor.
Hem bedenen hem RUHEN arının diyor.
Kendinize gelin diyor.
Merhametli ve adil ve dürüst olun diyor.
Tevazu içinde olun, kibire kapılmayın, açı çektirmeyin diyor.
Paylaşın, yardım edin, el uzatın diyor.
Beni görün, beni hissedin, her şey benim elimde diyor.
İnansanız da inanmasanız da böyle.
Tüm kalbimle diliyorum ki bu virüs bir an önce terk etsin dünyamızı.
Ve maneviyatsızlık virüsü de mühürlü kalpleri terk etsin.
Köprüden önceki son çıkış olabilir bu.
Herkes kendini sorgulamalı ve nerde hata yaptım demeli.
Hepimiz suçluyuz ve bunu hep birlikte düzeltmeliyiz.
İmama çamur atan inançsızla, “imam da imam” diyen bilinçsizlerden olmamalıyız.
Şu an önceliğimiz bilim ve tıp.
Allah tüm hekimlere, hemşirelere, sağlık çalışanlarına güç kuvvet versin
Tüm hastalara şifa versin
Ve kalplere maneviyat ve Yaradan korkusu versin…
Akılla kalbi, bilimle dini, maddiyatla maneviyatı bir arada yaşama şuuruna eriştirsin Rab herkesi.
Allah tüm dünyanın, tüm insanlığın yardımcısı olsun…
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?