Doya doya heryıl büyük bir coşkuyla, heyecanla kutladığımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramımızın 100. yılını maalesef karantina günlerinde evden kutlayacağız....
Buruk bir kutlama olacak ama yine de umutla, mutlulukla tek yürek olarak kutlayacağız....
Türkiye Büyük Millet Meclisi'miz daha nice güzel 100 yıllara....
Başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını bir kez daha şükran ve minnetle anıyoruz...
Özlemle anıp sonsuz saygı duyuyoruz...
Buruk dedim ya...
Bir virüs dünyaya diz çöktürdü resmen....
Soruyorum....
Yalnız kaldın mı hiç kalabalıkta?
En bildik, tanıdık yüzlere yabancılaştın mı?
Yapmak istediklerini sıralayıp yapman gerekenleri ayırdıktan sonra, herşeyden vazgeçip, başına yorganı çekip uyudun mu?
Sanırım hergün daha da tembelleşiyoruz...
Herşeyden daha da uzaklaşıyoruz....
Şu sıralar herkes standart olmayan bir ruh hali içinde...
Kaygı, paranoya, panik atak, hele tahamülsüzlük ise had safhada....
Herkes sinirli her an karşısındakine saldırmaya hazır bir kaplan misali....
Aklımda eksik kalmış yaşanacaklar, önüm de sanki bomboş bir hayat....
Amacım mı kalmadı? Örselenmiş hayallerim mi öldü gitti?
Saatler saatleri, günler günleri kovalıyor, zaman akıp geçiyor gözümüzün önünden...
Daha hızlıydı yakın zamana kadar, şimdi biraz ağırlaştı....
Hatta durdu...
Yerçekimi, atmosfer herşey durdu...
Yaşayan ölüler olduk sanki...
Ev de kalmaktan mı çok sıkıldık? Özgür olduğumuz koşuşturduğumuz günleri mi özledik?
Sukünet, sessizlik, huzur tek istediğimizdi belkide bir ay öncesine kadar....
Şimdi öyle mi?
Gürültüyü, tartışmayı, koşturmayı özledik galiba...
Mücadele, koşturma hayat veriyormuş meğer....
Eksikliğini şimdi daha çok hissettik...
Su var, yemek var ama yanında bir hiçlik var...
Koskocaman bir boşluk var...
Sanırım dolu dolu geçirdiğimiz günlerimizin kıymetini çok daha iyi anladık...
Bayramımızı bile hüzünle kutlayacağız.....
Herşeye ramen bayramız kutlu olsun...