Oysa korona virüs salgını, yiyecek ürünlerini yetiştiren, toplayan ve işleyen insanların önemini öne çekmiştir, tarım işçileri bu salgından ve iklim değişikliğinden etkilenenlerin ön sıralarına yerleşmişlerdir. Başta ABD olmak üzere dünyanın tarım yapılan ülkelerinde ve de bizde bu alanda çalışan işçilerin korana kısıtlamaları dışında bırakıldığını biliyoruz. Ayrıca onlar açıkta çalışıyorlar ve önümüzdeki aylarda oluşacak sıcaklık artışlarından en çok onlar etkilenecekler, bu nedenle yeni bir çalışma düzenine önce onların ihtiyacı var. Biliyorsunuz meteorolojik araştırmalar bu yıl yaz aylarının olağan üzeri sıcaklıkları yaşatacağını belirtiyor. Ancak bugüne kadar iklim değişikliği ve hava koşulları üzerinde yapılan bu araştırmalar, tarım işçilerini hiç dikkate almıyor, sadece onların yetiştirdiği ürünlerin verimi ve kalitesindeki değişimler üzerine odaklanıyor.
Bu arada bazı araştırmacılar, ABD Çalışma İstatistikleri Bürosunda toplanmış veriler üzerinde yaptıkları çalışmalarda, tarım alanlarında çalışan işçilerin sıcaklık artışlarından etkilenişini de ele aldılar. 1979-2018 yılları arasında tarım işçilerinin aşırı sıcaklıklara dayanıklılık verileri ile iklim değişikliği verilerini beraber değerlendirdiler. Ayrıca elektronik ortamlarda yeni iklim modelleri üreterek gelecekte aşırı ısıya maruz kalınacağını öngördüler. Mevcut tarımsal uygulamalarda emek harcayan çalışanların 46C dereceye kadar ısı stresine maruz kalabileceklerini ve de bu ortama dayanabileceklerini de tahmin ettiler. 1979-2018 yılları arasında en az 500 tarım işçisine sahip bazı yerleşim alanlarında, Nisan-Ağustos ayları arasında süren bitki büyüme mevsimi içinde aşırı sıcaklıkların 40C ile 50C dereceler arasında seyrettiğini tespit ettiler. Bir tarım işçisinin her bitki büyüme mevsiminde ortalama 21 gün boyunca stres eşiğinin üzerinde sıcaklıklar yaşadığını gördüler. Özellikle güney Kaliforniya’da çok sayıda yüksek ısı günleri yaşandığını da tespit ettiler.
Önümüzdeki 30 yıl içinde atmosferdeki karbon salınımlarının zirveye çıkmasıyla, yüzyılın ortalarında beklenen 2C ortalama küresel ısınma ile ABD ve benzer iklim koşullarına sahip ülkelerde, tarım işçileri 60C dereceye varan aşırı sıcaklıklarla boğuşacaklar. Bu noktada sıradan bir işçi her yıl 30 gün aşırı sıcakta çalışacak.
Birleşmiş Milletlerin İklim Değişikliği üzerinde harcadığı büyük çabalara rağmen, bu değişimin tetikleyicisi olan, atmosfere karbon salınımlarında kayda değer azalmalar olmamakta ve de bunun sonucu olarak yüzyılın sonunda 4C derece küresel ısınma olacağı belirginleşmektedir. Bu da tarım işçilerinin yıllık 150 günlük bitki büyüme sürecinin 60 gününde, aşırı sıcaklıkların yaşanacağı güvensiz çalışma ortamlarında bulunacaklarını göstermektedir.
Araştırmacılar ayrıca ısının bu negatif etkisinin azaltılması yolunda da çalışmalar yapmaktadırlar. Örneğin tarım işçileri gün boyu daha yavaş çalışabilirler, klimalı bir ortamda mola verebilirler, nefes alan özel giysiler giyebilirler. Bunlar içinde en etkin olanı nefes alan giysiler giymek olmaktadır.
Bu arada tarım işçilerinin bir bütün olarak, sivil iş gücüne oranla ısı stresinden ölme olasılıkları 20 kat daha fazladır. ABD’de tarım sektöründe çalışan mevsimlik işçilerin büyük bölümünü gelişmemiş ülkelerden getirilenler oluşturmaktadır ve çok az eğitime ve sınırlı İngilizce konuşma becerisine sahiptirler ve de büyük kısmı kayıtsız olarak, kaçak çalıştırılmaktadırlar.
Aslında bu negatif sorunların çözümünün ABD gibi bir ülkede görmezlikten gelinmesini anlamak mümkün değildir, oysa canları pahasına çok zor koşullarda çalışan bu tarım işçilerinin sağlıklarına yönelik risklerin azaltılması, çalışma koşullarının yeniden yapılandırılması, emeklerine ve yaşamlarına değer verildiğinin kendilerine hissettirilmesi, ABD için çok da zor olmasa gerek…
Geçen hafta Dünya Çiftçi Günü kutlandı, bütün dünyada. Bu vesile ile BUSİAD Başkanı Sayın Hadi Türkay da kutlama mesajı yayınladı ve mesajına şöyle başladı, ‘’Doğayla mücadele ederek, olmazı olduran çiftçiler çok zor bir işin üstesinden gelmektedirler. Çiftçilerimize verilecek destek, aslında kendimize verdiğimiz destektir. Çiftçinin işinde başarılı olması, bizim daha uygun şartlarda karnımızı doyurmamız, demektir…’’
Ben de bu vesile ile çiftçilerimizin Dünya Çiftçi Günü’nü kutluyorum.