Artık ardından da, bir kısım anonim şirket genel kurul kararının iptali için mahkemeye başvurulacağı safhaya geçilmesi olasıdır. Tüm genel kurul kararlarında, pay sahiplerinin haklarının korunduğu savının kabulü doğru olmasa gerekir.
Ancak, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 446 (1) madde fıkra hükümlerinde öngörülen iptal davalarının esası hakkında inceleme yapılabilmesi için, toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy verilmesi ve bu muhalefetin tutanağa geçirilmesi (TTK m.446/1.a) zorunludur. Bu husus,genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahiplerine özgü, ek (özel) dava şartı niteliğindedir.
Anonim şirket genel kurul kararları aleyhine, pay sahibinin iptal davası açabilmesi için, toplantıda hazır bulunup karara muhalif kalarak keyfiyetin zapta (tutanağa) geçirtilmesi dava şartıdır (TTK m.446/.a).
Bu görüşe yer veren Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 19/06/2019 tarih, 2018/2156 Esas ve 2019/4580 Karar sayılı içtihat metni şöyledir;
'Dava, anonim şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu genel kurulda alınan 6 nolu kararın '... A.Ş'den yıl sonunda hedeflenen rakama ulaşılması halinde gelen primin %5'inin yönetim kuruluna eşit şekilde prim olarak dağıtılmasına' ilişkin kısmının miktar itibariyle somutlaştırılamayan, öngörülmeyen, ucu açık, farazi bir kazanç miktarı olarak kaldığı için örtülü kazanç aktarımı veya yöneticilere haksız kazanç sağlanması olarak nitelendirilebileceğinden, dürüstlük kurallarına aykırı olduğu gerekçesi ile iptaline karar verilmiştir. Ancak, 6102 sayılı TTK'nın 446. maddesi genel kurul kararlarının iptalinin şartlarını ve usulünü düzenlemiş olup, anılan maddede toplantıda hazır bulunup karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirten pay sahibinin iptal davası açabileceği belirtilmiş olup, bu husus dava şartıdır. Ayrıca bir karara muhalefet olunması ve muhalefetin tutanağa geçirilmesi yolundaki dava şartının gerçekleşebilmesi için muhalefetin alınan karardan sonra tutanağa geçirilmesi gerekmedir. Bu görüş, karara peşinen muhalefet olmaz şeklinde açıklanabilir.
Somut uyuşmazlıkta ise davalı şirketin 27.04.2015 tarihli genel kuruluna davacıyı temsilen katılan vekili ..., gündemin 6. maddesi görüşülürken, henüz oylamaya geçilmeden önce muhalefetini bildirerek tutanağa derc ettirmiştir. Bu durumda açıklanan hususlar göz önünde tutularak, iptaline karar verilen genel kurul kararı ile ilgili dava şartlarının bulunmadığı nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karara vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.'
Yukarıda açıklandığı üzere, olası bir hak kaybının önlenmesi için, genel kurul kararlarının iptalinin şartlarını ve usulü TTK'nın 446. maddesinde düzenlemiş olup, anılan maddede genel kurul toplantısında hazır bulunup karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirten pay sahibinin iptal davası açabileceği unutulmamalıdır.
Esenlik ve mutluluk dileklerimizle, en içten saygılarımızı sunarız.
NOT: Korona - 19 Virüs salgınında, seçkin ve erdemli çalışan tüm sağlık görevlileri olmak üzere bu konuda mücadele veren herkesi ve özellikle Devlet tarafından alınan önlemlere uyanlara teşekkürlerimizi iletir, daima gönüllerde anılacağınızı belirtir, saygılarımızı sunarız.