Aşı veya toplumsal bağışıklığın en az bir yıl zaman alacağını ifade ediyor uzmanlar. Süreç küresel düzeyde de iyi yönetilmediği için maliyetinin yüksek olacağı tahmin ediliyor. Can kayıplarının yanında ekonomik etkilerinin de artacağı ortaya konuyor. Ne yazık ki, gelinen noktada hem pandemi hızla sonlansın hem de normal hayatımıza devam edelim deme lüksümüz yok. Bir taraftan üretim yapalım bir taraftan hastalığı yayılımını yavaşlatalım demek gelecekte daha fazla fatura ödemek demektir.
Hastalığı önlemek için insanların arasına mesafe koyması gerekiyor, bu durumda insanların toplu hareketleri sonlandırılmak durumunda. Sonuç olarak, insanlar birlikte seyahat edemeyecekler, yemek yiyemeyecekler, konaklama yapamayacaklar...
Küresel köyden herkes kendi köyüne dönmekte anlaşılan.
İnsanların birbirlerini görünce öcü gibi kaçtığı bir zamanda insanları bir araya getiren amaçlar, mekanlar, programlar gündemden düşmekte.
Gelişmelerden önümüzdeki dönemde mal hareketlerinin özgür ancak insanların dolaşımının sınırlı olacağını anlamaktayız.
Şehirden şehre gidişlere bile sınırlama getirildiği bir dünyada artık ülkeler arası seyahatin nasıl yapılabilir olacağı bir muamma.
Bugünlerde normalleşmenin nasıl olacağı konusuna kafa yorulmaktadır. Hayat yavaşlatılarak virüsün etkisi azaltıldıktan sonra korumacı politikaların uzun bir müddet devam edeceği tahmin edilmektedir.
Ortaya atılan bir öneri artık insanları birer biyolojik pasaport sahibi olacağı noktasındadır.
Yani yurt dışı seyahat etmek için sağlıklı olmanız gerekecek, çok detaylı tahlillerden geçtikten sonra ancak başka ülke topraklarına geçebilmekten bahis ediliyor. Bildiğimiz pasaport ve vize işlem ve bedellerini aratacak bir süreç söz konusu.
Daha önce insanlar önceki giriş-çıkışları, işi, parası v.b. hususlarla değerlendirilirken, artık vize almak için sağlık ve yaşam tarzıyla eliminasyona tabi tutulacağı anlaşılıyor.
Farklı bir dönemden geçiyoruz. Biyolojik pasaportunuz için hazırlıklara başlayın.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
