Bakın bu konuda İngiltere’de yeni bir yaşam şekline adımlar atılıyor, sıfır karbon salınımlı evler oluşumuyla karbonsuz yaşama dönüş adımları…
Dünyanın üçte biri pandemi sürecinde evlerinde sıkıştı kaldı, yaşam alanı eksikliği, zayıf ses yalıtımı, yetersiz havalandırma, balkonlarda bile açık havaya erişimin kısıtlı olması, haftalar, aylar boyunca yaşamlarını içerde geçirmek zorunda kalmaları, insanlara zor yaşam koşulları yarattı.
İki haftadır sizlere iklim değişikliğine karşı mücadelede ülkelerin attığı bazı örnek adımları aktarmıştım. İşte bu anlamda İngiltere de iklim değişikliğine karşı taahhütlerini yerine getirmek için, 2050 yılına kadar yaşamlarını sıfır karbon salınımlı evlerde sürdürme yolunda adımlar atıyor ve bu adımlarını pandemi sonrası ekonomiyi canlandırma yolunda değerlendiriyor. Şu anda dünya genelinde, içlerinde insan yaşamının süregeldiği evlerde, yarısı ısıtma için kullanılan enerji üretiminde karbon salınımlarının %28’i oluşmaktadır.
İngiltere inşaat sektörü, sıfır karbon salınımlı evleri, maliyet rekabetçi bir pazara sürmeye hazırlanmaktadır. Örneğin Nisan/2019 ile Mart/2020 arasındaki süreçte İskoçya’da 14.000 adet, yeni standartlara uygun evler inşa edildi. Tabii bu ilk adımdı, yapılan bir enerji verimliliği sıralamasında, bu evlerden ancak 8 adedi altın madalya alabildi.
Yeni evleri sıfır karbon salınımlı yapmak, toplumun karbondan arındırılması yönünde, adeta dalında olgunlaşmış meyve toplama anlamında olmaktadır. 2050’de, bugün var olan evlerin yaklaşık %80’ninde yaşıyor olacağız, bu nedenle bunların da sıfır karbon salınımına dönüşümleri gerekli olacaktır. Bu dönüşüm bir başka fayda da yaratacaktır, enerji kullanımını azaltarak ekonomiyi canlandırmaya çalışırken, yakıt kullanımında tasarrufu sağlayacaktır.
İngiltere hükümeti pandemi sonrası ekonomiyi canlandırmaya çalışırken, önceliği sıfır karbon salınımlı evlerin inşasına vermekte ve bu alanda da bir patlamaya zemin hazırlamaktadır. Bu sayede karbon salınımlarını en aza indirerek, bir yandan hane halklarına sağlıklı yaşam koşulları sunarken, diğer yandan da onlara ülke çapında geniş yeni iş alanları yaratmaktadır.
Yeni iş alanı yaratma eğilimi gösterdiğinden, yeni alt yapı oluşturarak diğer sanayi dallarını yeniden ayağa kalkmasına yardımcı olabildiğinden inşaat sektörüne, pandemi sonrası ekonomik iyileşme sürecinde lokomotif olacak, gözüyle bakılmaktadır. İngiltere’de bu sektör ülke ekonomisine yılda 117milyar pound katkıda bulunmaktadır. Sektör 2,5 milyondan fazla işçiye de iş olanağı sağlıyor, bu da İngiltere iş gücünün %7’sini oluşturuyor.
Ticari gayrimenkuller, ofisler, mağazalar, eğlence tesisleri ve fabrikalar bir durgunluk yaşadıkları zaman ki pandemi sürecinde yaşıyorlar, daima bir darbe alırlar, bu da yeni taleplerin bir süre için beklemede kalacağı anlamına gelir. Ancak bu sefer daha temel bir değişim için işletmeler, kendi iş alanlarını daha güvenilir şekilde konumlandırmayı düşünmek zorundalar. Bazıları çalışanlarını aktif olarak evden çalışmaya devamı teşvik etmektedirler. Bu arada elektronik ortamda alış verişlerin hızlanması perakende sektörünü de zora sokmaktadır. Otellerin, sinemaların, tiyatroların sosyal mesafe kuralına uyarak işletmeye açılması da zor görülmektedir.
İşte bu koşullar içinde inşaat sektörünün planladığı Sıfır Karbon Salınımlı Evler inşa etmenin, mevcutları bu özelliklere sahip kılma yolunda dönüştürmenin, pandemi sonrası toparlanma sürecinde, İngiltere ekonomisi için yeni bir güç odağı olacağı, gözüyle bakılmaktadır.
Pandemi sürecinde durgunluk yaşayan ülkemiz ekonomisini canlandırma yolunda bizim iş dünyamızın da yeni iş alanları yaratmalarına destek olur umuduyla, küçük bir örnek olarak sundum İngiltere’nin bu adımını…