70’li yıllarda ilk gittiğimde dikkatimi çeken en önemli şey tarihi binaların duvarlarını kaplamış tozlu, kirli, kuş pisliği ile birbirine karışmış siyah, plastik telefon kabloları idi…
Şöyle düşündüm “Aman Allah’ım, ileride herkesin bir telefonu olursa bütün binaları yün topağı gibi kablolar saracak!”
Yine 70’li yılların sonunda üretime başlarken aldığımız ilk makine ile halen daha masamın üstünde nostaljik olarak duran çevirmeli telefon, yani bu iki nesne arasında ne gibi iletişim sorunu olur diye aklımın ucundan dahi geçmemişti.
Uzatmadan günümüze geldiğimizde, bu yılın sonu itibariyle dünyada 50 milyar adet cihaz internet bağlantısına sahip olacak.
Trafik ışıklarından tutun da metrolar, akıllı şehrin sensör sistemleri, akıllı ev aletleri, endüstriyel otomasyon sistemleri, medikal cihazlar, kişisel dronelar, robotlar ve çok daha fazlası…
Tüm bunların sağlıklı ve sürdürülebilir iletişimi için kuralları baştan yazılmış kablosuz bir ağ teknolojisi gerekiyor.
Yazımın başına dönecek olursak, bugün artık ne üretirsek üretelim veya ne iş yaparsak yapalım, iletişim altyapısı ile kullanılan cihazların ve makinaların birbiri ile iletişimi kaçınılmaz. Hastanesinden postanesine, otelinden seyahatine, tarımından sanayisine nesneler alabildiğine hızlı ve kablosuz sistemle birbirine bağlanarak yaşamımızın bir parçası olacak.
Yani alacağımız basit bir presin dahi interneti olacak. Bu sayede hem uzaktan kumandamız yani hızlı iletişim aracımız olacak hem de akıllı telefon ile presin kalıbını bağlarken elde etmiş olduğumuz ürünü bir veri tabanına kayıt edip diğer üretim sistemlerimiz ile de uyumlu bir hale getireceğiz.
Endüstri 4.0 üretim teknolojisinin en önemli ayaklarından biri olan yazılım ve yazılımın en hızlı bir şekilde uygulanma yöntemi, şimdi 5G yani 5 inci kuşak hızlı iletişim sistemleri ile daha da önem kazanıyor.
Endüstri 4.0 teknolojisi ve 5G altyapısıyla bugünden daha hızlı olunacak, daha hızlı üretilecek, daha az insan gücü ile daha endüstriyel üretimler gerçekleşebilecek.
Son olarak bu teknolojiler o kadar hızlı olmasının yanında değişen dünya ikliminin de belki kurtarıcısı olacak.
Nesnelerin interneti donanımı ile üretilen cihazlarda artık kablo kullanılmayacak, daha az enerji harcanacak ve yenilenebilir enerji sistemler daha da aktif hale gelecek.
Ülkemize düşen görev ise bu teknolojilerin üretim ve buluş kısmında geç kalmamak olmalı.
Özellikle yeni jenarasyon iletişim sistemleri için altyapı yatırımlarının gecikmemeli.
Daha hızlı olmalıyız, bunun için de artık ilk başlangıcından itibaren, yeni teknolojik olayların metodunu eğitim sistemine monte etmeliyiz.
Saygılarımla.
