Ayrıca Meksika ve Peru’da bugün bile Türkçe diyebileceğimiz bazı coğrafi adlara rastlanmaktadır. Peru’da İnan Dari Havzası, Karabaya Dağı, Ant Dağları, Meksika’da Mokövvi Tepek, Tehuan Tepek gibi. Tepek ile biten pek çok dağ adı vardır ki, bunun Türkçedeki TEPE manasında kullanıldığı açıktır.
Futbolseverler, 1990 Dünya Kupasında, Peru mili takımının golcü futbolcusu KUBİLLAS’ı hatırlarlar. Tarih severler onu KUBİLAY diye seyretmişti. Araştırmacılar Peru’da oldukça sık rastlanan bu ismin Kubilay’dan geldiğini söylerler.
Bir efsaneye göre; çok uzun zaman önce Pasifik’te, günümüzde ulaşılan medeniyet seviyesinin tıpkısını yaşayan MU adında bir ada kıta varmış. İnsanları mavi gözlü ve sarı saçlı.
NUH tufanı’nda ada sulara gömülmeye başlayınca, sakinleri buradan başka başka yönlere dağılmışlar. Bir bölümü Tibet’ e gitmiş, diğerlerinden; bazısı bugünkü Mısır’ın bulunduğu bölgeye, önemli bir bölümü ise Orta Amerika’ ya yerleşip MAYA medeniyetini kurmuş.
Bizim tarihimizde Mayalara ilgi ATATÜRK ile başlıyor. Atamız Gazi Mustafa Kemal Atatürk, MU medeniyetine, gizemli sayılan bu bilgilere ilgi duyuyor ve konu ile ilgili çok kitap okuyor, Türklerin kökenlerinin MU kıtasına kadar uzandığını düşünüyordu. İngiliz Albay James Churcward’ın 50 yıl süren tablet okuma çalışması ardından, MU kıtası ile ilgili yazdığı kitabı çevirtmiş ve okumuştu. İlginç bulgulara rastlamış olmalı ki, konuyu daha detaylı ve derin incelemesi için Tahsin Bey’i görevlendirdi. O da Mayalardan kalanlar üzerine çalışmalar yaptı.
Tahsin Bey, Meksika’ya elçi olarak atandığından rahat çalışıyordu. Orada Arkeolog William Niven’in bulmuş olduğu tabletlerdeki bilgileri öğrendi. Ulaştığı delillere göre; MAYA dili, MU Kıtasında kullanılan lisan ile aynı idi.
Dahası, Maya Kültürü ile Türk Kültürü arasında dikkat çekici benzerlikler ortaya çıktı. Maya dili ile Türkçe arasındaki benzerliklerde tek tek ortaya çıkarıldı. Enteresan olan bir konu ise; Mayalar ve Azteklerin kullandığı davul ve mızrakların üzerinde ay-yıldız vardı.
Öyle ki, bulduklarından çok etkilendiği için soyadını Mayapetek olarak değiştiren Tahsin bey, dini tören, ibadet ve tapınakların bile o zamanki Türk kavimlerine benzediğini tartışmasız şekilde belgeledi.
Araştırmalar üç ciltlik defterde toplanıp incelenmesi için Türk Dil Kurumuna verildi.
Sonuç mu? Meraklıların söylediğine göre, bu defterlerden ikisi 56 ve 57 no’lu dosya altında, 1970’li yıllara kadar Kurum Kütüphanesinde idi. Üçüncü defter ise KAYIP.
Amerikan iç savaşındaki Türkler;
Amerika iç savaşı zamanında Kuzey Hükümeti, Osmanlı Devleti’nden askeri yardım istemişti. Bu başvuru üzerine Sultan Abdülmecid, 1860 yılında 120 deve yükü askeri malzeme ile yüz seçkin gönüllü savaşçıyı Amerika’ya gönderdi.
Tamamen karşılıksız bu yardımın, Kuzeylilerin savaşı kazanmasında önemli katkı sağladığı, Amerikalı tarihçiler tarafından yazılmıştır.
Sultan Abdülmecid’in yolladığı bu askerler geri dönmemiş ve oraya yerleşmişler. Bugün Amerika’da bunların çocuklarından ve torunlarından gelme binlerce Türk yaşamaktadır.
