Kızılderililer, Sibirya’dan Amerika’ya geçen iki gurubun çocukları. Kuzey ve Güney Amerika yerlileri arasında yapılan genetik araştırmalar sonucunda, bu yerliler değişik etnik kökenlerden değil, tek bir etnik kökenden geliyor ve bu söz konusu genetik özelliğin bir tek Sibirya’daki insan guruplarında bulunduğu kanıtlanıyor. Bilim adamları, geçişlerin olduğu Bering boğazında, iki kıtayı bağlamış toprak parçasının zamanla sular altında kaldığını belirtiyor.
ABD’nin oluşumu ve gelişmesinde önemli rol üstlenmiş 16. Başkanı Abraham Lincoln bir Meluncan idi. John F. Kennedy ise özgün düşünceleri ile iz bırakmış 35’ci başkan. Kennedy “Önümde açık duran mezarıma doğru gidiyorum.” derken adeta yaşamın gizemini çözmüş hissi vermiş, “Her vatandaşın başına polis dikerek suçu önleyemeyiz. Vicdanlara tanrı korkusu yerleştirmeliyiz” diyerek de toplumsal düzenin eğitsel gerçeğini haykırmış bir başkandı. İki başkan da iradelerini gizli güçlere kaptırmama mücadelesini, aydınlık beyinlerine sıkılan kurşunlarla ödemişler. İlgi çeken ise birisi Türk kökenli olan, diğerinin Türk ulusuna sempati ile baktığı bilinen bu iki bilge siyasetçinin kaderleri arasındaki garip, gizemli benzerlikler:
Abraham Lincoln’un kongreye seçilme tarihi; 1846. Kennedy’in kongreye seçilme tarihi; 1946.
Abraham Lincoln’un Başkan seçilme tarihi; 1860. Kennedy’in Başkan seçilme tarihi; 1960.
Her iki başkanında öldürüldüğü gün: CUMA. Her ikisi de başlarına isabet eden kurşunla ölmüş.
Lincoln’un sekreterinin soyadı, KENNEDY. Kennedy’in sekreterinin soyadı ise, LİNCOLN.
Her ikisi de güneyliler tarafından öldürülmüş ve koltuklarına da güneyliler oturmuş.
Her ikisinin de yerlerine gelen başkanların soyadı Johnson.
Lincoln’dan sonraki başkan Andrew Johnson 1808 doğumlu. Kennedy’den sonra başkan olan Lyndon Johnson 1908 doğumlu.
Lincoln’u vuran John Wilkes Booth 1839 doğumlu, Kennedy’i vuran Lee Harvey Oswald 1939 doğumlu.
İki suikastçının da üç adı var ve harf sayıları toplamı on beş.
Lincoln, “Kennedy” isimli tiyatroda vurulmuş. Kennedy, “Lincoln “ marka arabada vurulmuş.
Her iki suikastçı da bir tiyatrodan kaçmış ve bir depoda yakalanmış.
Her iki suikastçı da henüz davaları başlamadan susturulmuşlar. Başkanların kimin için ve neden öldürüldükleri şeklen bile olsa öğrenilememiş.
Bütün bunlar bir tesadüf mü, yoksa kadersel bir oyunun yüz yıllık arayla dramatize edilerek “insanlığa ibret olsun” tarzında bir sahnelenişi mi belli değil.
Amerikan halkı, 1792’den bu yana Başkan’ını seçmek için her 4 yılda bir Kasım ayında sandığa gidiyor. 3 Kasım 2020’ de Amerikalılar yeni delegelerini seçecek. Sayın Trump 45. başkan ve yeniden aday. Bilindiği gibi Amerikan başkanları salt çoğunluk oyuna göre değil, eyaletlerin ayrı ayrı oyları ile çıkardıkları delege sayısının 270 ‘e ulaşması ile seçilmiş oluyorlar. Seçim çok yakın ve son kozlarını oynayan adayların Ermeni ve Rum lobilerini mutlu etmek için Türkiye karşıtı tavırları anlaşılır düzeyde. “Mış” gibi yapma zamanı. Amerika’nın dış politikası geceden sabaha değişemiyor. Ciddi bir planlamaya bağlı. Sağlık dileyeceğimiz Trump, eşi ve avanesi için Covid belki de bir umut olabilir. Mazlumun avantajını yok etmek adına yakında Biden da Covid olursa şaşırmayın. Bu dönemde kesin sonuçların açıklanması, Covid nedeniyle posta ile kullanılacak oy sayısındaki artışa bağlı gecikebilir. Umalım bu seçimler tüm Dünya milletleri için hayırlara vesile olur.