Bu yazıda, ekonomi aktörlerinin, üreten sanayici, pazarlayan tacir ve komisyoncunun önemli bir sıkıntısını, derdini, üretilen veya pazarlanan bir malın, hizmetin, satışı sonrasında yaşadığı hukuk safahatını aşağıdaki terminle inceleyelim isterseniz.
Ocak 2012, malın A firmasından B firmasına fatura ve irsaliye düzenlenerek satışı ve teslimi. Mart 2012, kararlaştırılan ödeme vadesi. Nisan 2012, satış bedelini tahsil edemeyen A firmasının konuyu hukuka aktarması. Mayıs 2012, A firmasının avukatının icra müdürlüğünde ilamsız takibe girişmesi. B firmasına ödeme emri tebliğini alması. Haziran 2012, B firmasının takibe itiraz etmesi. Haziran 2012, B firmasına karşı Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açılması. Şubat 2013, ön inceleme duruşması. Eylül 2013, ilk duruşma, ve sonrası ara duruşmalar. Eylül 2014, (iyimser tahminle-İstanbul ili hariç) karar duruşması. Aralık 2014, B firmasının temyiz başvurusu. Mayıs 2016 Yargıtayın karar açıklaması ve tahsilat
faturası kesilerek, irsaliye düzenlenerek, VUK ve TTK ile diğer mevzuatlara son derecede uygun biçimde icra edilen herhangi bir ticari alacak hikayesinde, alacak için çek senet gibi kambiyo senedi vasıta edilmemiş, temin edilmemiş veya başkaca sağlam bir teminat ön görülmemişse bu olasılıkta B firması ise ortalama kötüniyete sahipse, yukarıdaki termin kısa bile sayılabiliyor. Hele İstanbul adiyelerinde bu tür davaların bitmesi ömür bile alabiliyor. Küçük memleketler bu hususta daha şanslı.
Bu basit örnekte, Ocak 2012 tarihinde yapılan satışın bedelinin alınabilmesi hukuk vasıtası ile ancak Mayıs 2016da nasip olabiliyor. Tabii bu örnekte B firması halen yaşıyorsa veya ödeme kabiliyetine sahipse. Aradaki zaman diliminde B firmasının iflas ertelemesi alması, Yargıtayın basit bir usulü veya eksik prosedürden bozma kararı vermesi halinde bu süreler ikiye katlanabiliyor.
Çek, senet ne kadar anlamlı bir ödeme vasıtası? İmza hususunda olağanüstü bir tartışma yaşanmadığı takdirde en azından sizi bu dava sürecinden uzak tutacak bir enstrüman, çoğunlukla şöyle derim, çek veya senet kazanılmış bir mahkeme kararı gibidir.
Diğer teminatlara gelince, ipotek, güzel bir enstrüman ancak örnekte B firması kötü niyetli ise ipoteğin paraya çevrilmesi ve size sunacağı % 34 civarı maliyeti (Ücret gibi Hukuk giderleri hariç) bir kez yaşadıktan sonra ipotek almaya da tövbe edebilirsiniz. E teminat mektubu her üretici, satıcıya nasip olamayabiliyor.
Peki ne yapacağız? derseniz...
Vadeli satışlar dünyanın her yerinde risk unsuru barındırır, ancak özellikle ülkemizde hukuk sisteminden kaynaklanan gecikmeler bu riski çok daha büyüttüğünden özetle bin yıllık kurallara, BASİRETLİ TACİRin dikkat etmesi gereken kurallar bütününe uygun davranmaya çalışacağız.
Ne kadar dikkat ve özen, ne kadar hukuka uygun davranış ve profesyonel destek o kadar az risk...
Diyerek yazımızı noktalayalım.
Saygılarımla...
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?