Bahçıvanlar bahçelere ya da parklara birbirinden güzel bitki ve çiçeklerin fide ve tohumlarını ekerek dikerek insanların duyularına hitap eden çok güzel bir görsellik ortaya çıkarırlar. Tabii bu bir den olmuyor burada belli bir zaman diliminde işini severek verilen büyük bir emek var. Bu süreci irdeleyecek olursak!
Öncelik bitki ve çiçeklerin tohum ve fidelerin, coğrafya ve yörenin iklimine, toprağına, uygun olması gerekir, bu tespitten sonra, tohum ve fideyi mevsimsel koşullarında dikkate alınarak, doğru toprak ile buluşturarak, doğanın sunduğu fotosentez, mevsimsel ısı değişiklikleri, mevsimsel kar ve yağmur yağışlarının katkılarıyla ve bahçıvanın kendi işinin ehliyle toprak ile buluşturduğu tohum ve fideye ilk can suyu vermesiyle sürecin başlangıcı oluşmuş oluyor.
Bahçıvan bu uzun süreçte her gün bu tohum ve fidelerin en iyi şekilde sonuç vermesi için gece gündüz çalışır, onların gelişimi için büyük bir özveriyle mücadelesi devam eder durur. Bıkmadan usanmadan onların toprağını kazarak havalandırır, suyunu verir, gerekirse gübreler, dışarıdan gelecek parazitlere karşı ilaçlar, insanlar tarafından zarar verilmesin diye gerekirse etrafları çitlenir, daha iyi gelişmelerini sağlamak için alanına dönük araştırmalar yaparak kendini hep yeniler ve günceller, çiçekler büyüyüp geliştikçe yapraklarında dallarında oluşan yetersizlikleri giderir,kuruyan işe yaramayan yaprakları tıpkı beyindeki sinapstik budanma gibi kopararak yok ederek daha iyi gelişmelerini sağlar.
Bahçıvanın süreç içerisindeki bu uğraşlarından sonra artık her tohum ya da fide kendi özelliklerine dönük, meyve olarak, sebze olarak, çiçek olarak verim vermesi, insanlara da duyusal bir ziyafet oluşturması, bahçıvana, verdiği emeğinin karşısında apayrı bir mutluluk verir.
Evet bu bahçıvan serüvenini, nereye getireceğim belki biliniyordur;Bir çok medeniyetin birlikte asırlardır yaşadığı, ecdat yadigarı Bursa coğrafyası, adeta sportif bir fide ve tohumun gelişimine çok müsait ırksal, biyolojik ve sportif yaşanmışlıklar ile çevresel bir gen kodlamanın oluştuğu kendine has bir bölge!
Bursa’mızda; Gerek tabiatın, gerek ırksal, gerek sportif işleyişin, bir kültüre, sosyal etkileşime, ekonomi ile birlikte, teknolojik gelişiminde oluşması, çağdaş normlarda da bir insan profili çıkarıyor olma görüntüsü var iken, bu görüntüyü baltalayan, gerileten, insani değerlerin erozyona uğraması, adaletsizliğin had safhalara gelmesi, ben merkezli çıkar ilişkilerinin fazlalığı, Bursa’mıza kan kaybettirmektedir.
Bursa’mıza her alanda hümanist, çağdaş, hak hukuk kavramını bilen, adaletli, alanında yetkin ve etkin bilimi ve ilimi referans alan, liyakatli BAHCIVANLARA ihtiyaç vardır,
Bursaspor’umuzunsa düzlüğe çıkması, hep bardağın boş tarafındaki bilinen olumsuzlukları temcit pilavı gibi her gün gündeme getirerek olmaz, farklı, değişik, sıra dışı, fikir ve eylemleri çağdaş normlarda, insani değerler çerçevesinde samimi bir şekilde, BURSASPOR menfaatine dönük uzlaşı kültürü içerisinde ortaya çıkacak ortak bir akıl ile olur.
İnsanlık tarihinde birçok medeniyetler, bilimi yok sayarak, adaleti görmezden gelerek, çıkar ve menfaat ilişlerinde had safhaya çıkararak, beni kurtarayım derken biz ve bütün olarak zarara uğrayarak, ayrışarak, bölünerek, yok olmuşlardır!
Gelin Bursaspor a kıymayalım hala nabız atıyorken, gerekli olumlu müdahaleleri he
Bursaspor’luluk Bursaspor’un şampiyonluk yaşadığı doruk noktadaki Bursaspor’luluk deği