Bursa’nın en az elli köyünde, bakkallara raf yapmışlığımdan da yeri gelmişken bahsedeyim.
Yani ziyaretlerimde gezmenin dışında işle ilgili de bir sebep vardır. İş dünyasının güzel tarafı da maddiyattan çok manevi birikimlerin çokluğudur ki bence en güzel kazanç da budur.
Selamünaleyküm derim köy kahvesine girerken, önce bir sandalyelerinden irkilir ardından da kimisi candan kimisi de temkinli bir biçimde alırlar selamımı.
Kendimi tanıttıktan beş dakika sonra, çaylar içilirken, artık kırk yıllık hatıralar sırası ile anlatılır.
Açıkçası köylerimizin modernizasyona ihtiyacı var ama şehir mahallesi havasında değil.
Bir bakıyorsun uzaktan zeytinlikler arasında o güzelim cami minaresi, tuğla çatılar sanki güller açmış ama biri çıkmış beş katlı apartman dikmiş ve güller arasına adeta bir diken kondurmuş.
Ve en önemlisi, özellikle hafta sonu piknikçilerinin bırakmış olduğu çoğu plastik olmak üzere her yere saçılmış çöpler. Kimi yerlerde müthiş bir manzara ve yolun kenarını hafif genişletmişler ki vatandaş manzara seyretsin ama gelin görün ki pislikten ve çöp torbalarından ayağınızı basacak yer dahi bulamıyorsunuz.
Burada insanlardan başka canlıların da yaşadığını ve olumsuz etkilendiklerini unutmasak keşke.
İlçelerimize gelince maşallah hepsi oldu birer küçük şehir. İnegöl, Gemlik, Karacabey ve Kemalpaşa başlı başına ülkemizdeki bazı illerden büyük.
Tarım alanlarına gelince, sürekli gezdiğim için dikkatimi oldukça çeken ve köylülerimizden edindiğim bilgiyi de paylaşayım. Tarım arazileri, zeytinlikler ve tarlalar çok satılıyor yani köylüler de gönül rızasıyla satıyor, bunda bir sıkıntı yok.
Satın alan kişiler veya girişimciler ise etrafını çitle çevirip ekmiyor, biçmiyor yani tarım yapılmıyor.
Mesela organize sanayi bölgelerinde tahsis edilen yerler sanayicinin kendi malı ama eğer belli bir yıl içerisinde orada faaliyet göstermiyorsa bakanlık satılmasını öneriyor.
İşte köy arazileri de eğer çiftçilik yapılmayacaksa, bir köy kooperatifi veya muhtarlıklar tarafından köylüye kiralanarak yeniden tarıma kazandırılabilir mesela. Veya başka formüller üretilerek bu verimli toprakların korunması mutlaka sağlanmalı.
Sonuç olarak cennet bir ülkede yaşıyoruz bir de kıymetini bilebilsek.
Saygılarımla
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?