Olay, tüketicinin, bankaca verilen kredi kartından bilgisi ve rızası hilafına mail order yöntemiyle yapılan alışveriş nedeniyle uğradığı zararın ödenmemesine ilişkindir.
Bankalar, özel yasa ile kurulan ve kendilerine alanlarında çeşitli imtiyazlar tanınan, topladıkları mevduatı ve katılım fonlarını sahteciliklere karşı özenle korumakla yükümlü kuruluşlardır.
Bankalar sahip oldukları bu özel konumları nedeniyle, ifa ettikleri işlemlerinin güvenilen tarafı konumundadırlar. Bu sebeple bankalar birer güven kurumu olup, sorumluluğu da bu özel güvenden dolayı ağırlaştırılmış sorumluluğun bir sonucu olarak, özen yükümlülüğü altındadırlar.
Bunun sonucu olarak, en hafif kusurlarından da sorumlu olurlar.
5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun (5464 sayılı K) 24’üncü maddesinde, kart çıkaran kuruluşlar ile kart hamilleri arasındaki ilişkileri düzenleyen sözleşme’de “kart hamilinin haklarını zedeleyici ve kart çıkaran kuruluş lehine tek taraflı haksız şartlar sağlayan hükümlere yer verilmemeli” hükmünün yer alması zorunludur.
Bankalar yasal düzlemde, müşterilerinin, verilen hizmetlerden kaynaklanan her türlü sorularına cevap verecek bir sistem kurmaları ve bu hizmetle ilgili bilgiyi müşterilerine bildirmekle yükümlüdürler (Bankacılık Kanunu m.76).
Öte yandan, kart çıkaran kuruluşlar söz konusu yükümlülüklerini yerine getirirken de basiret ve özen göstermekle de yükümlüdürler (5464 sayılı K m.8,33).
Yukarıda açıklanan yasal ve hukuksal gerekçe ile, Bankaca Tüketici’ye verilen kredi kartını bilgisi ve rızası hilafına mail order yöntemiyle kullanın üçüncü kişinin Bankaya üye işyerinden yapılan alışverişi nedeniyle Bankanın Tüketici’ye karşı sorumlu olacağı açıktır.
Ailenizle esenlik ve mutluluklar diler,
en içten saygılarımızı sunarız.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?