Bu Tebliğin amacı, ürün güvenliği ve teknik düzenlemeler mevzuatı uyarınca yapılan denetim, uygunluk ve izin işlemlerinin Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi aracılığıyla yerine getirilmesi halinde, bu işlemlere konu olacak firmaların elektronik ortamda tanımlanmasına ve firmalar adına işlem yapacak kullanıcıların yetkilendirilmesine dair usul ve esasları belirlemektir (TAREKST m.1/1).
Firmalar, internet üzerinden Bakanlık internet sayfasındaki “E-İmza Uygulamaları” bölümünde yer alan “Firma Tanımlama” uygulamasında açılan ekranda istenen bilgileri girer. Bu işlem, nitelikli elektronik sertifika ya da mobil elektronik imza ile imzalanarak gerçekleştirilir.
Firma tanımlaması, firmanın imza sirkülerinde yer alan ve firmayı temsil ve ilzama yetkili kişiler veya bunların noter kanalıyla düzenlenmiş TAREKS taahhütnamesi çerçevesinde görevlendirdiği kişiler tarafından yapılır (TAREKST m.5).
TAREKS taahhütnamesinin; firmayı temsil ve ilzama yetkili kişilerce imzalanarak Ekonomi Bakanlığı internet sayfasındaki “E-İmza Uygulamaları” bölümünde yer alan örneğe uygun ve Türkçe olarak noterde her bir kişi için düzenlenmiş olması gerekir ((TAREKST m.6/1.ç).
TAREKS TAAHHÜTNAMESİ ÖRNEĞİ
29/12/2011 tarihli ve 28157 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi Tebliği (Ürün Güvenliği ve Denetimi: 2011/53) kapsamında, aşağıda kimlik bilgileri verilen kişinin nitelikli elektronik imza veya mobil imza ile yapacağı her türlü işlemden, aşağıda belirtilen tarihler itibarıyla …………………… vergi numaralı ve …………………………………… unvanlı firmamızın sorumlu olacağını kabul ve taahhüt ederim.
(Firmayı temsil ve ilzama yetkili kişi veya kişilerin ad soyadı ve imzaları) (Firma Kaşesi)
Bu durumda, görevlendirilen kişinin nitelikli elektronik imza veya mobil imza ile yapacağı “her türlü işlemden” söz konusu belgeyi imzalayan Firma yetkilisinin sorumlu olması, özellikle ceza hukuku düzleminde önemli bulunmaktadır.
Konunun ceza sorumluluğunun şahsiliği ve kast yönünden eleştiriye açık yönleri olup, anılan Taahhütnamede “her türlü işlemden” ibaresi yerine “ceza sorumluluğu dışında her türlü işlemden” ibaresine yer verilmesi ceza adaletine uygun düşeceği inancındayız. Zira, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi yanında, bu eylemi doğuracak olan emir ve talimatlarında görevlendirilen kişi tarafından dinlenmeyeceğinin kabulü zorunlu bulunmaktadır. Nihayette, ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesini zedelememek hukuk devleti için bir gerekliliktir.
Ailenizle esenlik ve mutluluklar diler,
en içten saygılarımızı sunarız.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?