Aylar önce havayollarına acil destek gerektiği ve 20 milyon TL kredi verilmesi gündeme gelmiş ama gelişme olmamıştı. Biz bunları konuşurken TAV Havalimanları Holding Yatırımcı İlişkileri sürpriz sayılacak bir açıklama yaparak yaptıkları başvuruya, işletmiş oldukları havalimanlarının mal sahibi DHMi’den olumlu cevap geldiğini ve kira öteleme taleplerinin kabul edildiğini şu ifadelerle duyuruyorlardı: “Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından Şirketimize gönderilen resmi yazıda, pandemi kaynaklı seyahat kısıtlamalarının yarattığı Mücbir Sebep (Force Majeure) koşulları nedeni ile kontratlarımız gereği, yapmış olduğumuz başvurularımızın değerlendirildiği ve Türkiye’de işlettiğimiz Antalya, Ankara, Gazipaşa-Alanya, İzmir ve Milas-Bodrum havalimanlarının her birinin mevcut işletme hakkı sürelerinin ikişer yıl uzatılmasına karar verildiği belirtilmiştir. Ayrıca, aynı yazıda, bahsedilen havalimanlarının 2022 yılında yapılması gereken kira ödemelerinin 2024 yılında yapılmasına karar verildiği tarafımıza bildirilmiştir.”
İGA’YA DA ÖTELEME YAPILDI
DHMi’ye erken başvurduğu ve ilk olumlu cevabı alan TAV Havalimanları Holding iyi haberi KAP’a (Kamuoyu Aydınlatma Platformu) bildirdikten sonra 2020 yılı konsolide mali tablolarını ve finansal sonuçlarını kamuoyuna biraz da gurur ifadeleriyle İcra Kurulu Başkanı Dr. Sani Şener imzasıyla açıklıyordu. TAV böyle başarılı adımlar atarken, DHMİ’nin tek kalemde en büyük kiracısı olan İstanbul Havalimanı işletmecisi İGA Havalimanı İşletmesi A.Ş’nin de kira ertelenmesi için DHMİ’ye başvurduğu ve onların da teklifinin kabul edildiği açıklandı.
Yıllık kirası 1 milyar 045 milyon Euro olan ve ilk iki yıl ödemesi de 2019 yılında ihale süresinin bitim tarihi olan 2043 yılına ertelenen İGA Konsorsiyumu’nun (Kalyon-Cengiz-Limak-Mapa) DHMi Genel Müdürlüğü’nden aldığı kira öteleme, indirim ve sözleşme süresinin uzatılması talebinin yanı sıra kira ve yolcu garantisi bedelini takas etmeyi de önerdiği ayrı bir konu. TAV ve İGA’nin ötelemeleri kabul edildiği için doğaldır ki, Dalaman Havalimanı’nı işleyen YDA Grup, Kütahya Zafer Havalimanı’nı işleten IC İÇTAŞ da indirim, öteleme ve süre uzatımı isterse hiç şaşırmayalım. Onlara da bu hakkın verileceğini söyleyebiliriz.
SABİHA GÖKÇEN DE İSTEYEBİLİR
Yine aynı şekilde, Sabiha Gökçen Havalimanı’nı işleten Malezya Airports Holding Berhad (MAHB) alt şirketi olan İSG-İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı Yatırım, Yapım ve İşletme A.Ş de, mülk sahibi olan Savunma Sanayi Başkanlığı kuruluşu HEAŞ’a (Havaalanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri A.Ş’ye başvurarak aynı taleplerde bulunursa sürpriz olmaz.
İlk etabı 90 milyon yolcu ağırlayabilecek olan İstanbul Havalimanı, 2020’de 22 milyon yolcuya ev sahipliği yapabildi.
İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda da yolcu sayısı bir önceki yıla göre yarı yarıya azalmıştı. Taleplerinin kabulünü makul görmek bence tartışmaya açıktır.
Şimdi havalimanı işletmecileri seslerini hükümete çok daha çabuk duyururken havayolu şirketlerinin kredi talebi henüz bir sonuca ulaşmadı. THY’yi diğerleriyle ayrı düşünürsek geride 6’si yolcu, 3’ü de kargo taşıyan 9 şirketten bahsediyoruz.
Bu şirketleri çatısı altında bulunduran TÖSHİD-Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği’nin çabaları sonuç veremediyse durup düşünmeleri gerek. Bazı şirketlerin dernekten bağımsız çabaları, bazılarının beklentisiz olmaları 20 milyon TL’lik kredi talebinin bakanlık katında inandırıcı olamamasına mı sebep oldu acaba?
Ortada bir gerçek var ki, bu şirketlerden kargo işi yapanlar nispeten rahat sayılır. Yolcu taşıyan şirketlerin durumunda havaalanı işletmecilerinin tabi olduğu
Force Majeure- (First major) durum niye havayolları için geçerli değildir.
TÖSHİD, HAK ARAMADA
TÖSHİD Başkanı, aynı zamanda Pegasus Havayolları Genel Müdürü şapkasını da taşımaktadır.
Dernek taleplerini dile getirirken, kendi şirketinin durumunu çok öne çıkarmama gayret ve dürüstlüğü, konunun gerektiği gibi gündeme gelmesini engelledi mi?
Cumhurbaşkanı konuyu Ulaştırma ve Maliye Bakanları’ndan dinlemiş ve bilgi sahibi olmuştur. Fakat, bugüne kadar olumlu bir gelişme gündeme gelemedi.
Verilecek parayı kim nereye, ne şekilde harcar konusunun teknik çalışmasını da bir heyet kontrol edebilir. Devlet verdiği paranın geri dönüşünü garanti edecek önlemleri alarak bu konuda havayolları için acil adım atmalıdır. Her ne kadar Atlas Global, koronavirüs salgınından etkilenmeden özel bir planla batmaya sürüklendiyse, başka şirketlerinde krizi batmadan atlatabilmesi için can simidi atılmasına ihtiyacı vardır. Bu iş olmasa sivil havacılık filomuzdan 50 uçak gider ve uçak başına 40-50 kişi olan personel istihdamından 2 bin kişi daha işsiz kalır.
İyi uçuşlar Türkiye’m.