2020’de küresel hareket bir miktar ivme kazanmayı başardı, Avrupa kömürden yavaş yavaş kayarak, yenilenebilir kaynaklardan daha fazla elektrik üreten bir dönüm noktasına ulaştı, kirli yakıt tahtını kaybetmeye başladı. Yaklaşık 16 Avrupa ülkesi şu anda kömürü aşamalı olarak sonlandırmada kararlı görünüyor. Dünya pandemiden kurtuldukça, kömürden ve gazla çalışan enerji santrallarından daha ucuz yenilenebilir kaynaklara dönüşme yoluna girdi. Uluslararası Enerji Ajansına göre, yenilenebilir enerji önümüzdeki on yıl içinde yeni enerji talebinin %80’ini karşılayacak ve bu büyümeğe devam edecek. Uzmanlar güneş enerjisini, dünya elektrik piyasalarının yeni kralı olarak görüyorlar ve 2020’den sonra her yıl yeni rekorlar kıracağını vurguluyorlar. *Bazı ülkeler daha yeşil gelecek planlıyor.
Pandemiden çıktıklarında bazı hükümetler ileriye doğru daha yeşil bir yola koyulmak için taahhütlerde bulunuyorlar. Dünyanın en büyük ekonomilerinin birçoğu çevreyi yeniden inşa etmede pek başarılı olamazken, İspanya, Fransa ve Almanya’nın içinde olduğu bazı ülkeler de yeşil renkli toparlamalarında dikkatleri üzerlerinde topluyorlar, örneğin Avrupa’nın en büyük petrol üreticisi olan Danimarka, 2050 yılına kadar petrol ve gaz üretimine son vereceğini açıklıyor. Geçen hafta ABD, Çin ve Hindistan’ın bu yoldaki planlarını açıklamıştım. Japonya, Kanada, Güney Kore ve Güney Afrika da 2050’deki sıfır karbon hedeflerini açıkladılar. *Şirketler ve Bankalar, iklim yıkımını frenlemek için bazı anlamlı adımlar atıyor. İngiliz enerji devi BP, 2050 yılına kadar sıfır karbon hedefini açıkladı. BP’in yeşil hidrojen üretimindeki etkin adımlarını da sizlere aktarmıştım. 2020’nin önemli aktörleri arasında, ocak ayında 2030’a kadar karbon negatife geçme planını açıklayan Microsoft ta yer alıyor. Shell de BP paralelinde hedefler belirliyor, adımlar atıyor. Dünyanın en büyük varlık yönetimi şirketi BlackRock, ocak ayında iklim değişikliğinin çok riskli bir yatırım olduğunu, kömür ve diğer fosil yakıtlardan kar sağlayan şirketlerden parasını yavaş yavaş çekeceğini, açıkladı. Birkaç büyük banka da, Trump’ın Alaska’daki sondaj projelerini finanse etmeyeceklerini duyurdu. *Çevreye zarar veren birkaç proje durduruldu.
Tartışmalı maden, Alaska’nın balık zengini Bristol Körfezi’nin kaynağında yer alan Kuzey Amerika’nın en büyük altın ve bakır madeni olacaktı, ancak daha önce verilen izin geçen ay iptal edildi. Benzer birçok projeye ait izinler de iptal edildi. *Bazı teknolojik çekimler odak noktası haline geldi.
İklim felaketini önlemek için yapabileceğimiz en iyi eylemlerden ikisi, fosil yakıtlardan uzaklaşmak ve az et tüketmektir, hayvan üretimi de sera gazı salınımlarının yedide birinden fazlasını oluşturuyor ve ormansızlaşmanın önde gelen nedenlerinden biri. Bazı ülkeler su ve yenilenebilir enerji kullanarak yapılan ve yan ürün olarak oksijeni serbest bırakan yeşil hidrojen enerjisine güveniyorlar.
Yeşil hidrojenin, bir enerji kaynağı olarak, çelik gibi en kirletici endüstrilerden bazılarını karbondan arındırma ve dünyadaki CO2’in dörtte birini değiştirme potansiyeline sahip. Yukarda sıraladığım adımları atan ülkeler, toplumlar, insanlığın önünde hızla büyüyen İklim Değişikliği gerçeğinin farkına varmış, tehlikenin büyüklüğünü görmüş ve durdurma değil ama, belki yavaşlatma için neler yapabileceklerini derinlemesine araştıranlardır. Yine aynı temennimle yazımı sonlandırıyorum, darısı başımıza…