Geçenlerde ‘‘Güneş Enerjisinde Gelişmeler’’ başlığı altında, Avrupa ülkelerinin, ‘‘Avrupa Yeşil Mutabakat Çağrısı’’ ile 2030 yılına kadar karbon salınımlarını %50 azaltmayı, 2050 yılında ise sıfır karbon salınımı hedeflediklerini, anlatmıştım. Bu hedeflerine ulaşma yolunda, güneş ve rüzgar enerjilerini kullanmayı öne çektiklerini de. Yazımın sonunda Bursa iş dünyası için güneş hemen üretime sokulabilecek hazır bir enerji kaynağı, hatta sadece kaynak değil, çok verimli ve zenginlik yaratacak bir üretim alanı olduğunu da, vurgulamıştım. Sanki sözleşmişiz gibi, gazetemizin aynı sayısının manşetinde, ‘’OSB’lerde Yeşil Enerji Dönemi’’ haberi yer aldı. NOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Erol Gülmez, ‘‘Rakiplerinden bir adım öne geçmek, sektörlerinde öncüler arasında yer almak isteyen firmalarımız yeşil enerjiye daha çok ilgi duyuyor. Biz Bursa’da faaliyet gösteren dört OSB olarak bir araya geldik ve yeşil dönüşüme ayak uydurduk’’ açıklamasını yaptı. Aslında, özellikle Avrupa ülkelerine ihracat yapan firmalarımız, onların Yeşil Mutabakat Çağrısına ayak uydurmak zorundalar, zira bizden mal alan bu ülkeler, bu alım sürecinde artık, ‘‘Üretiminizde kullandığınız enerjinin %kaçı yeşil enerji?’’ sorusunu sormaya başladılar.
Bu soru, Paris İklim Sözleşmesini imzalamayan Türkiye’nin de doğru adımlar atmasına vesile olacağına inanıyorum. Nitekim ilk adım atıldı da, dört OSB, NOSAB, Bursa OSB, Hasanağa ve İnegöl OSB’leri bir araya gelerek, yeşil enerji kullanımına ve üretimine hız kazandıracak imzayı attılar. İnanıyorum ki bu imzanın oluşturacağı itici güçle, yeşil enerji kullanımında ve üretiminde atacakları adımlar, hem onların AB ülkelerine ihracat yollarında herhangi bir engel kalmamasını sağlayacak, hem de yeşil enerji üretimini yeni bir sanayi dalı olarak hızla geliştirecek.
Bu arada ABD Başkanı Joe Biden’ın 26 Martta 40 dünya liderine gönderdiği davet üzerine, sanal ortamda ABD’nin ev sahipliğinde 2-4 Nisan günlerinde yapılan İklim Zirvesi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da İklim Değişikliğini ülkemiz gündemine yerleştirdi, bu amaca yönelik ülkemizde atılan ve atılacak adımları, oluşumları detaylı biçimde anlattı, umarım bu adımlar kasım ayında Glasgow’da yapılması planlanan Birleşmiş Milletler Küresel Isınma Konferansı’na Türkiye’nin de katılımının önünü açar. İş dünyasının önde gelen ismi Bill Gates de Biden’ın iklim zirvesinde konuştu ve İklim Değişikliğinin inanılmaz karmaşık bir konu olduğunu, şu an kullandığımız fosil yakıtların iklim dostu sıfır karbon örneklerine göre ucuz olmasının insanlığın önündeki en büyük engel olduğunu, dünyanın tümünde insanlara sahip oldukları konforlu yaşam tarzının devamı için mutlaka sıfır karbon ürünlerinin ulaşılabilir ucuzlukta olması gerektiğini vurguladı.
Bu yolda atılacak adımları da şöyle sıraladı; *Birincisi, ekonomik kaynaklı karbon emisyonlarını yok etmek için sıra dışı teknolojiler geliştirilmeli ve uygulanmalı, *İkincisi, piyasalarda bu yenilikçi projeler fonlanmalı ve uygulama konusunda baskı yapılmalı, bunun için de teknolojileri maddi olarak destekleyecek yaratıcı yollar bulunmalı ve rekabet ortamını, fosil yakıtlarla rekabet edebilecek düzeye getirebilebilmeli, *Üçüncü olarak ta, hükümetler ve büyük şirketler bu geçiş sürecinin daha ucuz ve hızlı olabilmesi için yeni politikalar geliştirmeli ve dünya liderleri bu zorlu sürece destek olanlara teşvik edici ödüller vermeli. Bu bilgileri, ülkemizin güçlü atar damarlarını oluşturan iş dünyamızın ‘‘Yeşil Enerji’’ dönemini başlatan Bursa’mızın dört OSB sanayicilerimize sunuyorum ve inanıyorum sizin dinamik yapınız Bill Gates’in önerilerini ülkemiz koşullarına aktaracak uygulama yollarını geliştirecektir ve sizin bu yoldaki başarılarınız ülke yönetimimizi de, Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan İklim Değişikliği strateji planının 2030 ve 2050 yılı karbon hedeflerine yönelik etkin adımlar atmaya cesaretlendirecektir…