Yaşanılan anları, anıları, gülümseyişleri, mutlu anları, kalabalık aile saadetlerini, sevilen ve özlenen mekanları, şehirleri, ülkeleri, evleri, doğayı, kuşları, kendi yüzlerimizi, gittikçe bizden uzaklaşan gençliğimizi, okul anılarını, şimdi belki de ölüm ülkesine göçüp gitmiş hısım akrabayı, küçücük çocuk hallerimizi, eski moda kıyafetleri, bir zamanın moda saç stillerini, bakıp bakıp özlemle gülümsediğimiz; yahut bakıp bakıp komik bulup daha da beter gülümsediğimiz moda akımlarını ve o akımın öncüsü kıyafetlerin içinde poz veren siluetlerimizi saklayan; kimisi artık sararmış, eprimiş, kıyısı köşesinden yırtılmış, kabı deri kaplı albümlerde muhafaza edilen “eski fotoğraflar” artık yok…
Şimdinin son teknoloji cihazları, fotoğraf makineleri, cep telefonları ile çekilen fotoğraflar, aynı hızla şipşak, sosyal medya hesaplarına atılıyor, aynı hızla tüketiliyor, yerine hızla yenileri geldiğinde hayli aşağılarda kalıyor, belki arada bir sosyal hesaplara profil fotosu yapılıyor, 150-200 kişi tarafından beğeniliyor, altına klasik yorumlar yapılıyor ve tüketilip gidiyor…
Oysa o nazenin, o zarif ve mahcup zamanlarda, aile albümleri vardı. Kapağı deri kaplı, sayfaları şeffaf malzemeden, fotoğraf koymak için bölmeleri olan, misafir odalarının vitrinlerinde, büfelerinde, konsol çekmecelerinde özenle saklanan, misafir geldiğinde kahve fasıllarında evin hanımı tarafından merasimle, bulunduğu çekmeceden çıkartılan, sayfaları ağır ağır açılarak, evin hanımı tarafından, fotoğraftaki kişiler, mekanlar, tarihler ve anılar, o ana has kederler sevinçler de yanına iliştirilmiş olarak anlatılıyor, konuklara…
Tebessümle, bazen kahkahayla, bazen derin iç çekişlerle, bazen de kaybedilmiş yakınların fotoğraflarında yüklü gam yoğunlaşarak, gözler ve bakışlar nemli , tek tek bakılıyor her bir fotoğrafa…
Havaya asılı tatlı bir hüzün, kırık bir tebessüm, iç içe geçmiş duygular ve zaman parçaları, odayı bambaşka bir renge bürüyor.
İşte fotoğraflar bunu yapıyordu…
Kitap aralarında unutulmuş, çekmecelerde saklanmış, özel kutularda muhafaza edilmiş ve albümlerle yaşatılmış, koruyup kollanmış fotoğraflar yok artık…
Çöpçatan hanımlar, methettikleri genç kızın yahut delikanlının vesikalık bir fotoğrafını alıp getiriyor o eski zamanlarda…
Nişanlı, sözlü fotoğrafları elbise ceplerinde saklanıyor, askere giden gençlerin yeşil üniformalarında…
Hep eskiden bunlar..
Ailecek gidilen lokantalar, çay bahçeleri, mesire yerleri ve bağ bahçelerde, tek tük kimselerde bulunan fotoğraf makineleriyle dondurulan kareler ve o karelere hapsedilmiş içtenlikli mutluluklar, o fotoğraf kağıdı ele her alındığında yeniden yaşanıyor..
Di’li geçmiş zamanlarda..
Her babanın, gençliğinde incecik Clark Gable bıyığı, pürüzsüz teni, favorili saçlarıyla, objektiften farklı bir yöne bakan, tek omzu hafif düşürülmüş ve uzakta, yerde duran bir nesneye bakıyormuş gibi dalgın ve hülyalı fotoğrafı vardır muhakkak…
Annelerinse, saçları karavel, tokalı ayakkabılı, kısa etekli bir fotoğrafı da vardır. Ağırbaşlı ve ölçülü bir neşeyi yansıtan, masum ve çocuksu genç kız fotoğrafları…
Anne babalarımızın birbirlerine aşkla bakmaya bile çekinen, mahcup ve saygılı düğün fotoğrafları…
Biri gelin, öbürü damat.. “BİR BAHAR AKŞAMI RASTLADIM SİZE” şarkısını anımsatan…
Gözlerine derinden bakılınca, başını öne eğen mahcup ve dünya güzeli annelerimiz.. Sevdiceğine bakmaya kıyamayan aşık ama saygılı ve çekingen babalarımız…
Aile sofraları, aile büyükleri, dedeler, büyükanneler, saadet anları ve nice güzel anı, hep o eski fotoğraflarda kaldı ve onlar da iyice eskiyip küflendiklerinde, o güzelim tarih sayfasının kapanacağını bilmenin boynu bükük hüznü bir de…
Şimdilerde telefonların içine yerleştirilen fotoğraf makineleriyle çekilen, filmdi, banyoydu, negatifti , karanlık odaydı, uğraşılmadan anında sosyal hesaplara nakledilen, elde tutulan fotoğraf kağıtlarından değil, ekranda beliren yansımalardan ibaret olan fotoğraflar var.
Daha pratik, daha hızlı ama bir şeyleri eksik…
Devlet dairelerinde, evrak gerektiğinde, işe girerken ve muhtara ikamet tazeletirken çektirdiğimiz vesikalıklar da olmasa, anıların ve anların kağıda yansıyan hali olan o en güzel ve özel anları yaşayamayacağız artık…
Eski fotoğraflar çok güzeldi…
Fotoğraf gibi fotoğraflar…
Zaman içinde sararan, yırtılan, soluklaşan ama tam da bu yüzden paha biçilmez bir değere haiz olan fotoğraflar…
Eski fotoğraflar albümlerinizi çok iyi saklayın…
Çok ihtiyacınız olacak…