USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Hatırlamak, hatırlatmak (1)

01-12-2015

Geçen hafta, EKOHABER gazetemizde değerlendirilen, Dev Yatırımın Açılışı ve Türkiye Sağlıklı Kentler Birliğinin yayın organı, kentli mecmuasında yer alan, Nilüferde 20 yıldır aralıksız geri dönüşüm sağlanıyor, başlıklı yazıları okuduğumda hem çok mutlu oldum, hem de bu oluşumların temel taşlarının yerleştirme olgularının hatırlanmasının, unutanlara da hatırlatılmasının gereğini hissettim…
Birinci haberde yer alan “Dev Yatırım geçen hafta açılışı yapılan, Yeşil Çevre Arıtma Tesisi idi. Türkiyede ilk kez uygulanan, ileri teknolojiye dayalı yöntemlerle, inovativ arıtma tesisi unvanını elde eden Yeşil Çevre Arıtma Tesisi İşletme Kooperatifi, 52.500 m3 olan kapasitesini 150bin m3e çıkardı ve KOSAB, GÜSAB, Barakfakih Sanayi Bölgesi, Kestel Sanayi Bölgesi, Kestel ve Gürsu ilçe yerleşim alanları ve İsabey Bölgesinde oluşan tüm endüstriyel ve evsel sıvı atıkları, çok gelişmiş arıtma teknolojileri uygulanarak zararsız hale getirme yeteneğine kavuştu.
Bu haberi okuduğumda gerçekten çok sevindim, sevincimin temelinde, sanayicilerimizin çevreye ve insanımıza zarar vermeden üretim yapma inancına sahip olmaları yatıyordu, ayrıca pissu arıtma sistemlerine de ileri teknolojinin girmesi ve bundan sonraki uygulamalara örnek olması da bu sevincimi derinleştiriyordu.
Gerek bu haberi okurken, gerek bu satırları yazarken, beynimde depolanmış bazı bilgiler ve görüntüler de önüme serildi, gelin onları da sizlerle paylaşayım;
1960lı yıllarda Organize Sanayi Bölgesinin kurulmasıyla Bursa, bir sanayi kenti olmaya ilk adımı atmıştı ve de bugün ülkemizin en önde gelen bir sanayi kenti oldu, hatta bazı sanayi kollarında, örneğin otomotivde, merkez oldu. Ancak Bursanın çok değerli bir özelliği de, çok verimli tarım topraklarına sahip olması ve de bu topraklar üzerinde, yaz/kış her türlü sebze ve meyveyi yetiştirebilir, olmasıydı. Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum dönemde sanayileşmedeki gelişmenin hız kesmemesi, üçüncü bir otomobil fabrikasının kurulmasına engel olmama rağmen, hız kesmemesi beni endişelendiriyordu. Ve sanayi tesislerinin, genelde meyve bahçeleriyle kaplı, Bursa ovasının mümbit topraklarına sıçraması, o günlerde bu alanlar, Büyükşehir Belediyesi hudutları dışında kalsalar bile, ovanın tamamında, tüm sulama ve drenaj sistemlerinden oluşan tarımsal alt yapıyı yapan, işletmeye açan bir DSİli olarak, beni çok rahatsız ediyordu. Rahatsızlığın ötesinde, endişelendiren bir başka önemli konu da, anılan sanayi oluşumları içinde çok sayıda boyahanelerin yer alması, üretimleri için gerekli olan suyu, kaçak açtıkları derin kuyularla, Bursa Ovası yeraltı suyu depo alanlarından çekmeleri ve de zehir içerikli atık sularını da bilinçsizce arazilerinde açtıkları derin kuyularla gene aynı yeraltı suyu deposuna pompalamalarıydı. Yılda 120milyon m3 su çekilebilen Bursa Ovası yeraltı suyu rezervinden, hem tarım alanları sulanıyor, hem de yılda 30milyon m3 su, kentimizin içme suyu sistemine aktarılıyordu. Bu endişelerimi Valimiz sevgili Orhan Taşanlar ve değerli sanayicimiz, rahmetli Şükrü Şenkayaya anlattım, her ikisi de hem endişelerimi paylaştılar, hem de çözüm yolunda kollarını sıvadılar. Biz de, Buski olarak, inşaatları devam eden Doğu ve Batı Pissu Arıtma Tesislerini projelendiren yerli ve yabancı uzmanlar aracılığı ile, bir yandan anılan bölgedeki bahse konu sanayi tesislerinden atılan pissuların kimyasal içeriği ve miktarı üzerinde ölçümler yaparken, diğer yandan da bu suların arıtılma teknolojilerini araştırıyorduk.
Rahmetli Şükrü Şenkayanın, anılan bölgedeki sanayicileri, bir kooperatif yapısı altında bir araya getirmede, içlerinde Yeşim olarak kendilerinin de yer alarak, bir arıtma tesisi kurulmasını kabullenmelerinde verdiği emek, hatırlanması, hiç unutulmaması gerekir, diye düşünüyorum. Tabii bu noktada mütevazi olmayacağım, bu oluşumun önemini ve gerekliliğini önlerine koyan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker ve yasal temellere oturtan Bursa Valisi Orhan Taşanların da hatırlanması, unutulmaması gereğine inanıyorum.
Son olarak ta, Yeşil Çevre Arıtma Tesisinin ileri teknolojiye dönüşümüne duyduğum memnuniyet, kapasitesinin adeta üç katına çıkması sonucu beynimde oluşan endişelerle gölgeleniyor, demeden kendimi alamıyorum. Arıtma tesisinin hizmet edeceği sanayi bölgeleri yönetimleri, artık tüm atıklarımızı arıtabiliyoruz, kapasitemiz yeterli, çevreyi hiç kirletmiyoruz, kirletmeyeceğiz de, rahatlıkla büyüyebiliriz, Gürsu-Kestel hattı birleşebilir, ki zannediyorum bu görüş hakim, tüm bölgeyi Bursanın en büyük sanayi alanına çevirebiliriz, hedefine doğru koşuyorlar. Ancak sevgili sanayicilerimizin unutmaması gereken bir acı gerçek te insanlığın önünde şekilleniyor, geleceğin savaşları GIDA ve SUYA sahip olabilmek için çıkacak, hatırlatması benden, değerlendirilmesi sizden!!!
Not: Geri dönüşüm ile ilgili hatırlatmalar, haftaya…

EKOHABER

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?