KOSTA RİKA, Mutluluk Ülkesi

Şöyle ki, önceleri sömürge iken bağımsız olunca kendini şaşırmış, komşularıyla ya da ülke içinde etnik ayrımcılık yüzünden bol bol savaşmış, tam 150 yıl sonra aklı başına gelmiş, ama bu arada iki darbe, kavga, kargaşa, komşularla ilişkilerde dengesizlik, adam kayırma, mutluluk endeksini düşüren ne varsa hepsini yaşamışlar. Konya ve Afyonkarahisar’ı birleştirin, yüz ölçümleri o kadar, nüfus 5 milyon. Sadece savaşlar ve doğurduğu sorunlar değil, 112 aktif yanardağları da var! 
Mucize değişimin ilk adımları 50 yıl önce atılıyor. Demokrasi ile yönetilen bu ülkede başa gelen bir adam, ‘’…bir dakika, biz manyak mıyız?’’ sorusunu sorup, yetkilerini akıllı canlılar olduklarını ispatlamak için kullanıyor. Neler mi yapıyor???
Yasama, yürütme ve yargının asla bir daha değiştirilemeyecek şekilde ayrılmasını, öyle kalmasını sağlayan kanunlar çıkarıyor. 
Dışişleri Bakanlığı’nın girişine kocaman bir yazı astırıyor, ‘’Bu ülkede kuvvetler ayrılığı kesin bir şekilde uygulanmaktadır’’ Sonra da komşularına ve bütün dünya ülkelerine bir konuşma yapıyor: ‘’Arkadaşlar siz birbirinizi yiyin, kavga edin. Ben kapılarımı huzursuzluğa kapatıyorum, benden uzak olun. Sadece ticarette size muhatap olurum.’’
Akabinde bakanlarına, ‘’getirin bakalım bütçenizi, nerelere neler harcıyorsunuz?’’ diyor. Ooo, silahlı kuvvetlere ne kadar çok para harcıyormuşuz, bundan böyle savaş yok, komşuların işine karışmak yok, o halde orduya da gerek yok, orduyu da, bu bütçeyi de kaldırıyorum, diyor. Dediğini de yapıyor, 50 yıldır kimsenin işine karışmıyor.  Bu kararı ile de 1987’de Nobel Barış Ödülü alıyor.
Daha sonra iki kişi bir siyasi parti kuruyor, tüzükleri mutluluk olduğu için partinin adı da ‘’Mutluluk Partisi’’ oluyor. Seçim yapılıyor, ikisi de seçiliyor, biri Başbakan, diğeri Milli Eğitim Bakanı oluyor. Peki, mutlu olmak için neler yapıyorlar?
Okullarda derslerin çoğu doğada yapılıyor. Çocuklar matematiği ağaç, çiçek sayarak öğrenmeğe başlıyorlar. İlkokuldan mezun olabilmenin bir şartı da beş yılda dikilmesi gereken ağaç kotasını tutturmak. Finlandiya’nın eğitim bakanı sık sık bu ülkeyi ziyaret edip feyz alıyor. Biz Finlandiya’nın başarısını biliyor, fakat esin kaynağını bilmiyorduk. 
Yazılı ve görsel medyayı halkı aydınlatmak için kullanıyorlar. Aydınlar ücretsiz seminerler veriyor, halkı eğitmek için. Orduyu lağvettikten sonra beş üniversite kuruyorlar, orduya harcanacak paralarla.
Halk doğuda, batıda ve kuzeyde başka diller konuşuyor. Üniversite mezunu her genç ise çok iyi derecede İngilizce biliyor. Kimse kimsenin dilinin kaba ya da üstün olduğuyla uğraşmıyor.
Doğa mutlak korunuyor. Ağaç kesmek, gecekondu, AVM yapmak kesinlikle yasak.
Evlenmek mi istiyorsunuz, 6 haftalık kursa gitmek zorundasınız, başarılı olamadınız, yine gideceksiniz. Anne-baba olmak mı istiyorsunuz, yine kurs. Çocuğunuzu içgüdülerinizle değil, bilinçli eğiteceksiniz.
O kadar küçük bir ülke ki, dünyanın sadece binde 3’ü, ama doğa ve canlı çeşitliliğinde kara parçası çok daha büyük olan ülkelerden çok daha önde. Dünyadaki bütün hayvan çeşitliğinin %6’sı bu ülkede. 850 kuş çeşidi, 1200 orkide, 600 kelebek çeşidi vs.
Gelinen noktada;
Halkın geliri, Avrupa halklarının 4’te 1’i olmasına rağmen dünyanın en mutlu ülkeleri sıralamasında son on yıldır 1. veya 2.oluyorlar. Kişi başı ortalama yaşam süresi 79,2 ile çoğu gelişmiş ülkeyi geride bırakıyor. 
Ordu yok, silah yok, kavga yok. Halk adalete sonsuz güveniyor, kanunlar harfiyen uygulanıyor. Basın özgürlüğünde 2017 yılında 180 ülke içinde 6. Sırada yer aldı. Dünyanın 2. Büyük muz üreticisi, ananas ve kahvede de ön sıralarda. 
Beş üniversiteden mezun olan gençlerin dijital ürünler tasarlayıp satarak ülke ekonomisine katkıları da tüm ekonominin %24’ü. 
Topraklarından petrol çıkmıyor, yeraltı kaynaklarından elde ettikleri bir enerjileri de yok, yenilenebilir enerji kullanıyorlar. Rüzgar, güneş, su tüm enerji ihtiyaçlarını karşılıyor. 
Bu yıl bağımsızlıklarının 200. yılını kutluyorlar ve muhteşem bir hedefleri var, karayolunda fosil yakıtlı araçları bitirmek…
Komşuları Nikaragua, Panama iç işlerinde birbirini yiyen ülkeler, Kosta Rika ise huzur içinde, Orta Amerika’nın İsviçre’si olarak anılıyorlar, aslında oradan da daha üstün, İsviçre’de yapılan bazı uygunsuz işler burada yok.
Velhasıl, Kosta Rika yurtta sulh, cihanda sulh ilkesiyle kuşların, çiçeklerin sığındığı, güzel insanların yaşadığı ülke, selamı bile, ‘’PURA VİDA’’ saf yaşam…