Zaten üretimin doğasında; hata vardır, yanlış vardır, arıza vardık, eksik giden gelen, yanlış yapılan işlemler de mutlaka vardır.
Önemli olan bütün bunları asgariye indirmek, gerekli tedbirleri zamanında almak ve öngörülü olmaktır.
Eğer toplantıya başkanlık yapan eksiklik ve yanlışlıklardan bahsediyorsa icra heyeti de alet, edevat ve takım taklavat eksikliği kartını ileri sürer.
Yani işveren veya hadi patron diyelim yutkunarak “yine yatırım gündemde, hiç mi bitmez bu eksiklikler diye” içinden benim geçirdiğim gibi geçirir.
Ve yine içinden “bunu da alalım da kurtulalım” der ama nafile, asla bitmez ve zaten bitmesi de bir şekilde asla istenmez. Çünkü sorunlar çözülmek içinde ve yaşamın bir parçasıdır.
Geçenlerde işyerimizde ateşli bir konuşma ile yapılması gereken işlerden bahsederken yine hızımı kestiler.
“Robot gerekli hem de muhasebe sistemine gerekli” dediler!
“Yerli alırsak şu kadar, ithal alırsak da şu kadar ve aralarındaki işlem farkı da bu kadar” diye de eklediler.
Ben de kafamda, koltukta oturmuş oynar başlı bir robot hayal ettim.
Teker teker faturaları inceliyor ve kağıtlar havalarda uçuşuyor, çok hoşuma gitti durmadan çalışıyor…!
Hani oğluma veya kızıma iş arıyorum ne mesleği diye sorunca şu an yok bir mesleği ama ön muhasebede çalışır derler genellikle ya…
Hayalime o geldi eyvah dedim iş dünyasında iş arayanların bir departmanı daha tarihe gömüldü diye üzülürken.
Ve o hayal ve düşünceler ile “nereye koyacaksınız robotu?” diye sordum?
Toplantı odasından arşa bir kahkaha gürültüsü koptu gitti.
“Hayırdır arkadaşlar ne oldu?” diye sordum yeniden, gayri ihtiyari.
“Robot şu işleri yapacak, bizim isteğimize göre bütün evrakları taramadan geçirecek ve hata ihtimalini tamamen ortadan kaldıracak” dediler.
“Ve bir yere de oturmayacak, o sadece bir yazılım” diye tane tane anlattılar.
Eee cehalet zor zanaat diye eskiler boşuna dememişler.
Saygılarımla.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?