Pandeminin de etkisiyle uzun bir zamandır Ekohaber Ailesi olarak birlikte bir organizasyon gerçekleştirememiştik.
O gece hesap ettik, Ekohaber’de yazmaya başlayalı dile kolay 24 yılın üzerinde olmuş. Oysa ilk yazımızın yayımlandığı günü, dün gibi hatırlıyoruz. Yazmak çok zor bir iştir, yazmak için Goethe’nin ifadesiyle “söyleyecek bir şeyiniz olmalı”dır. Yazmak için okumalı ve düşünmelisiniz. Yazma iddiasında bulunan insanların kafasında fikirler çarpışır, bir hükme vardığında onun her platformda yılmaz savunucusu olur. Bu sebeple yazarlar yazdığından fazla konuşma eğilimindedir. Kaz etinin servis edilmesini beklerken haliyle tempolu bir sohbet içerisinde bulduk kendimizi. BALKANTÜRKSİAD tesislerini tanıdık, kurumun eğitim alanındaki faaliyetlerini öğrendik. Çelenk hizmetlerinden elde ettikleri gelirin onlar için ne kadar önemli olduğunu hissettik. Bu arada Orhaneli yolu üzerinde olan BALKANTÜRKSİAD tesisleri medeni bir ortamda dostlarınızla buluşmanıza imkan sağlayacağına inanıyoruz. Sohbet Kars’tan açıldı, Rize’de çay demleme tekniklerine ve nihayetinde Bursa’nın her yönüyle konuşulduğu bir yöne evrildi. Posof’tan gelen ve tahmini 2,5 saatte pişen kazdan payımıza düşeni afiyetle yedik.Geçmişe gittik, bugüne geldik. Artık zaman değişti, sanal ortam herkese düşündüğünü yazmaya imkan tanıyor, iyi de oluyor. Söyleyecek bir şeyi olan herkesin yazmasını öneriyoruz. Yazmak, yazmayı denemek, ifade gücü ve sağlıklı fikir oluşma süreçlerinde bireye katkı koyar.
Ev sahipliği için Sayın Öztürk YAZICI’ ya buradan da teşekkür ediyoruz. Darısı yeni buluşmalara…
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?