Halkın huzur, barış ve adaletini sağlamak ile yükümlü olan devlet organlarının üyeleri, belirli aralıklarla halk tarafından seçilirler ve halkın sağlamış olduğu kaynaklarla görevlerini yasaların düzenlediği yetki, sınır ve sorumluluklar dahilinde yürütürler. Huzur, barış ve adaletin sağlanmasının en temel yollarından biri de, hak arama hürriyetinin uygulanmasıdır.
Toplu dava (class action, sınıf davası), İngiltere’de ortaya çıkan, ABD’de 1800’lerden beri uygulanan bir “hak arama” türüdür. Bazı Avrupa ülkelerinde de görülür. Ülkemizde uygulanmayan bu dava türünde amaç, tek başına hakkını koruyamayacak olan insanların kolektif hareketle hakkını koruyabilmesi ve hukuku ihlal etme alışkanlıklarına karşı caydırıcı mekanizma yaratılmasıdır.
Örneğin araba aldınız, ama arabanın navigasyonu bazen hata veriyor. Minik bir zarar kalemi olsa da, arabayı alırken bu özelliğin var olduğu taahhüdünü edinerek aldınız. Tek başınıza yargıya gitseniz; dava için avukat masrafı, yargılama giderleri, duruşmalar, ve yıllar boyu o küçük hata için uğraşmak zorundasınız. “Buna değer mi” deyip, ihlale göz yumdunuz. İhlale göz yumduğunuz için, araba üreticisi de, ihlali umursamadan üretime devam etti. Adalet?
Yukarıdaki olay geçen sene yaşanmış gerçek bir örnek. Ürettiği araçlarda navigasyon ve dokunmatik ekrandaki hatalar nedeniyle Ford, ABD’de açılan toplu davada yüz binlerce kişiye toplamda 17 Milyon Dolar tazminat ödedi. Kişi başı 45-100-250-400 dolar arası tazminat ödemeleri mevcut. Toplu dava, genelde olduğu gibi, Ford’un kaybedeceği ihtimali güçlenince, dava sonuçlanmadan anlaşma yolu ile kapatıldı.
Yakın zamanlarda bir toplu dava da ABD’de 2021 yazında halka açılan Hepsiburada için gündeme geldi. Hepsiburada, ABD’de NASDAQ borsasında halka açılmış, ve ardından %80 civarı değer kaybetmişti. ABD avukatlık büroları, yatırımcıların çeşitli yollarla zarara uğratıldığı iddiasıyla açtıkları davada, toplu dava için davacı başvurularını toplamaya başladı.
Toplu davalara başvuru da oldukça basit ve internet sitelerinden dijital imza ile beyana dayalı başvuru alınıyor. Ülkemizde yargı yolunun nispeten uygun maliyetli olduğunu söyleyebiliriz; zira pek çok gelişmiş ülkede yargılama giderlerinden dolayı, bin-iki bin dolarlık davalar açılmıyor bile. Yine de toplu davanın getirdiği hız, ihlale karşı caydırıcılık ve hak arama hürriyeti; bu yolun ülkemizde de uygulanmasının faydalı olacağını gösteriyor.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?