Adaletin sulh meleği

Kusursuz adaletin, toplumun temel dokusunu en çok güçlü kıldığı müesseselerden biri de “sulh”dur. Diğer bir anlatımla,sulh için, melek adalet dense de yeridir.
Kişilerin arasında ortaya çıkan uyuşmazlıkların, zaman zaman ya dava konusu olmadan ya da dava konusu olduğunda sulh yoluyla çözüme kavuşturulduğu görülmektedir.Böylece, taraflar karşılıklı anlaşma, ile ya bir taraf ya da her iki tarafın fedakarlık ve özveride buluıfufj,aralarındaki uyuşmazlığa son verebilirler.
Taraflar arasında, dava konusu olmaksızın yapılan sulh, sözlü ,yazılı ya da sair şekillerde mümkündür.Ancak, yasada sözleşmeler için öngörülen şekil, kural olarak geçerlilik şeklidir.Bu sebeple uyuşmazlık konusu sözleşme için yasada öngörülen şekle uyulmaksızın kurulan sulh sözleşmesi hüküm doğurmaz(TBK m.12).
Dava konusu uyuşmazlığın mahkeme önünde görüldüğü evrede de sulh şekle tabidir.Kanunun öngördüğü bu şekil,sulh için geçerlilik şartıdır(HMK m.154/3.ç).Bu konuda usul yasasında öngörülen usul uygulanır.Şayet, dava konusunda taraflar mahkeme dışında,sulh olmak isterlerse,bununla ilgili düzenleyecekleri yazılı bir sulh sözleşmesini mahkemeye vermeleri gerekir.Bu halde, mahkemeye sunulan yazılı sulh sözleşmesi duruşma tutanağına yazılır ve ayrıca sulh sözleşmesi içeriği tutanağa geçirilmez. Zira, duruşma tutanağına eklendiği belirtilen,yazılı belgelerin içeriği de tutanak metni sayılırlar.Bu halde, sulh sözleşmesi duruşmada okunmalı ve okunduğunun da tutanağa yazılarak, taraflar yada sulh için özel yetkisi olan vekillerince imza ettirilmesi gerekir.Bu şekilde, mahkeme dışında yapılan sulh,mahkeme içi sulha dönüştürülmüş olur.
Diğer yandan taraflar, oturum sırasında sulh olmak isterlerse, hakim bu konudaki sulh anlaşmasını duruşma tutanağına yazar, sulhun okunduğu ve kendilerine de imza ettirildiği de tutanakta belirtilerek imzalatılır.
Şarta bağlı olmayan sulhe dayalı olarak mahkemenin verdiği karar, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur(5.HD.,16.05.2013,E/K.3545-9778:YKD.,C.39,S.9,Eylül 2013,s.1850 vd).Aksine olarak şarta bağlı sulh ve buna bağlı verilen karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez(HMK m.303).
Tarafların üzerinde serbestçe tasarrufta bulunulabileceği konularda ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümünde, dava konusu için sulh, davanın ön inceleme sonrası evresinden mahkemece nihai karar verilip kesin hüküm haline gelinceye kadar yapılabilir(HMK m.314).Örneğin hem ilk derece mahkemesinde hem de üst mahkemelerde görüldüğü safhalarda.
Yürekten esenlikler ve en içten saygılarımızı sunarız.

EKOHABER