Yanı sıra, sektörün en eskisi 30 yıllık tecrübesiyle sektöre öncülük eden Onur Air’in pilotları da şirketleri uçuşlarını durdurduktan sonra aynı hazin sonuçla baş başa kalmışlardır. Birçok genç pilot arkadaş tüm birikimini pilotluk hayalleri için harcadığından ailevi sorunlarla karşılaşmışlardır. Bir çoğunun aile hayatı bozulmuş, çoluk çocuk sahibi pilotlar eşlerinden ayrılmış ve zor durumla kalmıştır. Bu dönemde kirasını ödeyemeyen, icralık duruma düşen pilotlar da olmuştur. Daha üzücü olanı ise, o çok sevdikleri ve çok güvendikleri şirketlerinden bir haber alamamışlardır. Oysa, şirketleri iflas etmemiştir. Sadece uzun bir sessizlik içinde beklemektedir.
Tüm bunlarla birlikte ülkemizin bayrak taşıyıcı firmasında uçmak için hep gün sayarlar. Çünkü Onur Air THY’nin alt yapısı gibi yıllardır kendilerine pilot yetiştirmektedir. Sektör de bir çok tanınmış pilotun yolu Onur Air’den geçmiştir.
Geçtiğimiz günlerde THY ikinci pilot alım ilanı açarak 500 saat tecrübe gerektiği şartını koyunca, halihazırda 100’ü aşkın uçak tip eğitimi olan, fakat toplam uçuşu 500 saatin altındaki pilotları elendi. Oysa ki, bu pilotların kendilerini göstermesi için onlara da şans vermek gerekir. Tip eğitimi alan tecrübesiz pilotların bir çoğu her yıl THY eğitim merkezlerinde, SHGM’nın yetki verdiği kaptanlar tarafından sınava tabi tutularak, kendi imkanlarıyla lisanslarını yenilemektedirler.
Bu tipli tecrübesiz pilotların maliyet hesabını yapmaya kalktığımızda üniversite mezunu İngilizce bilen, sayıları 100’u aşan bu arkadaşlar kişi başı 120 Bin Euro civarında bir maliyetle (TL’ye çevirdiğimiz zaman yaklaşık 2 milyon TL, eski parayla 2 trilyon TL) kişisel yatırım yapmışlardır. Genele baktığımızda 200 milyon TL eski parayla 200 trilyon lira para ve uzun yetişme süreside yanında inanılmaz atıl bırakılmış bir milli servet olarak görüyorum. Bu pilotların amacı işe alınmak değil. Açılmış olan Pilot alım sürecine dahil olarak THY’nin yapmış olduğu alım sınavlarında kendilerine de bir şans verilmesi. Bunca yıllık emek ve kişisel yatırımın bunu hakettiğini düşünüyorum.
THY’nin yeni yapılanma sürecinde bu tür durumlara karşı hassasiyet göstereceği konusunda kamuoyunda beklenti var.
Zira Pandemi sürecinde Pilot İstihdam havuzu sistemi kurarak, boşta kalan pilotların iş bulması için büyük gayret sarfeden Türkiye Havayolu Pilotları Derneği TALPA’nın o dönemdeki Başkanı Kaptan H. Murat ERSOY, bir süre önce THY’nin yeni baş pilotu olarak atandı. Umuyorum ki bu durumda olan Pilotlar için 500 saat gerekliliğini kaldırarak onlara da kendilerini gösterme şansı vermek isteyecektir. THY’nin vizyon sahibi, havacılık konusunda tecrübeli, yeni Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet BOLAT hoca da bu konuya hayır demeyecek sanırım.
Neticede bu pilotlar ülkemiz adına milli servettir. Bugün olmasa yarın mutlaka hepsine ihtiyaç olacaktır. Bu konuda hassasiyet gösteren ve gösterecek olan resmi ve özel sektördeki tüm yöneticilere görev bekleyen bu arkadaşlarımız adına peşinen teşekkür ediyorum. Sağolunuz.
İyi uçuşlar Türkiyem.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?