Dövizi ele aldık. Döviz derken yine özellikle doları ele alıyoruz.
Kasım 2021’e kadar dolar kuru ağır aksak bir şekilde aşağı yukarı %23 oranında artmıştı.
Açıklanan enflasyon da o oranlarda idi. Ama ne olduysa birdenbire dolar kuru 18.- liraya çıktı ve alınan birtakım tedbirlerden sonra 14,- lira civarında istik¬rara kavuşur gibi oldu. Fakat gerek halkımızda ve gerekse imalatçıda, tüccarda öyle bir algı oluştu ki her malın fiyatı en az %100 arttı.
Ne oluyor diye şüphe içinde olan halk, tüccar, sana¬yici, ihracatçı ne yapacağını şaşırmış durumda. İstikrar konusundaki inancını kaybetmiş durumda.
Biz de bu ko¬nuda biraz olsun burada yaptığımız çalışma ile yüreklere su serpelim dedik. İnşallah faydalı olur. Maalesef ülkemizde son zamanlarda tam anlamıyla bir vahşi kapitalizm uygulanıyor, önce bütün halkımızın o vahşi kapitalizmin getirdiği algılardan ve bu algılara göre uygulama yapmaktan vazgeçmesi gerekir.
Şimdi gelelim çalışmamıza: Temmuz 2020 tarihinde 1 $ = 6.94 TL. Firmamız, imalat yapıyor hem yurt içine hem de yurt dışına satış yapıyor.
Maliyet ve satış fiyatının oluşumu şöyle: Satış fiyatı=125,00 Kar=25,00 Maliyet=100,00 Genel giderler=20,00 Elektrik=8,00 Doğal gaz=5,00 İşçilik=11,00 Yardımcı madde vs.=16,00 Ham madde=40,00 Firma, yukarıda maliyet detaylarını verdiğimiz bu malı 100 liraya mal ediyor, %25 karla gerek yurt içine ve gerekse yurt dışına 125,00 lira bedelle satıyor. Y
urt dışı satış fiyatı 18,00 dolar etmektedir. Şimdi gelelim 2022 senesinin bu günlerine. 1 $ = 14,79 TL. olmuş. Satış fiyatını yine 18 dolarda bı¬raktığımızı var sayalım. Yurt dışı satış fiyatı 18,00 $ X 14,79 TL. = 266,22 TL. olacaktır.
Yurt içi satış fiyatını şimdilik göz önüne almayalım.
Gelelim maliyetlerimize; Satış fiyatı=266,22 Kar=68,22 Maliyet=198,00 Genel giderler=40,00 Elektrik=12,00 Doğal gaz=15,00 İşçilik=19,00 Yardımcı madde vs.=32,00 Ham madde=80,00 Karlılık oranı ne olmuş? 68,22 TL. kar / 198,00 TL. maliyet Karlılık oranı 68,22 / 198 = %34,45 e çıkmış.
Yukarıdaki maliyet hesabımızı yaparken imalatta Yİ-ÜFE artışlarının da imalat maliyetine etki ettiğini göz önüne aldık. Dolayısıyla bu firma, ihracat yapıyorsa, hiç¬bir şekilde şikâyet etmemelidir. İhracatını artırmalıdır.
Ama, sanayici ihracatçı yarının ne olacağını, fiyat artış¬larının veya dövize müdahalelerin ne şekilde olacağını bilemediği için inancını kaybetmiş, devamlı zarar ettiği algısında. Oysa kazın ayağı öyle değil.
Peki, bu maliyet artışlarına göre yurt içi satış fiyatı ne olmalıdır? Bir de ona bakalım. Maliyet 198,00 TL. %25 kar =49,50 TL. Olması gereken satış fiyatı =247,50 TL. Satış fiyatındaki artış yüzdesi ne olmuştur? 247,50 / 125 = %98 Bu hesabımıza göre yurt içi satış fiyatı %98 oranında artmış olup satış fiyatı da 198,00 TL. olmalıdır. Zaten problem de burada doğmaktadır. Yaptığımız bu çalışma ne gösteriyor biliyor musunuz?
Ülkemizdeki %100 e varan fiyat artışları kimseyi şaşırt¬masın. Hesaplar bunu gösteriyor. Ülkenin birinci önceliği enflasyonu önlemek ve fiyat is¬tikrarını sağlamaktır. Bu çalışmamızda özellikle faizi göz önüne almadık. Hiç kimse, ama hiç kimse 21. İnci yüzyılda faiz gerçeğini unutmamalıdır.
Enflasyon %100 lerde iken siz faizlerle oynayamazsınız. İhracatı kesinlikle artırmalıyız. Ekonominin kuralları tam olarak uygulanmalıdır. Herkes fahiş kardan vazgeçmeli, vahşi kapitalizmi unutmalıdır. İnşallah bu çalışmamız faydalı olur.
Değerli okurlarımızın mübarek ramazan (şeker) bayra¬mını kutlar, 20 yılda bir gelen bu krizlerin artık ders olma¬sını, ancak bu takdirde tarihin tekerrür etmeyeceğini hatırlatmak isterim.