TÜİK açıklaması öyle. Hissettiniz değil mi? Yakındır, bu büyümenin getireceği refah ve insanca yaşam imkânı tüm toplumumuza yansıyacaktır inşallah. Garip düşüncelere kapılmayın, bugün değilse de yarın olacaktır. Aksi halde büyümenin ne faydası var. Yalnızca yaşınız değil, cebinizdeki paranızda büyüyecek. Koskoca devlet kurumu TÜİK yanılmış olamaz, öyle değil mi? Şükredin, sabredin.
Büyüyoruz. Mesela çarşı pazarda sebze meyve, markette peynir, zeytin, süt fiyatları, aslında poşet fiyatı hariç her şeyin fiyatı büyüyor. Döviz karşısında paramız da büyüyor. Geçen ay 15,5 liraydı, şimdi 16,5 lira. Benzin, mazot, doğal gaz fiyatları büyüyor. EPDK’nın düzenlemesi ile temmuz başından itibaren sanayide, üretimde kullanılan elektrik fiyatları yüzde 86 büyüyecekmiş. Üretim ve imalat göstergesi ise birinci ve ikinci ayda olduğu gibi, üçüncü ayda da daralmayı işaret etmiş. Enflasyon istikrarlı şekilde büyüyor. Ama sayın yetkililerimiz, “6 ay, yani ağustosa kadar uyuyun, uyanınca düzelmeye başlayacak” demişti. Az daha sabır desem ama geçen hafta “enflasyon devletin sorunu değil” dediler. Elbette değil. “Enflasyon halkın sorunu.” Maliye yetkililerinin söylediğine göre, siz göremiyorsanız da aslında her şey yolunda imiş. Mesela artık döviz dalgalanması diye bir sorun kalmamış. Aralık ayından bugüne alınan tüm tedbirlerle birlikte finansal piyasalarda istikrar sağlanmış ve döviz kurundaki oynaklık önemli ölçüde kontrol altına alınmış. “Rahat olun” denmiş. Rahatsınızdır inşallah.
Pazarda karpuz dilimle satılmaya başlanmış. Ne var bunda. Avrupa’da yıllardır dilimle satılıyor. Hem karpuzlar büyük. Dilimle alınca taze taze yeme imkânı sağlandı. Bazen karpuz çok lezzetli oluyor, yabancıya gitmesin diye konu komşu hisseli girip bütün karpuzu paylaşıyormuş. Dilimi yaklaşık 30 lira. Hayatımıza bu da girdi. Alışmak lazım. Mesela kurban geldi. Millet dini duygularını tatmin edecek. Eskiden büyük başa hisseli girenler şimdilerde küçük başa hisseli girmek caiz mi sorusuna cevap aramakta imiş. Ne yapsın kurban edilebilecek bir küçükbaş hayvan 3-4 bin lira olmuş. Fiyatlar süratle büyüyor.
Bu arada hükümetin ücretlere de enflasyona uygun bir düzenleme yapması bekleniyor. Mazide bu tür düzenlemeler ağustos ayında yapılırdı. Şimdi ise önümüzde seçim var. Bu düzenleme bir seçim yatırımı şeklinde değerlendirilirse, takvim konusunda kararı hükümet verecek, henüz net bir şey yok. Ancak mutlak maaşlarda da bir büyüme bekleniyor. Ne dersiniz bu büyüme enflasyon farkı kadar mı, büyüme rakamı kadar mı yoksa elektrik ya da akaryakıt zamları kadar mı olur? Artık o hükümetin işi. İmkanları zorlayacağına şüphe yok. Umalım dar gelirli insanımız bir nefes alsın. Ancak çözümün burada olmadığını biliyoruz değil mi? Yoksa enflasyon arttıkça fiyatlar, fiyatlar arttıkça da enflasyon artar durur. Maaşa yapılan zam 3 ayda erir gider, paramız ise pul olmaya devam eder. Çiklet almaya bile yetmeyen Bir milyonluk banknotumuz vardı, hatırlayın. Allah bir daha o günleri göstermesin. Ne var ki bu dilekle olmayacak. Gereğini yapar, uzun vadeli doğru kararlar alır, tavizsiz, istikrarlı, güven veren uygulamalar yaparsan olacak.
