24 şubattan bu yana süregelen savaş, yakıt maliyetini artırarak, tahıl ve gübre kıtlığı yaratarak dünyanın tedarik zincirinde dar boğazlar oluşturdu. Bu konuda konuşan Rockefeller Vakfı başkanı yaptığı açıklamada, ‘’2022 yılı, gıda krizi ve küresel açlık açısından kötü bir yıl olacak, hatta İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana herhangi bir yıldan daha fazla’’ dedi.
Ukrayna-Rusya ihtilafından önce bile, enerji ve gıda fiyatları 2021 başında artmaya başlamıştı. Uluslararası Gıda Politikası Enstitüsü’nden bir araştırma görevlisi, bu artışın üç nedenden kaynaklığını açıklıyor, Çin gibi kalabalık nüfuslu ülkelerin dünya gıda pazarları üzerindeki talep baskısı, 2021 başındaki düşük mahsul üretimi ve pandemi nedeniyle tedarik zincirlerinde yaşanan aksamalar, olarak sıralıyor.
Ayrıca dünyada milyonlarca insan bu bölgenin tarım arazilerine güveniyor, dünya buğdayının yaklaşık %30’u Ukrayna ve Rusya’nın verimli tarlalarından gelirken, yemek sanayinde kullanılan ayçiçeği yağının büyük bölümü de bu bölgede üretiliyor. Rusya ve Ukrayna beraberce, dünyanın mısır, mineral gübre ve doğal gaz ihracatının %20’sini karşılıyor, ayrıca tahıl ve tohumlarının üretiminde önemli bir birleşeni oluşturuyorlar.
Dünya genelinde bu üretimlerinin ihracatı Orta Doğu, Afrika ve Güneydoğu Asya’daki ülkelere yapılıyor, 2020’de Mısır’a 122milyon dolar, Endonezya’ya 544milyon dolar ve Pakistan’a 496 milyon dolar tutarında buğday ihraç eden Ukrayna, tek başına dünyanın beşinci en büyük buğday ihracatçısı oldu. Mısır’da milyonlarca insan Ukrayna buğdayından yapılan ekmekle besleniyor. Endonezya ticaret bakanlığının yaptığı araştırma, bu kriz nedeniyle erişte fiyatlarında oluşan artışın düşük gelirli insanlara zarar vereceğini, gösteriyor.
Bunları okuyunca, acaba bizdeki ekmek fiyatlarının artışında da bu kriz etkili oluyor mu sorusu, aklımıza geliyor. Zira biz de bu iki ülkeden başta buğday olmak üzere tahıl ürünlerini ithal edenler arasındayız, ne yazık ki? Her vesile ile bu köşede vurguladığım gibi, oysa biz ithal edenler arasında değil, ihracatında onlarla rekabet edenler arasında olmalıydık!
Rusya ve Ukrayna, dünyanın garı safi yurtiçi hasılasının %2’sinden biraz fazlasını temsil etmelerine rağmen, OECD’nin Mart ayı raporuna göre, iki ülke arasındaki çatışma büyük ekonomik ve finansal şoklarla sonuçlandı. Rusya ve Ukrayna’nın buğday ihracatının tamamen durdurulması, birçok yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomilerde ciddi kıtlıklara neden olmaktadır.
Nisan ayında savaşın gıda, enerji ve finans sistemleri üzerindeki etkisine ilişkin Birleşmiş Milletler Raporu yayınlandı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, savaşın üç boyutlu krizi, gıda, enerji ve finans krizini büyüttüğünü ve bu büyümenin dünyanın en savunmasız insanları, ülkeleri ve ekonomilerinden bazılarını hırpaladığını, söyledi. Bu hırpalanmanın da savunmasız aileler üzerinde çok büyük gıda sıkıntısına yol açacağını, vurguladı.
BM Dünya Gıda Programı yöneticisi de yaptığı konuşmada, son krizi oluşturmak için mükemmel bir fırtına yaratıldığını, söyledi. Özellikle dünyadaki gübre kıtlığından söz ederek, ‘’Gübre mücadelesi, Uluslararası gübre birliğinin mevcut gübre miktarındaki %30’luk bir azalma olacağını, özellikle Sahra altı Afrika’da %30’luk bu azalma 100milyon insanın gıdaya erişimini etkileyebilir.’’ dedi.
Mahsul ekimi mevsimlik iştir, bu nedenle ekim mevsimi kaçırılırsa sonuçları aylar sonra hissedilir. Rusya Ukrayna çatışması sadece tahılların ve tohumların ekildiği toprakları yok etmekle kalmadı, aynı zamanda çiftliklerde çalışacak insanların çoğu ya komşu ülkelere mülteci olarak kaçtı ya da savaşıyor tarlalarının uzağında.
Bir başka kötü etken de, gübre olarak kullanılan potasyum açısından zengin bir maddenin %40’ı Rusya’dan gelmekteydi. Rusya ayrıca dünyadaki amonyum nitratın yaklaşık %48’ini ve dünyadaki ürenin %11’ini ihraç ediyor. Rusya üzerindeki yaptırımlar ve ürünlerin mevcudiyeti nedeniyle, şu anda kıt olan gübrenin de fiyatı yükseldi ve buna bağlı olarak gıda maliyetleri arttı.
İşte Rusya/Ukrayna savaşı sadece o ülkelerin insanlarını öldürmüyor, o ülkelerin ekonomilerini alt üst etmiyor, dünyada en az 45milyon çocuk yetersiz beslenmenin sonucu yaşam tehdidi altında.
Savaş devam ettikçe tarlalar hazırlanamayacak, ekim yapılamayacak, dünya çapında gıda ve gübre fiyatları artmaya devam edecek.