Sözü edilen yasa tasarısı ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçu işleyenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasını öngörmektedir.
Kanun tasarısıyla basında bazı eleştiriler yer alsa da yasanın kanunlaşmasını önleyecek bir kamuoyu baskısı oluşamadı.
Kanunun Meclis’ten geçmesi durumunda tartışmaya açık suçlama ve yargı süreçlerinin olacağı görülmektedir.
Yanıltıcı bilginin ne olduğunun hukuki tanımı nedir? Bir insanın ağzından çıkan bir sözün hayat boyu yüzde yüz yanıltıcı olmamasının olasılığı nedir? O an doğru olduğu düşünülen bir bilginin zaman içerisinde yeni verilerle farklı değerlendirilebilmesinin de söz konusu olduğunu biliyoruz.
Piyasa dediğimiz olgu farklı görüşlerin çatışmasıyla oluşur. Bir taraf ağır basar ve piyasanın merkezi o eğilime yaklaşır. Piyasanın zaman içerisinde diğer tarafın daha doğru olduğunu düşünmesiyle dinamik değişir ve ağrılık merkezi kayar. Bu şekilde halk deneme yanılmayla daha doğruyu bulmaya çalışır. Mutlak doğru hiçbir zaman olmayacağına göre o anlık doğru kabul edilenle yolumuza devam ederiz.
Sansür yasası çıkmadan yazmak istediklerimiz var.
Enflasyonun üç haneli olduğu bilindiği bir günde devletin parasının %14 faizle finans kurumlarına ve bazı şirketlere kullandırılmasının mantıklı bir açıklaması olabilir mi? Başında tüyü bitmemiş yetimin hakkının bir avuç insana transfer edilmesiyle mevcut ekonomik düzenin bir gün daha sürdürülmesi için ödenen faturayı birileri açıklayabilir mi? Mantık dışı bu uygulamayla daha büyük toplumsal bedeller ödeyeceğimizi gören yok mudur?
İleride bütün bu olaylar olurken kimler kimlere “hepiniz ordaydınız” diyecektir?
Demokrasi güzel şeydir, serbest piyasa gibi görüşlerin birbirini yenmeye çalıştığı kendine ait kural ve gelenekleri olan bir olgudur. Fikirlerin mahkemeye sevk edileceği yerde ne demokrasi ne de serbest piyasadan söz edilebilir.
Herkese esenlikler diliyoruz…