Bundan tam 6 ay önce (Ocak 2022’de) Almanya’nın Federal Ekonomi Bakanı Robert Habeck bir açıklama yaparak kalifiye eleman sıkıntılarının olduğunu ve sorunun gelecekte daha da artacağını söylemişti. Bakan, başta yaşlı bakımı olmak üzere 300 bin kalifiye personele ihtiyaç duyduklarını da sözlerine ekleyip şöyle devam etmişti; “Bu sorun, ancak nitelikli (!) göç yoluyla çözümlenebilir.”
Federal Çalışma Dairesi Başkanı Detlef Scheele de Almanya ekonomisini frenleyecek en büyük etkenin kalifiye eleman eksikliği (400 Bin kişi) olacağını belirterek, “Almanya’nın işgücü azalıyor. Ekonomimiz acilen nitelikli (!) işgücüne ihtiyaç duyuyor” demişti.
Almanya eleman açığını gidermek için Avrupa Birliği dışındaki ülkelerden nitelikli iş gücü transfer etmek amacıyla Başbakan Angela Merkel zamanında ‘Nitelikli İşgücü Göçü Yasası’ çıkarmış, böylece AB vatandaşları dışında diğer ülkelerden de bazı kalifiye elemanlara kapılarını açmıştı. Bu yasa Türkiye’de de büyük sevinç yaratmıştı. Fakat, Alman nein, nein (hayır, hayır) diyerek nitelikli kelimesinin altını çizip, işsiz Türklerin bütün hayallerini yerle yeksan etmiş ve o defter de ne yazık ki kapanıp gitmişti.
Nitelikliden neyi kast ettiklerini yazmaya kalksam doğrusu bu sayfalar yetmez.
Şimdilerde yine bir sevinç dalgası esiyor Anadolu’nun dört bir yanında… Hayaller kuruluyor, gelecek için planlar yapılıyor. Çünkü, Almanlar, Türk işçisi alacakmış.
Şöyle ki, bütün dünyada olduğu gibi Almanya’da da 2020 başında Covid-19 nedeniyle uçak seferleri durduruldu ve seyahatler kısıtlandı. İşçisine ‘boş yere’ para ödemek istemeyen havalimanı işletmecileri de bazı işçileri işten çıkardı. İşçiler de geçinebilmek için başka sektörlerde iş bulup çalışmaya başladı. Covid-19’un etkisi azalıp da uçak seferleri normale dönünce işten çıkarılan bu işçiler geri çağrıldı ama dönmediler.
Haliyle bu durum başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde check-in kontuarlarında, bagaj alım, yükleme, taşıma ve boşaltma işlemlerinde sorun yaşanmasına neden oldu. Bu sorunlar halen de yaşanmaya devam ediyor.
İşte, bu sorunu çözebilmek için Almanya işçi alacak diye bir haber çıktı ortaya. Binlerce insan acaba kaç kişi alınacak, ne kadar süre çalışılacak, ne kadar maaş verilecek ve nereye başvuracağız gibi sorulara cevap aramaya başladı.
Doğrusu ben de merak ettim bu haber nerden çıktı. Görebildiğim kadarıyla ilk olarak KTO (Konya Ticaret Odası) Karatay Üniversitesi, Öğretim Görevlisi Ayça Mezde bu konuyu dile getirerek şöyle demiş; “Biz dışarıdan bu şekilde taleplerin olacağının farkındaydık. Havacılık deneyimi almış ve havacılık mezunları öncelikli olacak. 20 ve 40 yaş arasında çalışanlar başvuru yapabilecek. A2 seviyesinde Almanca dil isteniyor. Fakat hızlandırılmış bir dil kursuda takviye olarak verilecek. İşveren tarafından kalacak yer sağlanacak. Bizim üniversite olarak gönderimlerimiz devam ediyor. Peyderpey alımlar yapılacak. Bu süreçte benim tavsiyem gidecek vatandaşların hızlı bir şekilde Almanca öğrenmeleri.”
Basına yansıyan bilgilere göre, Alman Çalışma Ajansı (Bundes Agentur), işçi getirmesi için başvuran havaalanlarına özel izin vermiş ve bu düzenlemeyle Türk işçilerinin 6 Kasım’a kadar (yalnız üç ay) çalışması planlanıyormuş. Almanya’nın ‘geçici’ çalışmanın sorunu çözmeyeceği bu nedenle uzun süreli çalışmanın iyi bir çözüm olacağı dediği de yazılıp çiziliyor. İlk etapta 7 bin 200 kişi alınacakmış.
Kimler alınacak diye araştırdığımızda öncelik Türkiye’de havacılıkta çalışan ve mesleki deneyimi olan kişilere verilecek. Özellikle, havaalanı yer hizmetlerinde, check-in’de, güvenlikte ve bavul taşıma bölümlerinde mesleki deneyimi olanlar hemen işe alınacakmış diyorlar.
Acaba ne kadar maaş alınacak konusuna gelince, Almanya’da saatlik asgari ücret 14,25 Euro (Aylık 2 bin 550 Euro) olarak hesaplanarak, bunun da 50 bin liraya yakın bir para olacağı da söyleniyor.
Başvurular, Türkiye’deki Alman temsilcilikleri aracılığıyla Almanya’ya iletilecek ve vize işlemlerinin hızlanması için, Federal Çalışma Ajansı’ndan izin alınması gerekmeyecek. Çalışma Ajansı Türkiye dışında başka bir ülkeden işçi alınmayacağını, vize işlemlerinin ise iki- üç haftada tamamlanacağını duyurdu. Alımları yapacak denilen Alman Hava Taşımacılığı Ekonomisi Birliği (BDL) aranan şartları da şöyle açıklamış: A2 seviyesinde Almanca konuşabilmek,
IATA uyumlu mesleki sertifikası olmak,
Tehlikeli madde eğitimi almış olmak,
Alman güvenlik kontrollerinden geçmek.
Başvurular Almanya’da havalimanlarına direkt yapılabileceği gibi, Türkiye’de çalıştıkları aracı kurumlar üzerinden de yapılabilecek. Alman Büyükelçiliği veya konsoloslukları üzerinden başvuru kabul edilmeyeceği de önemle vurgulanıyor. Tüm bunlara bakarak Almanya’nın kimi neyi aradığını sorguladığımızda ortaya tek bir sonuç çıkıyor. Almanlar, havacılık iş kolunda deneyim sahibi olan Almanca bilen, bir süre çalışıp sonra kapı dışına konulacak enayi arıyorlar galiba. Henüz ortada giden birisini gören var mı derseniz, herkes birbirine bunu soruyor.
Biraz hayal tacirliği kokan bu haberlerin ardında kırık kalpler kalırsa hiç şaşmam.
Mutlu yarınlar Türkiyem.