USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Metrosuz iki havalimanında kanunsuz yolcu taşımacılığı

29-08-2022

 Kimindi bu HAVAŞ? 1933 yılında kurulan Devlet Hava Yolları bünyesinde yer hizmetleri için bir birim kurulmuştu. Bu birim 1958 yılında diğer havayolu şirketlerine de hizmet vermeye başladı ve 1987 yılında sadece yer hizmeti vermek için kısa adı HAVAŞ olan Havalimanları Yer Hizmetleri A.Ş adıyla bir şirket kuruldu. Devlete ait olan HAVAŞ Şirketi 1995 yılında özelleştirildi. Şirke­tin yüzde 60’ı Turgay Ciner’in Park Yatırım Holding’ine ve yüzde 40’ı da 1998’de Swissport International Ltd. adlı İsveçli bir şirkete satıldı. Yer işletmenin yanı sıra havalimanlarına yolcu taşıyan HAVAŞ’ı alanlar, şirketin önce yüzde 60’ını, 2007’de de 115 milyon dolara kalan yüzde 40’lık hissesini de Atatürk Havalimanı’nı işleten TAV Havalimanları Holding’e sat­tılar. Küçülerek büyüyen TAV da, 2009 yılında HAVAŞ’ın yüzde 35’ini İş Girişim ve HSBC Princibal Investment adlı iki ayrı şir­kete devretti.

1958 yılında kurulan ilk yer hizmetleri şirketi olan Çelebi Hava Servisi A.Ş’den sonra kurulan ikinci şirket olan HAVAŞ, 2010 yılında THY ile ortak olarak üçüncü yer hizmetleri şirketi olan TGS (Turkish Ground Service) adlı şirketi kurarlar. HAVAŞ, devlet kuruluşu olduğu sırada historik (tarihi) hakkı olan havali­manları ile şehirler ara­sında otobüslerle yolcu taşıma işini DHMİ’den al­dığı A Gurubu çalışma ruhsatıyla Ulaştırma Ba­kanlığı, DHMİ ve SHGM denetimiyle 20 kentte yapmaktaydı. Halen An­kara, Antalya, Adana, Bodrum, Dalaman, Ela­zığ, Gaziantep, Gazipaşa-Alanya, Hatay, İzmir, Konya, Ordu-Giresun, Trabzon, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Erzincan, Mardin ve Rize-Artvin gibi şehirlerde bu işi sürdürmektedir. Daha önce İstanbul Atatürk ve Sabiha Gökçen’den de yolcu taşımaktaydı. Fakat şimdi oralarda yok.

HAVAŞ’ın bu işten çok para kazandığını düşünen bazı çev­reler önce Ankara’da fiyatların çok yüksek olduğunu ileri süre­rek Rekabet Kurumu’na başvurdu. Ardından İstanbul için düşündüklerini uygulamaya koyarak HAVAŞ’ı bu işten men etmek için çareler aramaya başlar. İlk olarak Emir Günaydın adlı bir turizmci Havataş diye bir şirket kurarak, 2010’da İBB-İETT’nin Atatürk Havalimanı için açmış olduğu taşıma ihale­sini kazanır.

İBB’nin, HAVAŞ’ın yolcu taşıma hizmetini durdurması üze­rine açılan karşı dava kazanıldı. Ancak, mahkemenin kararına rağmen UKOME tarafından gerekli olan güzergah tahsisi ya­pılmadığı için HAVAŞ yasal hakkı olan yolcu taşıma faaliyetini 2012 yılından bu yana yapamamaktadır.

2011’de Sabiha Gökçen Havalimanı için İBB’nin açtığı iha­leyi (Platform Turizm Grubu) Diba Turizm’ın kurmuş olduğu Havabüs adlı şirket kazandı. Şirket 30 otobüsle Kadıköy’de üç ayrı noktadan Sabiha Gökçen Havalimanı’na karşılıklı seferler yapmayı halen sürdürüyor.

Atatürk Havalimanı daha kapatılmadan 2020’de açılan İs­tanbul Havalimanı için İETT’nin Eylül 2018’de düzenlediği 150 otobüslük ihaleyi 750 milyon TL’lık bir teklif veren İBB’ye ait İs­tanbul Otobüs A.Ş kazandı ve bu iş için HAVAİST adlı şirketi kurdu. Bu şirketin hissedarları yüzde 1 Otobüs A.Ş, geriye kalan yüzde 99’luk hissede Sarılar Gurup ve Mez Şirketidir. İBB’de yönetim değişince bu Otobüs A.Ş’nin adı 2020 yılında İstanbul Ulaşım A.Ş olarak değiştirildi. Nasıl oldu nasıl bittiyse şu anda Havaist’in yüzde 99’u Beyaz Holding adlı şirketin elinde olup, İBB’nın de yüzde 1 hissesi vardır.

Yani hiç bir işe yaramayan bir ortaklık.

Bu işler hep kapanın elinde mı kalıyor?

Metrosu olmayan İstanbul’un iki büyük havalimanı bu sıra­larda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile İBB arasında büyük bir inatlaşmaya sebep olmakta ve bu durumdan halk olumsuz etkilenmekte.

Bir yanda sanki otobüsçüler daha çok kazansın diye bu metro inşaatları bir türlü bitmek bilmiyor, öte yanda bütün ulaştırma hizmetlerinde yetkili olduğu Danıştay tarafından onaylanan İBB’nın bu yetkisi, bakanlığın emriyle bir talimat değişikliği yapan SHGM’nin girişimiyle yok sayılıyor ve taşıma için Ulaştırma Bakanlığı’ndan izin alma şartı getirildi.

Sabiha Gökçen Havalimanı’nın taşıma ihalesine hazırlanan İBB’nın bu yetkisi elinden alınarak, ihale yapma yetkisi Sabiha Gökçen’i işleten Malezya şirketi İSG’ye verildi. Bu şirket de iha­leyi halen İstanbul Havalimanı’nda da tek taşıyıcı olan Havaist adlı firmaya verdi. Havaist İBB UKOME’nın yer ve güzergah gösterme iznini beklemeden kanunsuz bir şekilde yolcu taşı­maya başlayınca, İBB ekipleri de bu araçlara ceza yazıyor.

Bakanlığın SHGM’ye yaptırdığı talimat değişikliğinin kim veya kimlere yaradığı böylece belli olmuş, hukuk çiğnenmiş­tir. Sayın Bakan, sorulduğunda elbette bu konuda bir şeyler söyleyecektir. Bunun yerine İstanbul halkının çok pahalı olan otobüslerden ne zaman kurtaracağını, her iki havalimanın­daki metroları da ne zaman hizmete açacağını söylerse daha iyi eder, bence daha da inandırıcı olur. Son söz olarak derim ki, özelleştirilirken HAVAŞ’a tanınan bu hakkı gasp edenler, bu işe göz koyanlar ihaleleri kolaylıkla alanlar, metronun da gecikmesiyle çok paralar kazananlar da hep belli değil mi? Şimdi de yönetmelikler hep onlara göre düzenlendi. İBB’de yönetim değişince geçmişteki teamüller hep unutuldu. Hani ‘devlette devamlılık esastır’ derlerdi ya, bence bu söz artık koskoca bir yalandır.

Mutlu yarınlar Türkiyem.

30 Ağustos Zafer Bayram’ımız kutlu olsun.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?