Yaptıkları araştırmalar genelde 30m üst genişliğe sahip binlerce kilometrelik bu kanalların üzerini güneş enerjisi panelleriyle kaplayarak, değerli topraklara sahip tarım alanlarını işgal etmeden, çok büyük kapasiteli güneş enerjisi üretim alanları oluşturmayı planlıyorlar. Bu oluşumun, kanallardan buharlaşma yoluyla su kaybını önleyerek ikinci bir fayda üreteceğini de açıklıyorlar.
Ben bu bilgileri okurken, tüm meslek yaşantımı dolduran DSİ kurumunun, bol güneş alan ülkemizin her köşesindeki tarım topraklarımızın verimini artırmak için kurduğu binlerce kilometre uzunluğundaki sulama kanallarımızın üzerine, ABD’de uygulanması planlanan bu modelin, biz de uygulanmasını hayal ettim, kanallarımız üzerine GES panelleri yerleştirerek ülkemizin enerji ihtiyacının önemli bölümünün karşılanabileceğini düşündüm, hem de üretilen enerjiyi kanalların yakınındaki enerji nakil hatlarına kolayca akıtarak.
Aslında Hindistan 2014’ten beri bu tür güneş kanallarını inşa ediyor sulama kanalları üzerine, bu fikir ilk olarak Kosta Rika’da keşfedildi. Geçen yılda, Kaliforniya Üniversitesinin yaptığı araştırmalar, Kaliforniya’nın 4000 mil uzunluğundaki sulama kanallarının tamamının üzeri güneş panelleriyle kaplanması durumunda, 13 gigawatt elektrik enerjisi üretimine ek olarak 260milyon m3 suyun buharlaşmayacağı, bu suyun da 50bin dönüm tarım alanının sulanmasını veya 2milyon insanın su ihtiyacını karşılayacağını, göstermektedir. Bu enerji miktarı da, eyaletin 2030 yılına kadar elektriğin %60’ını temiz kaynaklardan üretme hedefine ulaşması için ihtiyaç duyacağı yeni yenilenebilir enerji kapasitesinin yaklaşık yarısını karşılayacaktır.
Geçen şubat ayında, Kaliforniya Su Kaynakları Dairesi, bu çalışmayı başlatan birime, 3 kilometre uzunluğundaki sulama kanalı üzerinde prototip bir Güneş Enerjisi Sistemi inşa etmesi için 20 milyon dolarlık bir hibe verdi. Proje uygulayıcısı ekip çalışmalara başladı ve 2023 başlarında 5megawatt güneş enerjisi üretecek sistemi devreye sokacaklar. 150bin dönümlük alanda tarım yapan 4700 çiftçiye sulama suyu sağlayan kanallar üzerinde oluşacak bu pilot uygulamayla yenilenebilir enerji arzının, dünyanın en büyük enerji üreticilerine örnek bir model olarak ulaştırılması hedeflenmektedir.
Aslında bu proje Birleşmiş Milletlerin 2050 İklim Değişikliği hedefinde yer alan atmosfere sıfır karbon salınımı yolunda atılmakta olan etkin bir adım olarak ta değerlendiriliyor.
1980’lerden beri iklim sorunları üzerinde çalışan ABD’li bir bilim adamı, Kaliforniya’nın bu alandaki çözümleri üretmede en iyi bölgelerden biri olduğunu düşünüyor, teknolojimiz var, finansman desteğimiz var, siyasi irade de yanımızda, diyor. Güneş kanalları projesini araştırmadan çok, çözümlere odaklanmaya adanmış iklim eyleminin bir anahtarı olarak görüyor.
ABD’de Biden yönetimi de güneş enerjisi projelerinin geliştirilmesi konusunda kararlı görünüyor, bugün ABD elektrik enerjisinin %2,8’i GES ile karşılanırken, 2050 yılına kadar bu rakamın %45’e çıkmasını hedefliyor. İşte bu hedefe ulaşmada da çok büyük tarım alanlarının yok olması yerine, sulama kanalları üzerinde oluşturulacak GES kanallarının kullanımı önem taşıyor.
ABD’de de aynı İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinde yaşanan kuraklık ve yüksek sıcaklıklar, iklim değişikliğinin bir etkin bir görüntüsü olarak yaşanıyor. Bu nedenle sera gazı salınımlarının hızla azaltılması büyük önem taşıyor ve GES kanalları bu azaltmanın etkin bir çözümü olarak değerlendiriliyor.
Yazımın başında da vurguladığım gibi bizim de ülkemizin bol güneşli ve verimli geniş tarım topraklarımız üzerinde DSİ’nin sulama hizmeti veren çok uzun kanal şebekesi var. Bu kanallar üzerinde güneş enerjisi sistemlerinin yerleştirilmesi, tarım topraklarında tarımsal üretime mani olmadan enerji üretme imkanı sağlayacaktır. Tabii yazıldığı kadar kolay bir iş değil, büyük paralar harcanmasıyla oluşacak bu önemli enerji sistemini halka kabul ettirmek, sisteme zarar vermelerini önlemek ve sistemi güvenli biçimde üretimde tutmak, yapmak kadar önemli…