Bir başka grup enflasyonun zirve yaptığı ve düşmeye başlayacağı iddia ediyor.
Diğer taraftan fiyat artışlarının bir noktada ekonomide ani duruşa neden olacağı savlayanlar var.
Fiyatların daha da artması ihtimal dahilindedir, bu doğrudur. Ancak artışların da bir sınırı olabileceği düşünülmektedir.
İki belirleyici bu olasılığın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bize gösterecektir.
Birincisi ekonomi yönetiminin parasal genişlemeyi destekleme derecesi, ikincisi ellerinde yabancı para tutanların tercihlerinde devam durumu…
Bakıldığında, ekonomi yönetiminin özellikle ödemelerde, hak edişlerde ve maaşlarda kemer sıkmadığı görülmektedir. Para basarak dahi bu noktada parasal genişlemeye gidildiği ve bunun enflasyonist bir seçim olduğu görülmektedir. Ancak parasal genişlemenin diğer bir parçası olan kredi tarafında frene basıldığı ve piyasa üzerinde önemli etkisinin olduğu ifade edilebilir. Bu iki hususun birbirini nötralize edebilmesi söz konusudur.
Demek ki; parasal genişlemenin şu an için enflasyon üzerinde tam olarak etkisinin ne olacağını rahatlıkla söyleyemiyoruz.
Parasını dövizde tutan vatandaşın tercihinin enflasyon üzerindeki etkisinin esas belirleyici olacağı görülmektedir. Yani TL’ ye güven sağlanmadığı sürece enflasyon yaşayacağız.
Hiperenflasyondan çıkamadığımız durumundaysa bir noktada ekonomide ani duruş yaşanması ihtimal dahilindedir.
TL’nin kaderi ve buna bağlı olarak enflasyonun yönü hakkında Ekim ayında piyasanın bir karara varacağı tahmin edilmektedir.
