Aslında biliyorsunuz bu konuları bu köşede devamlı işliyorum, örnekleriyle çeşitli açılardan görüşlerimi değerlendirmenize sunuyorum. İş dünyamızın gazetemize aktardıkları görüşleri okuduğumda, onların da üretimlerinde ihtiyaç duydukları ara gücün ve bu gücün oluşumunda eğitimin önemi üzerindeki düşünceleri beni sevindirdi. Biliyorsunuz ben tarımda, hayvancılıkta ve de sanayide nitelikli eleman yetiştirilmesi konusunun önemini, dünyadan örneklerle hep sizlere sunarım, çözümün tabanında da uygulamalı meslek eğitimi olduğunu, vurgularım. Bu sistem bizim eğitim düzeni içinde, birkaç güzel örnek dışında, pek yaygın olmadığı için, iş dünyası yeni aldığı elemanları kendi çatısı altında eğitip verimini artırmaya çalışıyor. Güzel örnek derken, BTSO ve Bursa OSB yönetiminin destekleriyle OSB içindeki meslek okulundaki eğitimin uygulamalı düzene sokulduğunu hatırlayalım. Okulda eğitim alan öğrenciler haftanın belli günleri, kendi dallarındaki fabrikalarda çalışarak eğitimlerini etkinleştiriyorlar.
Gelelim Sayın İbrahim Burkay’ın önerisine;
Bugün Bursa, 17 resmi OSB ve 7 resmi olmayan OSB ile ülkemizin önemli bir sanayi kenti, ama barajlara, sulama sistemlerine ve de birinci sınıf tarım topraklarına sahip çok değerli bir tarım kenti de hem de sanayi ürünleri gibi tarım ürünlerini de ihraç eden bir kent. Bu nedenle kentin geleceğine yönelik kararlar alırken bu değerlerine de sahip çıkılması büyük önem taşıyor. Gıda ve Tarım İhtisas Bölgesi oluşumu kentimizin yukarda açıkladığım özellikleriyle uyum sağlayacaktır, buna inanıyorum. Gelin bu bölgeyi yoğun tarım ve hayvancılık yapılan Mustafakemalpaşa ve Karacabey ovalarına hitap edecek tarzda o bölgede kurun, Karacabey Harası’nda da birer uygulamalı tarım ve hayvancılık okullarını oluşturun. Ama önerdiğiniz diğer sanayi OSB’lerinin oluşumundan vazgeçin. Zira bu yeni OSB’ler, hem değerli tarım alanları üzerine kurulacak, hem de yeni göç yollarını açacak, nüfus artışını tetikleyecek ve yine çok değerli tarım topraklarının yok oluşuna neden olacak.
Sayın İbrahim Burkay başta olmak üzere bütün OSB yönetimlerine sesleniyorum, yeni OSB’ler kurmayı planlayacağınıza, mevcut OSB’lerde yer alan sanayi kuruluşlarımızın verimini artırmaya yönelik adımları atmanızı, bu adımların en etkini olan uygulamalı meslek liselerini tüm OSB’lerde kurmanızı öneriyorum.
Bu adımları atarken, Milli Eğitim Bakanlığı’yla, OSB yönetimleriyle kol kola girmenizi, her OSB’nin büyüklüğüne göre bir veya iki meslek lisesi binalarını, atölyelerini sizlerin yapmasını öneriyorum. Okullardaki eğitim programlarını o OSB’deki sanayi türlerine göre belirlenmesini, en önemlisi de bu eğitimi aynen Bursa OSB’de uygulandığı tarzda, öğrencilerin eğitim aldıkları branşlarda üretim yapan fabrikalarda haftanın belli günlerinde çalışmalarını sağlayarak, uygulamalı eğitim düzeninin kurulmasını sağlamanızı öneriyorum.
Ben bu görüşlerimi, yakından inceleme fırsatı bulduğum, bugün dünyanın üst düzey sanayi ülkelerinden biri olan Almanya’daki meslek eğitim düzenine dayanarak aktarıyorum. Aynı eğitim düzeni, yine dünyanın üst düzey tarım ülkesi olan Hollanda’da da tarım eğitiminde uygulanıyor. Aslında siz de Bursa OSB’de başarılı biçimde uyguluyorsunuz.
Sizler güçlü ihracat hareketinin içindesiniz, uzmanlarınızla ve ilgi duyan sanayicilerimizle ve de Milli Eğitim Bakanlığı’ndan uzmanlarla, örneğin Almanya’ya da gidebilirsiniz, Bursa OSB’de de uygulanan bu eğitim düzenini gelişmiş yönleriyle inceleyip ve uygulamaya sokulmasını sağlayabilirsiniz.
Özetle, Bursa’da sanayinin gücünü artırmak için yeni TEKNOSAB’lar kurmanıza gerek yok, çalışanların bilgi ve yeteneklerini geliştirmeye gerek var.
ÇAĞRI; Geçen hafta da gazetemizde “İş dünyasının kronik sıkıntısı: Nitelikli eleman. SKT’ler da ara eleman için devrede’’ başlıklı yazıda sıkıntılarını ve görüşlerini aktaran sevgili iş insanlarımıza sesleniyorum, lütfen bu yazımı okuyun ve vakit kaybetmeden UYGULAMALI MESLEK LİSELERİNİ üretim yapmakta olduğunuz OSB’lerde kurdurun ve aradığınız nitelikli elemanları doğru yöntemlerle yetiştirtin…