Günümüzde kira artışlarındaki önemli artışlar nedeniyle, belirli süreli konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerinin bildirim yoluyla sona erdirilmesinde sorunlar doğmaktadır. Konunun hem kiracı hem de kiraya veren bakımından aşağıda ikili ayrım halinde açıklanmasında yarar bulunmaktadır.
a. Kiracının bildirimiyle
TBK’nın 347/I inci madde fıkrasına göre; “Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır.”
Belirli süreli konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, kira sözleşmesinde öngörülen sürenin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunarak kira sözleşmesini sona erdirebilir. Aksi durumda ise, böyle bir bildirim yapılmazsa, sözleşme aynı koşullarla bir yıl uzatılmış sayılır (TBK m.347/I; 6570 sayılı GKHKK m.11).
b. Kiraya verenin on yıllık uzama süresinin bitiminden en az üç ay önce bildirimiyle
Kiraya veren ise, kural olarak, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya verenin, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir (TBK m.347/I; 6570 sayılı GKHKK m.11).
Böylece, kira sözleşmesi sebebiyle, kiraya verenin, tazminat ödemekle yükümlü olmaksızın, sözleşmeyi tek taraflı olarak sona erdirebilme hakkı vardır.
On yıllık uzama sürenin hesabında esas alınacak tarih, belirli süreli kira sözleşmesindeki belirli sürenin bitiş tarihidir. Diğer bir anlatımla on yıllık süre, kira sözleşmesinde öngörülen sürenin dolmasından itibaren işlemeye başlar. Yani, ilk fesih dönemi süresi = sözleşme süresi + on yıllık uzama süresi + bir yıl uzama süresi şeklinde belirlenebilir. Örneğin; kira sözleşmesinin süresi iki yıl olarak belirlenmişse, bu süre tamamlanmadan en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla kiraya veren tarafından kira sözleşmesi (2 yıl+10 ay+1gün) yılın sonunda sona erdirilebilir.
Dolayısıyla on yıllık uzama süresi, fesih dönemi her bir belirli süreli konut ve çatılı işyeri kira sözleşmesi bakımından farklılık göstermektedir.
Belirtilmesi gerekir ki, belirli süreli konut ve çatılı işyeri kiraları, bildirim yoluyla sona erdirilebileceği gibi, dava yoluyla da sona erdirilebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu içtihat metnine göre de; “Belirli süreli kira sözleşmelerinde, sözleşme süresi on yıllık uzama süresini tamamlamamışsa, geriye kalan süre beş yıldan daha kısa ise Kanun’un yürürlük tarihinden itibaren beş yıl sonra kiraya veren bu hakkını kullanabilecektir. On yıllık uzama süresi dolmuş ise, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl sonra tahliye isteminde bulunabilecektir. 6101 sayılı Kanun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girdiğine göre on yıllık uzama süresi dolan sözleşmeler için 01.07.2014 tarihinden itibaren kiraya veren bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden itibaren en az üç ay önce bildirimde bulunmak suretiyle herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir. Uzama süresi on yılı doldurmamışsa ve kalan süre beş yıldan az ise, Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl sonra uygulanacağı için 01.07.2017 tarihinden sonra izleyen her uzama yılının bitiminden itibaren en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla kiraya veren, herhangi bir sebep göstermeksizin tahliye talebinde bulunabilecektir.”
Çalışmalarınızda başarı, ailenizle birlikte esenlik ve mutluluklar diler, en içten saygılarımızı sunarız.