Bir etki alan adı (mülkiyet adı), bir marka olabilir. İnternet üzerinde, sadece etki alanı adı olarak markanın kullanılması mümkündür.
Çeşitli ulusal etki alanı kategorileri arasında bir ifade tescil ettirmek isteyen kişiler, bu konuda faaliyet gösteren kuruluşlara başvururlar.
İnternet etki alanı adları, ilk gelen ilk alır esasına göre tahsis edilir.
Bir kimse, ticari marka adlarını “etki alanı adı” olarak tahsis ettirip, kullanılabilir ya da bunları satışa sunabilir.
İnternette mülkiyet adı tahsisi ile yetkilendirilmiş çeşitli kuruluşların, marka sahiplerinin haklarını korumak için sorun giderme mekanizmaları geliştirdikleri gözlenmektedir. Nitekim bu çalışmalar sonucunda, aralarında Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı Tahkim ve Arabuluculuk Merkezinin de bulunduğu internet alan adı ile marka arasındaki uyuşmazlıkları çözen merkezler tarafından kurallar düzenlenmiştir. SMK’nın 7 (3) d madde bendinde; markanın aynı veya benzerinin ticari etki yaratacak biçimde, marka sahibinin izni olmaksızın alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde haksız olarak kullanılması ve kullananın kötüniyetli olması koşullarıyla yasaklama getirilmiştir. Marka sahibinin, izinsiz olarak markanın “işaret” unsurunu, ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılmasının önlenmesini talep etme hakkı vardır (SMK m.7/3.e ve m.7/2).
SMK’nın 18 inci maddesinde, Avrupa Birliği Marka Tüzüğünün 41 inci maddesi esas alınarak “Yayıma İtiraz” müessesesi düzenlenmiştir.
Marka başvurusunun Resmi Marka Bülteninde (Kısaca “Bülten”) yayınlanmasından sonra yapılan itiraz (SMK m.18), işaretin SMK m.5 ve 6’nın kapsamına girip girmediğini, yani o işaret için mutlak ya da nispi bir red sebebi bulunup bulunmadığını ve başvurunun kötü niyetle yapılıp yapılmadığını gösterir. Bu sebeplerden biri mevcutsa söz konusu işaretin marka olarak tescil edilmesine Kurum nezdinde ilgili kişiler itiraz edebilirler. Öyle ise, SMK m. 18’e göre itiraz, ilgili kişilerin başvurusu yapılan işaretin, SMK’nın 5 inci ve 6 ıncı madde hükümlerine göre marka olarak tescil edilmemesi gerektiğine ilişkin Kurum’a yönelttikleri hukuki bir taleptir. İlgili kişi, markanın tescilinden zarar görebilecek kişidir.
Tescil başvurusu yapılmış bir markanın, SMK’nın 5 inci ve 6 ncı maddeleri hükümlerine göre tescil edilmemesi gerektiğine ilişkin itirazlar ile başvurunun kötü niyetle yapıldığına ilişkin itirazlar ilgili kişiler tarafından marka başvurusunun yayımından itibaren iki ay içinde yapılır (SMK m.18/1).
İlgili kişilerin yayımlanan marka başvurusuna itirazı, yazılı ve gerekçeli olarak Türk Patent ve Marka Kurumuna (Kısaca “Kurum”) yapılır. İtiraz gerekçelerinin, marka başvurusunun yayımından itibaren iki ay içinde sunulmaması halinde, itiraz yapılmamış sayılır. Kurum tarafından itirazın incelenebilmesi için, söz konusu itiraz süresi içinde ücretin ödenmesi ve aynı süre içinde ücretin ödendiğine ilişkin bilginin Kurum’a sunulması zorunludur (SMK m.18/2).
İlgili kişiler tarafından, Bültende yayımlanmış bir marka başvurusuna, SMK’nın 5 inci ve 6 ncı maddelere göre tescil edilmemesi gerektiğine ilişkin itirazlarının incelenmesi usulü, SMK’nın 19’uncu maddesinde, AB Marka Tüzüğünün 42’nci maddesi dikkate alınarak düzenlenmiştir.
Çalışmalarınızda başarı, ailenizle birlikte esenlik ve mutluluklar diler, en içten saygılarımızı sunarız.
