Bu şehirde; Bazıları için, kimliğinde Bursa yazması, Bursaspor’da başkan ve yöneticilik
yapması, Bursaspor’da futbol oynaması, Bursaspor taraftarı olması, onların günümüz endüstriyel
futbolunda ve kapitalizmin acımasız hüküm sürdüğü Dünya konjonktürünün işleyişinde Bursaspor
aidiyeti içerisinde Bursaspor’u hissetme, benimseme, önemseme, âmâsız, lakinsiz, fakatsız, çıkarsız,
menfaatsiz Bursaspor’u sevmesi ve sahiplenmesi anlamına gelmez. Öğle olsaydı Bursaspor bu
durumda olmazdı.
Onun için, Ecdat yadigârı, sanayi şehri, Türkiye’nin göz bebeği kozmopolit Bursa ve Bursaspor
çok değerlidir.
Bursa şehrinin en üst markası Bursaspor ise tek kimliktir, ırkı, dini, dili, milliyeti, yoktur. Aynı
zamanda siyaset üstüdür, Bursasporlu luk, birleştirici, kapsayıcı, hoşgörülü, sevgili, saygılı, barışçı,
olmaktır.
Bu gün Bursaspor’un başına ne kadar olumsuz travmalar, yaralar gelmişse bu kötülükleri
Bursaspor’un başına musallat edenler hep Bursaspor’a sahipleniyorum diyen,sahte, çıkarcı, menfaatçi,
insanlardır, en az onlar kadar olmasa da yine suçlu olan, saf, temiz, çıkarsız, menfaatsiz, Bursaspor
sevdalılarının da bu çürümüşlüğe ses çıkarmamaları olmuştur.
İnsan çok sevdiğine zarar verir mi? Maalesef Bursaspor’un başına ne gelmişse Bursaspor’u
çok seviyorum diyenlerden gelmiştir. Bunlar yeri gelmiş başkan olmuş, yeri gelmiş yönetici olmuş, yeri
gelmiş basın yayında sanal alemde yazan çizen konuşan olmuş, bunlar kamu kurum ve kuruluşları
olmuş, taraftar hep olmuş, nihayetinde sorsan herkes çok içten Bursasporlu, lakin hep kendi çıkarları
Bursaspor’un önüne geçtiğinden topyekûn Bursaspor’a kaş yapayım derken göz çıkarılmış, bilerek veya
bilmeyerek yapılan yanlışlarla Bursaspor bu duruma düşürülmüştür.
Şuan koskoca Bursaspor yetim, öksüz kalmış, sığınacak bir liman arar durumdadır, çok az iyi
niyetli gerçek Bursasporlular, çırpınışlarıyla çözüm aramaktadırlar, fakat en büyük sorun büyük borç
batağından dolayı taze para ve sürdürülebilir maddi kaynak ile beraber çağdaş yönetim anlayışı
oluşturabilmektir.
Koskoca sanayi şehri Bursa; Bursaspor’u bu enkazın altından kaldırır mı? Kaldırır! Tek eksik
geçmişte yaşanmışlıklardan dolayı kaybolan güven eksikliğini geri getirmek. Bu güvenin gelmesi içinde
artık geçmişte yaşanmış herkesin bildiği olumsuzlukları temcit pilavı gibi tekrar tekrar gündeme
getirerek dillendirmenin faydası yok. Enerjimizi Bursaspor’un nasıl bu kaostan kurtarılacağına, bu
maddi yükü tüm Bursa’daki kişi kurum ve kuruluşların maddi potansiyellerine göre pay ederek
Bursaspor’u ayağa kaldırıp geleceği nasıl inşa etmeye vermeliyiz.
Sonuç olarak Bursaspor gelebilecek en dip noktaya gelmiştir bundan aşası yok olmak ya da on
yılları bulacak sonu bilinmez süreçlerdir. Artık gelinen bu en dip durumdan gelecek kuşakların ahını
almamak için Bursa kenti olarak gerekli dersleri çıkarıp Bursaspor’un akil insanları bir araya gelerek
Bursa halkınıda arkalarına alarak tekrardan küllerinden doğarcasına Bursaspor’u ayağa kaldırmalıdırlar.
Bursa şehri Bursaspor’a borçludur, çünkü Bursaspor bu şehre çok şeyler vermiştir, bu
şehirinde Bursaspor’u en zor durumdayken maziyle yaşamadan, mazeret üretmeden, dedikodu
yapmadan her anlamda Bursaspor menfaatleri doğrultusunda topyekûn sahiplenip yukarılara
taşıması boynunun borcudur.
