Önceki hafta EKOHABER gazetemizin manşetini “Sanayici toprağa değil, üretime odaklanmak istiyor. OSB’lerde kira ve arsa maliyetleri cep yakıyor’’ haberi doldurmuştu, orta sayfamızda da bazı OSB ve firma yönetim kurulu başkanları tezlerini aşağıdaki başlıklarla savunuyorlardı;
“Planlı sanayi alanları genişletilmeli”, “Çözüm yeni üretim alanlarında”, “Enflasyon kontrol altına alınmalı”, “Kira artışları yatırımları olumsuz etkiliyor”, “KOBİ OSB’ler inşa edilmeli”, “Kira değer haritaları oluşturulabilir”, “Olumsuz etkiler kaçınılmaz oluyor”, “Maliyetler kaçak sanayileşmeyi artırıyor”, “Yatırım kararları öteleniyor”, “Büyüme hedeflerini sınırlayabilir”.
Bu haberi okuduğumda, önce dönemimde yaptığımız ve yenisi henüz meclisten geçmediği için halen yürürlükte olan 1/100.000lik imar planının yapılış süreci canlandı gözümün önünde. O planda mevcut OSB’ye ek olarak NOSAB konmuştu, planın onay işlemleri başlamadan BTSO Meclisi’nde anlatılmış, o günün sanayicileri yeni OSB olarak NOSAB’I görünce çok sevinmiş ve plana “Bursa Anayasası” adını koymuşlardı. Ama ne yazık ki o anayasa delik deşik edilmiş, bugünkü hallerinden yakınan yeni OSB’ler doğmuştur.
Bu hızlı sanayileşmenin kentimiz üzerindeki en etkin negatif etkisi, hızlı göç hareketi yaratması nedeniyle kent nüfusundaki hızlı artıştır. DSİ 1962’de Bursa İçme Suyu Projesi’ne başladığında, kentin yıllara göre nüfus büyümesini uluslararası yöntemler kullanılarak hesaplanmış ve 2000 yılı nüfusunun1 milyon 50 bin olacağı tahmin edilmişti ki, bu rakam tutmuştur. 2030 nüfusu için belirlenen rakam 2,3 milyon idi ama daha bugün kent nüfusu 3,2 milyonu aştı.
Bu hatırlatmaları yaptıktan sonra kira ve arsa maliyetlerinden yakınan iş dünyamıza sesleniyorum:
Sizin de üyesi olduğunuz BUSİAD, Bursa Vizyonu’nu açıkladı, BUSİAD Başkanı Buğra Küçükkayalar, altı aydan fazla süren bir çalışmayla belirledikleri Bursa Vizyonu’nu, ‘’Sanayi, Tarım ve Turizm’’ olarak belirlediklerini söyledi. Gelin önce açıklanan Bursa Vizyonu’nu okuyun, irdeleyin ve kendi alanınızda siz de değerli kentimizin geleceğine yönelik planladığınız, yanlış adımlardan vazgeçin, doğruların peşinde koşun.
Aslında biz bu konuyu BUSİAD içinde kurulu Yeşil Bursa Çalışma Grubu olarak, yeni 1/100.000lik imar planı hakkındaki görüşümüzü belirlemek amacıyla daha önce de incelemiş, o günkü BUSİAD Başkanı Hadi Türkay ile beraber görüşlerimizi Sayın Alinur Aktaş’a sunmuş ve aşağıdaki konuları dile getirmiştik.
Bursa ili, sanayinin yanındaki diğer potansiyelleri de, verimli tarım topraklarına, tarih ve doğa değerlerine sahip olması nedeniyle, tarım ve turizmdir. Uludağ’ın 1320 bitki türüne ev sahipliği yaptığı, bunlardan dünyada sadece Uludağ’da bulunan 30 tür endemik bitkileri ve sadece Alpler’de ve Uludağ’da bulunan köknar çam türünü öne çıkararak, oluşturulacak yürüyüş ve yaşam alanlarıyla çekim merkezi haline getirilmesiyle ve de kentimizin tarih değerlerinin doğru tanıtılmasıyla Bursa dünya turizm pazarına etkin biçimde açılabilecektir. Belediye Başkanı Alinur Aktaş da, Deveci Armudu’nun, ahududunun, siyah incir ve yaban mersini gibi ürünlerin ihracat potansiyelinin yüksek olduğunu vurgulamıştı.
Evet, Bursa bugün 17 resmi OSB ve bazı resmi olmayan OSB’leriyle bir sanayi kenti ama barajlara, sulama sistemlerine ve de birinci sınıf tarım topraklarına sahip çok değerli bir tarım kenti de. Hem de sanayi ürünleri gibi tarım ürünlerini de ihraç eden bir kent. Bu nedenle kentin geleceğine yönelik kararlar alırken bu değerlerimize sahip çıkmak büyük önem taşıyor.
Bursa’da sanayideki sorunları çözmeye, sanayiyi geliştirmeye soyunan değerli iş dünyamıza bir küçük sesleniş daha yapıyorum, illa yeni OSB’ler kurulsun diyorsanız, Anadolu’ya açılın, demiryolu ağına bağlı kentlerimize yeni sanayi atılımlarıyla o kentlerin ekonomik yaşamını geliştirin. Siz de ürünlerinizi demiryolu ile daha az para sarfıyla hedeflerine ulaştırın.
Aslında açıklamalarınızda pek değinmemişsiniz ama sizin önemli bir sorununuz da kalifiye elaman eksiğiniz, bu açığı kapamak için de bölgelerinizde uygulamalı meslek okulları açılmasına, öğrencilerin eğitim sürecinde sizlerin tesislerinizde uygulama içine girmesine destek olun.
Sizlere bir daha sesleniyorum, birçoğunuzun fabrikalarının yerleştiği Bursa’mızın birinci sınıf, tamamı sulanmış, çok verimli tarım topraklarıdır. Lütfen bu toprakların değerlerine sahip çıkın, iş alanlarınızı geliştirme yolunda bu topraklara zarar vermeyin. Aksine toprakların tarımsal veriminin artırılması yolunda atılacak adımlara, geliştireceğiniz teknolojilerle katkı koyun.