USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

“Bursa nüfusunun yarısından fazlasının Balkanlarla bağı var”

“Bursa nüfusunun yarısından fazlasının Balkanlarla bağı var”
03-09-2024

Milliyetçi çizgisiyle öne çıkan bir gazetede, 1980’li yılların ortalarından itibaren Türklerin Bulgaristan’da Belene kampında çektiği eziyetlere atfen bir haber yapılmış...  Başlığı ise şöyle:

“Bulgar Türklerinin kapanmayan yarası: Belene Kampı”

Bulgaristan Türkleri Bulgar olmamak için direndiklerinden Belene kampında işkenceye maruz kaldılar...  Diriler bir yana ölülerin bile mezar taşındaki isimleri  değiştirildi. 

Bu nedenle de kendilerine Bulgar  denilmesi Bulgaristan'dan Türkiye'ye göçen Türklerin çok ağırına gidiyor.

BALKANLARDAKİ TÜRKLER / ANADOLU TÜRKMEN VE YÖRÜKLERİ

Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan ile görüştüm...

Milliyetçi çizgisiyle bilinen bir gazetenin haberinde bile Bulgar Türk’ü tanımlamasını kullandığına değindim...

Başkan Prof. Dr. Balkan şunları söyledi:

“Esasında Bulgaristan’ın, tarihteki ilk Bulgar devletinin 635 yılındaki  kurucusu olan Kurt (Kuvrat) Han Türk’tür. Ama günümüzde Bulgaristan Türklerine Bulgar Türk'ü denilmesi bu nedenden dolayı değildir. 

Öte yandan günümüzde Bulgaristan Türkleri dediğimiz kesim Anadolu’dan 13. Yüzyıldan itibaren Balkanlara göç eden Evlad-ı Fatihan’dır, Anadolu Türkleri olan Yörük ve Türkmenlerdir. Dolayısıyla da onlara Bulgar Türk’ü denmez...  

Kimi kasten;  kimisi de art niyetsiz yanlış bilgilenmeyle Bulgar Türk’ü diyor, biz doğrusunu anlatmayı sürdüreceğiz...”

 BURSA’DA YAŞAYAN NÜFUSUN YARISINDAN FAZLASININ BALKANLARLA BAĞI, İLGİSİ VARDIR  

 Bursa’da kökenleri Balkanlara dayanan yoğun bir nüfus var. 93 Harbi de denilen 1877-1878 yıllarında  Balkanlardan başlayan Göç Cumhuriyet döneminde de sürdü.

Bursa Türkiye’de Balkanlardan en fazla göç alan illerin başında yer aldı.

(Balkan ülkelerini ve önde gelen kentleri gezdiğimde, Balkanlardan göç edenrlerin neden Bursa’yı tercih ettiğini çok iyi anladım...  Geldikleri coğrafya yeşili, dağı, ırmaklarıyla Bursa’ya çok benziyor...)

Bursa’ya sanayileşmenin hızlanmasıyla 1970’li yıllardan sonra  Doğu, Güneydoğu, Karadeniz şehirleri başta olmak üzere yoğun göç aldı. 

Bazı  kentlerden gelen nüfus Bursa'da güçlü lobiler oluşturdu. Yıllardan beri hemşeri derneklerinin siyasiler ve yerel ve idari yönetimlere yönelik “Şehirde en fazla nüfusa biz sahibiz” yarıştırmasını ve baskısını izler dururuz...

Oysa şehirde başta Bulgaristan Türkleri olmak üzere şehirde Balkan kökenlilerin sayısı çok daha fazla... 

BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan’a bu varsayımımın doğru olup olmadığını sordum; doğruladı:

“Şehrin yarısından fazladır. 93 Osmanlı Rus harbi döneminde 1877-1878 yıllarında Balkanlardan başlayan göç dalgası Cumhuriyet döneminde de sürdü. Bursa’da kendileri ya da ataları Balkanlardan göç etmiş,  çok ciddi bir nüfus vardır...

Bursa nüfusunun yarıdan fazlasının Balkanlarla bağlantısı var...

Bursa’ya sosyoekonomik açıdan çok katkı sunan bir kesimden söz ediyoruz... Bursa’ya göçmen şehri denir.  

1970’li yıllardan sonra, hızlı sanayileşme nedeniyle Anadolu’dan yoğun göç oldu. Onlar daha lokalize oldular; hemşericilik öne çıktı; kendilerini siyasi bir güç olarak görüyorlar ve siyasileri de baskı altına alıyorlar. Son zamanlarda bunu çok görüyoruz.

Siyasiler de bu sürece çanak tuttular.  

Balkan Türklerinin yapısında gettolaşma yok; eğitimli, üretken, çalışkan insanlar. Baskı grupları oluşturma gibi eğilimleri yok. Bunda göç etmeden önceki ülkede ve Türkiye’ye göç ettiklerinde baskı görmelerinin, ötekileştirilmelerinin de etkisi var. Eski kuşaklar çocuklarını siyasetten uzak tuttular.”

 LİYAKAT YERİNE HEMŞERİCİLİK, BÖLGECİLİK ÖNE ÇIKIYOR  

Peki, Bursalılaşmış ve kentlilik bilincine sahip Balkan Türklerinin kentte yeteri kadar sesi çıkıyor mu?

Balkan Türklerinin içerisinde Bulgaristan Türkleri en yüksek sayıya sahip.  Mesela kent bürokrasisinde, kent yönetiminde karşılıkları var mı?

Benim baktığım yerden “yok” gibi görünüyor. Yine de bu soruyu Prof. Dr. Emin Balkan’a sordum; şöyle yanıtladı:

“Balkan Türkleri bireysel olarak çok çalışkan, üretken ve vatansever kişiler. Bunlar çok önemli özellikler. Liyakatin kalktığı yerde ötekileştirme durumu olabiliyor...

Biz kimseyi ötekileştirmiyoruz. Herkese bizim kardeşimiz diye bakıyoruz...”

Bursa’da idari ve yerel bürokraside Balkan Türkleri var. Ama arzu ettiğimiz seviyede değil. Eskiye göre daha az. Bu durum Balkan göçmenlerinin daha vasıfsız olmasından kaynaklanmıyor...

Maalesef yerel ve merkezi yönetimlerde hemşehricilik, bölgecilik daha ağır basıyor.  Bazı yerlerde de tarikatlar güçlü. Bizim hemşerilerimizin çoğunda tarikat yok. Liyakatli olmalarına karşın liyakatsiz olanlar bu yönleriyle öne geçiyor.

Ne yazık ki çok vasıflı gençlerimiz yurt dışına gidiyor, orada çok önemli görevler aldıklarını da biliyoruz.

Cumhuriyet’in kuruluşundan beri Balkan göçmenlerinin Türkiye’ye, Bursa’ya çok büyük katkıları faydaları olmuştur...  

Ne kadar ötekileştirseler de biz bu ülkeyi çok seviyoruz, elimizden geleni yapacağız...

93 harbinden beri Balkanlarda hem de Türkiye’de dışlanmış, ötekileştirilmişler. İçlerine kapanmışlar, siyasette, STK’larda etkin mücadele içine girmiyorlar. Büyüklerimiz bu yüzden  gençlerin siyasete girmesini teşvik etmemişler.

Bursa’da çoğunluk Balkan Türk’ü olmasına rağmen yokmuş gibi görülüyor. Bazıları da 93 göçmenlerini baz alıyorlar...

Sokağa çıksınlar, baksınlar, gördüğünüz çoğu kişinin Balkanlarla bir ilgisi, bir bağlantısı vardır...”

Aklıma gelmişken bir başka soruyu da sordum Prof. Dr. Emin Balkan’a; malum kendisi tıp profesörü yani sağlık alanında çalışıyor. Şehrin sağlık bürokrasisine gelince...

Bursa’da Dr. Özcan Akhan 10 yıl İl Sağlık Müdürlüğü yaptı; 2019 yılı Aralık ayında görevden ayrıldı.
Aradan geçen 3 yıl 9 ay geçti. Akhan’ın yerine atanan Fevzi Yavuzyılmaz 2023 Eylül’ünde istifa etti; yerine Dr. Orkun Yıldırım geldi. Şimdi de Orkun Yıldırım’ın emeklilik ya da başka bir görev nedeniyle müdürlük koltuğunu boşaltacağı son aylarda gündemde...

Sağlık bürokrasisinde şehri, şehrin kamu hastanelerini, dinamiklerini tanıyan bir Balkan Türk’ü sağlıkçı neden  İl Sağlık Müdürü olmasın?

BAL-GÖÇ Genel Başkanı Emin Balkan şunları söyledi:

“Şöyle diyebiliriz, kendimize pay çıkartalım. BAL-GÖÇ birimlerimizi oluşturduk. Sağlık Birimimiz var, çok da güçlü... Tıp Fakültesi’nde, kamu hastanelerinde sağlık hizmeti üreten üst yöneticileri en az yarıdan fazlasının Balkanlarla bağlantısı var.

Bizim camiamızda sağlık ordusunda hizmet eden doktor, diş hekimi, eczacı, hemşire, laborant gibi çok sayıda sağlık personeli  mevcut. 1989 göçmenleri arasında da sağlık personeli çoktu, onların çocukları da sağlık sektöründe...

Ancak liyakat sahibi olmalarına karşın bizim Balkan göçmenlerinin hemşerilik gibi ilişkiler nedeniyle idari bürokraside yer alması engelleniyor.

Balkan Türklerinin arasında Bursa İl Sağlık Müdürlüğü yapacak çok vasıflı arkadaşlarımız var. 
Yerel ve merkezi yöneticilerin biraz daha duyarlı davranarak çok vasıflı hemşehrilerimize idari görevler vermesini bekliyoruz...”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?