Hep şunu diyoruz, çocuk gençlik geliştirme bölümlerinde bilimi referans alarak, önce branşsal eğitimden daha çok temel hareket kabiliyetinin gelişimi, daha sonra temel hareket gelişimiyle beraber oyuncunun futbolun ihtiyacına dönük temel donatıları ve 12 yaşta bu iki evreyle birlikte birbirini tamamlayıcı yaşın gelişim konumuna uygun kapalı beceri dahilinde, salt teknik, bileşik teknik, eğitsel oyunlar ile, açık beceri çalışma ile yaş grubuna uygun sınırlı alan oyunlarıyla, bu oyunları da biyomotorik çalışmalarla topu eksik etmeden bütünleştirip, oyuncuyu her anlamda donattıktan sonra, donatılı oyunculardan kurulu takım ile; Nasıl ki okullarda dersler sınıfta interaktif işlenir, belli bir zaman sonra öğretmen müdahil olmadan sınav yapıp sınıfın durumunu öğrendiği gibi, 12 yaşta da 5 yaştan itibaren yapılan sistematik eğitimlerin turnuvalarda müdahil olmadan oyuncuyu ve takımı izleyerek kazanımları ve eksiklikleri dışsal baskının olmadığı özgür ortamlarda görerek ilmik ilmik eğitimsel işleyip oyuncuları sürece hazırlamak esastır.
Bursaspor un Merinos gibi futbolcunun tohumlarının ekildiği, en temel yerini bilimden referans alarak yeşertip, futbolcu olarak Bursaspor a kazandırılması sağlanmalıdır.
Peki, bu yapılabilir mi?
2017 yılında Uluslararası Altınordu Sk düzenlediği İzmir cup ta Bursaspor’un U12 takımı şampiyon olmuştu, o günün koşullarında bilimden referans alınmadığı için o çocuklar görünenin üzerinden değerlendirilerek yere göye sığdırılamamış Bursaspor’un geleceği olarak görülmüştü, gelinen süreçte ama Bursaspor’un içinde bulunduğu durumdan diyelim, ama oyuncuların temel sistematik donatı eksikliğinden diyelim, ama oyuncuları sürece taşımada, gençlik, ileri gençlik dönemlerinde, eğitim, sosyal, psikolojik, ekonomik, donatılarını oluşturamadığımızdan aşağıdaki son tablo oluşmuş, o dönemin küçük, bugünün büyümüş bazı oyuncularıyla Bursaspor’da en alt profesyonel lige düşmüştür.
Bursaspor çocuk gençlik geliştirme bölümü süper lig düzeyinde oyuncu yetiştirmediği müddetçe para kazanamaz. Vakıfköy süper lig takımlarıyla oynarken A takım 3.ligde oynaması da alt üst çelişkisi oluşturacağından oyuncunun hedef belirlemesinde tereddütlere sebep olacağından oyuncunun genel performansına da olumsuz yansıyacak haliyle Bursaspor’u olumsuz etkileyecektir. Bu durum şehrin dinamikleri tarafından oluşturulacak geniş ve çoklu katılım ile uzlaşı kültürü dahilinde tartışılarak icabında çatışarak sonuçta Bursaspor menfaatine çıkacak ortak akıl ile çözülmelidir.
Bu yaşanmışlıklar olmuşken yine son zamanlarda eğitimin esası değil bir parçası olan müsabakalar gündeme gelmekte,12 yaş altı futbolunda oyuncuları ağırlıklı olarak turnuvalarda şampiyon yapmak, maç kazanmak üzerine odaklayarak eğitimin en temel ihtiyaçlarını kaçırmaktayız. Yapmayalım, zaman, sabır, emek, bilgi, beceri, dahilinde sabırlı bir şekilde önce oyuncuyu, sonra takımları, sonra oyunu, donatalım ve geliştirelim ve top yekûn her alanda kazanım olsun.
Sonuç olarak Bursaspor denenmiş metotları tekrar, tekrar deneyip, aynı sonuçları almaktan vazgeçmeli, iyi bir hafıza ve data oluşturarak yaşanmışlıkları unutmamalı, onlardan gerekli dersleri almalıdır. Bilhassa Merinosu bilimden referans alarak, teknolojiyi kullanarak, liyakatli eğitim ve eğitimciyle çağdaş normlara getirmelidir.
Hafızası Olmayan Kurumların Geleceği Olmaz.