CHP’de taban / seçmen gerçek bir değişim arzusunda… Ancak bu talebin tavana yansıması Ahmet’in gidip Mehmet’in gelmesi olarak algılanıyor…
Günlerdir medyada tartışılan danışman tartışmasına en nihayetinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geç de olsa yanıt geldi…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışman olarak atadığı Perinaz Mahpeyker Yaman’ın eski sosyal medya paylaşımları ortaya çıktı…
O paylaşımlarda hem Kılıçdaroğlu’nu hem de Atatürk’ü hedef alan ağır ifadelere vardı…
Günlerdir medyada tartışılıp duruyor… Kılıçdaroğlu en nihayetinde İsmail Saymaz’a açıklama yaptı yapmasına da…
Kılıçdaroğlu’nun gerekçesi gerçekten de akla zarar:
“O günler koşullarında araştırma yapacak zamanım yoktu. Bu mesajlarını bilseydim elbette atamazdım…”
Eyvah ki ne eyvah…
Ülkenin Cumhurbaşkanlığı’na soyunmuş olan ana muhalefet partisi lideri bunu söylüyor…
Elbette Kılıçdaroğlu böyle bir konuyu bizzat araştıramaz… Ama gerçek danışmanlık mekanizmasında güvenlikle ilgilenen birileri olmalı… Sıradan bir sosyal medya taramasıyla ortaya çıkacak olan gerçekleri; birine bulduramıyorsanız; orada çok büyük bir sorun vardır…
Ümit Özdağ’a İçişleri Bakanlığı da dahil 3 bakanlık verilmesinin üstüne her gün yeni vukuatlar ortaya çıkıyor…
Seçim yenilgisini başarı olarak görmesini saymıyorum bile… Bu konu zaten CHP seçmeninin yürek yarası… Altılı masada 39 milletvekili ile Meclise taşıdığı partiler de var…
Ufuktaki yerel seçimler ve ikbal beklentisi içerisinde olan il, ilçe ve genel merkez parti yöneticilerinin suskunluğuna karşın…
Parti tabanı fokur fokur kaynıyor…
Kaynıyor kaynamasına da… Yön değiştirmiş bir öfke söz konusu… Parti tabanı, önce delege seçimlerinde, akabinde ilçe kongrelerinde, Bursa bazında düşünecek olursak da birkaç gün sonra yapılacak olan İl Başkanlığı seçimlerine yönelik ağırlıklı olarak sosyal medya üzerinden birbirlerine öfke kusuyorlar…
Hep yazıyorum… Eskiden CHP’de siyaset hizipler ve ideolojiler üzerinden yapılırdı. Bu ekip ulusalcı, şu ekip sosyal demokrat, şunlar daha sol, sosyal demokrat gibisinden…
Son yıllarda CHP’de siyaset adamcılık üzerinden yürüyor…
Şimdi… Bursa İl Kongresi’nde Turgut Özkan, Nihat Yeşiltaş, Gürhan Akdoğan, Şükrü Er il başkanlığına aday… Mehmet Turan Tansal da adaydı, vazgeçti…
Bu dört il başkanı adayı arasında son dakikada çekilen ya da güçlerini birleştiren olur mu? Son anda milletvekillerinin ya da Bozbey gibi dinamiklerin desteğinin yönü değişir mi? Milletvekillerininki değişmez de! Bozbey’in kimi destekleyeceği şimdilik muamma! İlçe kongreleri akabinde değişen dengelerden sonra sorulması gereken soru şudur; ‘Kimin ne kadar gücü kalmıştır?’
Genelde şu ya da bu kişi kazanacak diye yorum yapmam…
Ancak şunu da diyebilirim:
Her halükarda CHP Bursa’da il başkanlığını, yönetimi ve genel merkez delegasyonunu kazanan ekip statükonun yani Kılıçdaroğolu’nun (ya da onun işaret ettiği kişinin ) devamından yana olacak…
Bu arada İYİ Parti ikinci sıra milletvekili adayı İbrahim Alagöz partisinden istifa edip CHP’ye geçmiş… Parti rozetinin bizzat Kılıçdaroğlu tarafından takıldığına yönelik haberi okurken şaşırmadım desem yalan olur… İbrahim Alagöz Bursalı bir aileye mensuptur, iş hayatına uzunçarşıda atılmıştır. Nitelkli, donanımlı biridir. İYİ Parti'den aday olduğunda yazmıştım zaten... Aile kökeni olarak eski Adalet Partili ve DYP'liydiler... Yani merkez sağda idi...
Odatv'de yayımlanan “Kılıçdaroğlu sağdan belediye başkan adayı transferlerini başlattı” başlıklı haberde şöyle bir ifade de yer alıyor:
“Odatv'nin edindiği bilgilere göre, İbrahim Alagöz’e Bursa'da bir ilçe belediye başkanlığı sözünün verilmesi üzerine katılım gerçekleşti.”
Eğer doğru ise, Kemal Kılıçdaroğlu sadece o ilçe örgütünü değil parti tüzüğü gereği belediye başkan adaylarının karara bağlanıp netleştiği Parti Meclisi’ni de bypass etmiş oluyor…
Tıpkı daha önce Mustafa Bozbey ve Erkan Aydın’ın belediye başkan adaylıklarını açıkladığı gibi…
