Cumhurbaşkanlığı’nın internet sitesinde 1 Ekim 2020 tarihinde yer alan bir yazıyı aynen nakletmekle başlayayım sözüme;
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM 27. dönem 4. yasama yılı açılışında yaptığı konuşmada, “Bu yıl, Büyük Millet Meclisi’mizin dualarla, tekbirlerle, heyecanla, coşkuyla açılışının 100. yıldönümüydü. Koronavirüs salgınının yayılma günlerine denk gelmesi sebebiyle, bu önemli yıl dönümünü, maalesef arzu ettiğimiz görkemde kutlayamadık. İnşallah Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünü, hedeflerimize de ulaşmış olarak, şanına layık kutlamalarla karşılayacağız” demiş.
Tarihler 24 Ekim 2020’yi gösterdiğinde;
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Önümüzdeki yıl vasıl olacağımız Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına büyük bir heyecanla, şevkle, coşkuyla hazırlanıyoruz. Bizim için bu yıldönümü sadece yeni devletimizin ikinci asrının başlangıcı ifade eden bir takvim değişikliği olmanın ötesinde manalara sahiptir. İşte bu anlayışla Anadolu toprakları üzerinde son bin yılda kurduğumuz üçüncü devletimiz olan Cumhuriyetimizi siyasi, ekonomik, sosyal, diplomatik alanlarda milletçe hayalini kurduğumuz seviyeye çıkartacak atılımın adını Türkiye Yüzyılı koyduk. Ülkemizin ve medeniyetimizin tüm kazanımları üzerinde yükselteceğimiz bu vizyon, yeni nesillere bırakacağımız en büyük mirasımız olacaktır.” şeklinde görüş belirtmişler.
İnternette dolaşırken Euronews sitesinin, 25 Mart 2021 tarihinde yayınladığı bir habere rast geldim. Haber aynen şöyle;
“Yunanistan, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı başlattığı bağımsızlık savaşının 200’üncü yıl dönümü dolayısıyla başkent Atina’da görkemli bir kutlama töreni gerçekleştirdi.”
Haberde, Acropol’deki kutlamalara Covid 19 nedeniyle halkın katılımının sınırlı tutulduğu, jet uçaklarının gösteri yaptığı ve Sintagma Meydanı’na 200 adet Yunan bayrağı asıldığı belirtiliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üç yıl önce TBMM’nın 100’üncü kuruluş yıldönümü nedeniyle yaptığı ‘Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yıldönümü” ile ilgili konuşmalarına aynen katılıyorum.
Fakat, böylesine önemli bir yıldönümü ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı’nın dile getirdiği şekilde “görkemli” kutlamaları göremedik. 29 Ekim’e iki hafta kadar bir zaman kaldı. 100 yıl gibi uzun bir dönemi geride bırakan cumhuriyetimizin anlamlı kutlamaların iki haftaya sığdırmakla mı yetineceğiz? Cumhuriyetin 50’nci yıl dönümünü yaşamış ve görmüş birisi olarak o kutlamalar daha başarılıydı diyebilirim. Bu kutlamaların hazırlıkları birkaç yıl önce başlatılmalı ve ilçelerde, illerde hazırlık komiteleri kurulmalıydı.
Ankara’da kutlamaları için devletin sivil ve asker tüm üst düzeydeki görevlilerinin katılımıyla koordinasyon kurulu hayata geçirilmeliydi. Kutlamaların yıl içinde farklı yerlerde yapılması ve ekim ayında ise kapsamının genişletilmesi gerekirdi diye düşünüyorum. Covid veya farklı bir engel de olmadığına göre neden olmadı.
Hakkını teslim etmek gerekir ki İletişim Başkanlığı kutlamalar konusunda www.yuzuncuyıl.gov.tr adlı başarılı bir web sitesi hayata geçirdi. Aynı şeyi başta Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere diğer kamu ve özel sektör kuruluşlarının da yapması gerekirdi.
Unutulmasın ki, cumhuriyet hepimizin ortak değeridir. Ona sahip çıkmalıyız.