USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Dolar ne olabilir?

29-05-2023

Fitch direktörü Arispe, hükümetin pazar günü seçimleri öncesi büyüme yanlısı yaklaşım benimsemesiyle uluslararası rezervler üzerindeki baskının son haftalarda kayda değer seviyeye çıktığını söylüyor.

Türkiye’de şubeleri bulunan bir yabancı banka da Türkiye’nin en zayıf noktalarından birinin cari açık olduğunu ifade ederek yaptığı açıklamada Nisan ayındaki işlem verilerine göre yakın vadede herhangi bir iyileşme başlayacağına dair işaret olmadığını söyledi.

Banka kendi müşterilerine gönderdiği yazıda, çoğunlukla rezervler azaltılarak finanse edilen bu boyutta bir açığın sürdürülemeyeceği, bu durumda Türk Lirası’nın daha da zayıflayacağı şeklinde görüş bildiriyor.

Banka yıl sonuna kadar liranın yüzde 18 değer kaybederek, 1 doların 24 lira olmasını beklediklerini, üstelik bu rakamın 27 liraya çıkma ihtimalini yok saymadıklarını belirtiyor.

Barclays’ten analist Ercan Ergüzel ise önümüzdeki 12 ayda cari açığın 40 milyar doları aşacağını, hata ve noksan kalemi olarak nitelenmiş bilinmeyen kaynaklardan gelen fonlar hariç, Türkiye’nin bu açığı kapatmak için yaklaşık 30 milyar dolara ihtiyacı olacak demiş.

Ergüzel “Türkiye altın rezervini (15 milyar dolar) kullanabilir ve dost ülkelerden ekstra yardım (15 milyar dolar) alabilir. Ancak kurulması çok zor bir denge gibi görünüyor” şeklinde konuşmuş.

Bütün bu yorumlar biraz da görünen köye kılavuz misali olmuş. Yazı geçen hafta baskı için teslim edildiğinden, seçim sonucunu bilmeden yazdığımızı hatırlatıyorum. Seçilen aday sayın Erdoğan ise, ekonomiye bakışı biliniyor. Ve bu noktaya o bakışla geldiğimiz ortada. Sayın Kılıçdaroğlu seçilmiş ise, ekonomiye nasıl yaklaşacak, nasıl önlemler alınacak ve bunlar neyi ne kadar zamanda değiştirir görülecek. Cari açığın önüne geçilmesi birkaç aylık bir mesele değil. Ciddi önlemler ve zaman gerekecek. Ne var ki psikolojik tepkiyi küçümsememek lazım. Halkın güveni çok şeyi kısa sürede değiştirecek güçtedir. Yine de yıl sonuna 6 ay var ve bu süre yakın vadeli bir süre. Türkiye ekonomisi ise tarihinde benzeri görülmemiş ölçüde yaralı. Yılbaşı için düşünülen 1 doların 27 lira olması tahmini, her türlü gelişme altında uzak görülmüyor. Kaldı ki dolar uzun süredir suni bir baskı altında tutuluyor. Bugünlerde piyasa fiyatları ile banka alış ve satış kurları arasındaki yüksek fark bu baskının patlamaya hazır olduğunun göstergesi.

Ayrıca sayın Nebati’nin geçen hafta ihracatçı birliklerinin başkanları ile bir araya gelerek yaptığı konuşmada “Biliyorum, bize kızgınsınız. Döviz kuru düşük kaldı. Zarar ediyorsunuz. Az daha sıkın dişinizi. 2’nci turdan sonra dolar, 27 TL-30 TL bandına oturacak” diyerek müjde vermesi enteresan. Montaj mı acaba? Sayın Nebati eğer bakan olursa, dolar bu seviyeye ulaştığında un, şeker, ekmek, ilaç gibi vatandaşı yakından ilgilendiren ürünlerin fiyatları ve enflasyon rakamlarının ne olacağını da söylemesi iyi olurdu. Ayrıca kamunun seçim harcamaları dahil bozulan bütçe düzeninin ve cari açığın kontrolü için neler yapılacağı da vatandaş için çok önemli. Gelebilecek yeni ve artan vergilerle hayatını nasıl idame ettirebileceğini düşünen vatandaşın önüne ciddi bir plan konur inşallah.

Bu arada Türkiye’nin CDS puanı, 1. tur seçim sonuçlarından sonra yeniden yükselişe geçerek 700 civarına geldi. 2.tur sonrası ihtiyaç duyacağı 30 milyar doların maliyetinin oldukça yüksek olacağı anlaşılıyor. Elbette bulunabilirse. Hayırlısı olsun.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?