İlk Özel Türk Okulu: Bizim Mektep, 1918 yılında ülkemizdeki ilk özel Türk okulu olan Bizim Mektep Maksem caddesinde açıldı, sonra Bursalı Şefik caddesinde, fabrikatör Osman Fevzi Efendi’nin köşküne taşınan okul, kız ve erkek öğrencilerin bir arada eğitim gördüğü ilk eğitim kurumu oldu. Okulun kurucusu Zehra Budunç, Cumhuriyet’ten önce bir okul açmaya karar verdi ve kardeşi Nazike hanımla birlikte açtı. Bursa’nın Yunan işgali sürecinde Bizim Mektep kapalı kaldı. Lozan Antlaşmasından sonra tekrar açılan okuldan Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, edebiyat eleştirmeni Orhan Burian burada eğitim aldı. Bursalı karikatürist Cemal Nadir de bu okulda okumuş, daha sonra hem müdür yardımcılığı, hem öğretmenlik yapmış.
Bursa TED Koleji, 1928’de Türk Maarif Cemiyeti Lisesi olarak açıldı, 1949’da kullandığı binayı Kız Lisesi açılmak üzere devlete bağışladı. 2001 yılında Bursa TED Koleji olarak yeniden açılan okul bugün Türkiye’nin dört bir yanında hizmet vermeye devam ediyor.
Namık Sözeri Lisesi, 1938 yılında Nazım Yücelt’in “Özel Yeni Okul” adıyla kurduğu ama bir yıl sonra ekonomik yetersizlikler nedeniyle kapatmak üzereyken İhsan Çizakça ve eşi Süheyla Çizakça’nın satın aldığı Özel İhsan Çizakça Lisesi, 1963 yılında iki ilkokul öğretmeni Sevim Ertekin ve Mefharet İnal tarafından kurulan İnal Ertekin Okulları, 80’li yıllarda dershane olarak eğitim hayatına başlayan Tan Okulları, 90’lı yılların sonunda açılan Özel Emine Örnek Okulları, 2000’li yıllarda kurulan Şahinkaya Koleji.
Kimi kendi adını alan kimi de uzun yıllardan beri Bursa’nın eğitim tarihine katkıda bulunmak için çalışan okullardan bazıları ise, Mavi Dünya Koleji, Tunçsiper Okulları, Sınav Okulları ve Çakır Okulları örnek olarak gösterilebilir. Doğum yeri Bursa olmayan ama yine de Bursa’nın geleceğine katkıda bulunan okullar da var, Final Okulları, Bahçeşehir Okulları, Okyanus Koleji, Bilfen Okulları, Uğur Okulları, Doğa Koleji, Mektebim Okulları, Öncü Okulları.
Tarihinde Bursa’ya farklı alanlarda hizmetler vermiş olduğu halde bugün eğitim yuvası haline dönüşmüş okullar da bulunuyor. 19.yüzyıl ortalarında başlayan, ülkenin devlet eliyle endüstrileşmesi çabalarının bir ürünü olarak 1852’de kurulan Fabrika-i Hümayun gibi. Sarayda kullanılacak ipek halı ve kumaşlar için iplik üreten, geçmişinde dönemin önemli devlet adamlarını, Avrupa saraylarındaki soyluları giydiren fabrika, 2010 yılından itibaren Türkiye’nin ilk tasarım meslek yüksekokulu olarak hizmet veriyor. Üç haftadır sizlere, bugün Bursa’mızın gerek sosyal, gerek ekonomik hayatını şekillendiren resmi ve özel okullarımızı, özellikleriyle değerlendirmenize sundum. Bursa bugün çok yönlü bir kent, evet tarihsel olarak bir tarım ve ticaret kenti, ama büyük patlamalarla büyüyen bir sanayi kenti de. Doğa ve tarih hazineleriyle de bir turizm kenti. Bu kadar geniş çalışma alanlarını dolduracak, işletecek, canlı tutacak kaliteli çalışanlara gerek duyduğu tartışılamaz, tabii paha biçilmez bu hazinelerinin büyük titizlikle korunması gereği de…
İşte o kaliteli çalışanları üretecek değerli eğitim kurumlarımızı, verebildiğim bilgiler doğrultusunda sizlerin değerlendirmenize sunuyorum…