Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı, Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Sinan Ateş alçakça bir suikast sonucu yaşamını yitirdi…
Bursalıydı, Bursa’da Ulucami’de kılınan cenaze namazından sonra son yolculuğuna uğurlandı… Sinan Ateş’in son istirahatgahı Emirsultan Mezarlığı’nın İncirli Caddesi’ne bakan cephesinde…
Caddeye bitişik birinci değil ikinci mezar…
Karanlık bir suikast… Fail ya da şüphelilerin neredeyse hepsinin başta uyuşturucu ticareti olmak üzere çeşitli suçlarla bağlantıları var.
Bugüne kadar Türkiye’de çok sayıda önemli suikast gerçekleşti; ilk aklıma gelenler; Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Necip Hablemitoğlu, Muhittin Yazıcıoğlu…
Hiçbirinde ebediyete intikalden sonra böyle bir şey yaşanmadı.
Ocak ayının ayazına aldırış etmeden gece, sabaha karşı, gün içinde oradalar…
Emirsultan mezarlığı, mezarlı olalı böyle bir şey yaşanmamıştır…
Sadece Muhittin Yazıcıoğlu’nun vefatında kaza sisi vardı; o yüzden sevenleri ne olduğunu başlarda tam anlayamadı…
Bu nedenle onunla kıyaslamak mümkün değil.
Muhittin Yazıcıoğlu suikastı hala da tam çözülmüş değil, ailesinin hukuk mücadelesi sürüyor…
11 günden beri Sinan Ateş’in mezarının yanı başında yakılan ateş hiç sönmedi…
Bekleyenlerden izin alıp fotoğraf çektim; anladığım kadarıyla azmettirenler yakalanıncaya kadar insanların içi soğumayacak…
Cumartesi günü Emirsultan Camisi’nde Sinan Ateş adına ailesinin okuttuğu mevlit vardı; çok kalabalıktı, mevlit öncesi ve sonrası yüzlerce insan Sinan Ateş’İn mezarını ziyaret etti… Emirsultan Mezarlığı ana baba günüydü…
Sinan Ateş’in mezarını ve babası Musa Ateş’i geçtiğimiz hafta içerisinde taziye için ziyaret edenler arasında çok farklı siyasi görüşten kişiler vardı.
Mesela Sinan Ogan, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Ak Parti İl Başkanı Davut Gürkan, CHP Parti Meclisi üyesi Deniz Demir gibi…
En anlamlı ziyaretçilerden biri ise Muhsin Yazıcıoğlu’nun oğlu Fatih Furkan Yazıcıoğlu ile ailenin avukatı Veysel Aşkın idi…
Furkan Yazıcıoğlu’nun Sinan Ateş’in mezarı başındaki görüntüsünü biri bir sosyal medya hesabında yayınlamış; mahalleden birisi görüntüleri gösterdi, Furkan Yazıcıoğlu’nun Sinan Ateş ile benzerliğine oldukça şaşırdım.
Bazı kesimlerin / trollerin sosyal medya üzerinden yürüttükleri Sinan Ateş’i itibarsızlaştırma çabasının milliyetçi tabanda pek de karşılık bulmadığı; gecenin karanlığında, sabahın ayazında ve gün boyu yakılan ateşten ve başında bekleyenlerden, her gün mezarına akın akın gelen ziyaretçilerden belli…
Öte yandan Sinan Ateş suikastı şüphelilerinden 13’ü tutuklandı. Basın yansıyan bilgiler arasında bir tetikçinin arandığı yer aldı…
Bu kadar çok kişinin dahil olduğu bir suikastın azmettiricisi olduğu yazılıp çizilen Doğukan Çep’in iddiası Sinan Ateş’e Ülkü Ocakları Genel Başkanı iken Yargıtay’daki dosyası için destek olmadığından husumet beslediği… Bir de, öldürmek değil yaralamak amacıyla bu suikastı düzenlediklerini de iddia ediyor…
Basında yer alan haberlere göre Doğukan Çep’in 35 yıl kesinleşmiş cezası var ve 4 yıldır da firariymiş., aranıyormuş…
38 yaşında genç bir akademisyen canından edildi; Geride anası, babası, kardeşleri, eşi ve kızları kaldı…
Ama, gördüğüm kadarıyla Sinan Ateş’e sahip çıkan, haince pusuya düşürülerek katledilmesini kabullenmeyen çok ciddi bir kitle var…
Ne diyelim, inşallah bu olay her yönüyle tam olarak aydınlatılır ve Sinan Ateş’i sevenlerin yüreği soğutulur.
Öte yandan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, ailesi adına Sinan Ateş'in sosyal medya hesabından şöyle bir açıklama yapmıştı:
“Ankara'da düzenlenen hain suikast sonucu şehit düşen eşim Sinan Ateş'in cenazesi için yakından, uzaktan gelerek acımızı paylaşan, taziyelerini ileten herkese ailemiz adına teşekkür ediyorum. Eşimin şehit edilmesinden bugüne gerek sosyal medyada gerekse bazı internet sitelerinde yer alan katil arayışlarının, hedef göstermelerin kimseye bir faydası yoktur. Sosyal medya bir hüküm yeri değildir. Devletimiz, suçluları tespit edecek ve gereken cezayı verecek büyüklüktedir.
Her şeyden önemlisi Allah, en büyük adalet ve hüküm sahibidir. Acımızı bir siyasi malzeme haline getirmek, acımız üzerinden siyasi hesaplaşma yapmak isteyenlerden istirhamımız, ellerini vicdanlarına koymaları, acımıza saygı duymalarıdır. Şu anda tek bir gerçek vardır: Sinan Ateş, hain bir suikaste kurban gitmiş Ülkücü şehittir. Onun manevi hatırasına saygı göstermek isteyen herkesten tek beklentimiz duadır.”
